Değişen Bir Şey Şok

Otuz üç yıl da geçse değişen bir şeyin olmadığını Yaşar SEYMAN ve Bilal TANRIVERDİ’nin yürek parçalayıcı yazılarından anladım.

Çünkü:

Tam otuz üç yıl önce Mardin’in Mazıdağı ilce ve köylerinden yüz elli ailenin Adana’ya göçünü bir şeylerin değişebileceği düşüncesiyle, yüreğim yana yana haber yapmıştım. Ama bakıyorum hiçbir şey değişmemiş. Değişen bir şey varsa o zaman duymadığımız, hiçbir zaman da duymak istemediğimiz ölümlü trafik kazaları.

<ımg height="296" src="http://www.haberdiyarbakir.com/images/news/2939.jpg" width="235">

O zaman da kamyon kasaları insanlarla çoluk çocuk demeden doluyordu.

Kendi kendime : Acaba insanlar daha mı dikkatliydi? Yolların daha bozuk olduğu kesin de; daha mı sakindi de ondan mı daha az duyuyorduk ölümlü trafik kazalarını? Yoksa iletişim araçlarının azlığı mıydı bizleri bu tür haberlerden yoksun bırakan?

Yaşar SEYMAN “21. yüzyılın ücretli köleleri” diye nitelendiriyor. Bu niteleme bana otuz üç yıl öncenin “20. yüz yıl” olduğunu anımsattı . Bu nedenle , “otuz üç yıldır değişen bir şey olmadı” yerine “Bir asırdır değişen bir şey olmadı” demem gerektiğine inanıyorum.

Artık bir şeylerin değişme zamanının gelip geçtiğini söylersek çok şey mi istemiş oluruz yetkililerden acaba?

· Eğitim bitmiş.

· Öğretim kör topal. Edinilen bilgiler bilgi düzeyinden kavrama ve uygulama düzeyine geçmiyor.

· Ekonomik sıkıntıdır insanları ölümlere götüren.

· Sosyal yaşantıdan eser yok. Derdemez; yıllar önce yazılmış;

Kemalettin KAMU’nun “BİNGÖL ÇOBANLARINA” adlı şiirini anımsadım birdenbire:

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum

………

Okuma yok , yazma yok, bilmeyiz eski , yeni

Kuzular bize söyler yılların geçtiğini

……….

Kemalettin KAMU (1901-1948)

Bir şeyin değişmediğine bu şiiri anımsadıktan sonra daha da bir inandım.

Aslında çok şeyin değiştiğinin farkındayız ama; değişimlerin iyiye, güzele ,yararlıya yönelik olmadığını bildiğimiz içindir serzenişimiz.

Tüm bu olumsuzluklara yön veren değişim:“Toplumun çıkarları kişisel çıkarlara tercih edilirken; Kişisel çıkarlar toplum çıkarlarına tercih edilmeye başlandı.”

Kamyon kasalarının çoluk çocuk demeden dolması da, katliam derecesinde ölümlü trafik kazaları da eğitimsizlik de, ekonomik sıkıntılar da, sosyal yaşantılar da, hepsi, hepsi bu değişim kaynaklıdır.

DEĞİŞEN KİM?

Küçükken;

Dört köşe bilirdim dünyayı

Uçurumlu, korkunç

Oysa;

Şimdi yuvarlak.

Ben mi değiştim?

Dünya mı?

Mehmet KAPÇAK

http://www.mehmetkapcak.com