Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

02 Ocak '13

 
Kategori
Kültürler
 

Defne yaprağı ve efsanesi...

Defne yaprağı ve efsanesi...
 

Şimdilerde ben 58 yaşına girdim, yaşıtlarıma göre hem zayıfım hem de göbeksizim. Yüzümde henüz kırışıklıklar yok,hala halı sahada futbol oynuyorum, saçlarımda kel denilecek seviyeye gelmedi ama hem beyazladı hem seyrekleşti doğal olarak. Uzun yıllar önce,1979 yılında Antakya’ya tayinim çıktı.1984 yılına kadar orada çalıştım, servis şefliğine yükselerek İskenderun’a tayinim çıktı ve ben bir kere daha dünyaya gelsem yine onunla evlenmeyi isteyeceğim eşimle Antakya’da tanıştık ve evlendik. O yüzden sık sık gider gelirim Antakya’ya.Tayin olduğum günlerde simsiyah ve çok sık saçlarım vardı, gurur duyardım onlarla.Sabun dışında hiçbir ürün kullanmamıştım, kullanmazdım. Ancak bana defne sabununu önerdi rahmetli vezne şefi ağabeyimiz Gazi SOVUKSU, babamız gibiydi biz bekarların, bu sabunun saçlarımı besleyeceğini dökülmesini engelleyeceğini, kullanmamın doğru olacağını söyledi,dinledim tabi, o gün bugün defne sabunu kullanırım ve çok memnunum. Hala saçlarımı çok sever ve beğenirim. Merak ettim nedir bu defne ve defne sabunu diye. Defne sabunu Antakya’nın muhteşem turistik yeri Harbiye’de(Eski adı Harbeye)yapılıyordu, gittim gördüm ama öyle garip bir efsane anlattılar ki bir türlü defne sabunu ile ne alakası var anlayamadım. İşte o efsane.

Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Bu eşsiz güzelin adı Defne’dir. Apollon’un içinde arzular uyandırır. Onunla konuşmak ister. Fakat Defne, Işık Tanrısı’nın içinden geçenleri anlamıştır. Kaçmaya başlar. O kaçar, Apollon kovalar. Çapkın Tanrı bir taraftan “kaçma seni seviyorum” diye bağırır. Defne ise Tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder. Apollon’a gelince, bu güzel periyi mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve bir an gelir ki Defne,Apollon’un sıcak nefesini saçlarının arasında duyar. Artık kurtuluş imkanı kalmadığını anlayan Defne, birden durur ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırır: “Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru.”
Bu içten yalvarış üzerine Defne organlarının ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder. Olgun göğsünü
gri bir kabuk kaplar, kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, körpe ayakları kök olup toprağın derinliklerine dalar, bir defne ağacı oluverir. Bu manzara karşısında şaşıran Apollon, Defne’nin ağaç oluşunu hayret ve üzüntü ile seyreder. Sonra da sarılır ve sert kabukları altında hala çarpmakta olan kalbinin sesini duyar ve şöyle seslenir:
-“Defne, bundan sonra sen, Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların,başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek. Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon’u saygı ile selamlar…

Ben efsanede anlatılanların kahramanlar ve barış ile ilgili olduğunu sanıyorum ama bildiğim gördüğüm bir şey var ki, Harbiye’li tüm dostlar son derece samimi, güvenilir ve dost canlısı insanlar.İnanılmaz bir tabiata sahip bu güzel turistik belde de anlatılan bu efsanedeki defne ağacı bana kalırsa Harbiye halkının bu özelliklerini anlatır.Harbiye halkı kendisine kötülük düşünmeyen herkese iyilik, sevgi ve saygıyla karşılık verir. Defne sabunu ise çok tercih edilen sabundur. Bana kalırsa, her geçen gün ürünlerine yenilik katan Defne Sabunu sadece Hatay’ın değil tüm ülkenin vazgeçilmez sabunu olacaktır.

Saçlarını seven herkese defne sabununu,doğal tabiat güzelliğini,samimiyet misafirlik ve dostluk ile lezzetli yemek isteyenlere Antakya ya gitmeyi ve Harbiye’yi görmeyi öneriyorum.

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..