Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Dehşet iddia...

Dehşet iddia...
 

Dehşet iddia...

 
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yaşanan patlamadan sonra, aldığımız on bilgilere göre 52 kişi hayatını kaybetmiş. Hayatını kaybedenlerin hikayelerine hiç girmeyelim, insanın dayanma gücünü zorluyor.
 
Önceki gün, bir gazetede "Dehşet" bir iddia ortaya atıldı...
 
Güya, güya diyorum, çünkü haber Reyhanlı Belediye Başkanı tarafından yalanlandı, patlamadan sonra Suriye uyruklu sığınmacılardan, başlarına taş vurarak ölenler olmuş.
 
Bu iddianın doğru olmamasını diliyorum.
 
İddiası bile insanı ürkütmeye yetiyor, bırakın gerçek olmasını...
 
Olay sonrası, mahkeme kararıyla konu ile ilgili haberlere "Yasak" konuldu.
 
Yasağa uyulup uyulmadığı konusu çok açık değil, ancak konulan yasak nedeniyle insanların aklına olmadık kuşkuların sokulmasına yetti de arttı bile.
 
Örneğin yukarıdaki iddia doğru da mı yasak konuldu?
 
Olay öncesinde ve sonrasında, Suriye uyruklu sığınmacıların yerleştirildiği yerlerde çok da hoş olmayan haberleri izliyoruz. Örneğin, sığınmacılar da "Sığındıklarının" ve "İnsanlık adına" kendilerine yer verildiklerinin farkında olmadan, sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti onlara bakmak zorundaymış gibi davrandıklarını, bayrağımızı yırttıklarını, yaktıklarını, isyan ettiklerini ve benzer davranışlar sergilediklerini biliyoruz.
 
Bildiğimiz bir başka konu, sınır boyundaki bir çok Suriye uyrukluların, Türkiye topraklarında yaşayan ve akrabalık bağı ile bağları bulundukları...  
 
Kuşkuların ortadan kalkması, gerçeklerin gün yüzüne çıkması için, bilgi kirliliğinin sonlandırılması gerekir.
 
Ne yapmalı?
 
Elbette araştıracak en yetkin makam, TBMM çatısı altında kurulacak "Araştırma komisyonu" marifetiyle sonuca varılmasıdır.
 
Ayrıca...
 
Türkiye'nin dış politikasının, komşuları ile ilgili ilişkilerin de ortaya konulup tartışılması ve bunu "İktidarın tercihi" seviyesinde bırakılmaması gerçeğidir.
 
AKP iktidarının dış politikası ve özellikle de "Komşu ülkeler" ile ilgili dış politikasının gözden geçirilmesi zorunludur.
 
Görülen o ki Türkiye, kendi çıkarları dışında, yayılımcı ülkelerin çıkarları doğrultusunda komşu ülkelerle olan ilişkilerini düzenlemektedir.
 
Birilerinin çıkarları uğruna, komşularımız ile olan ilişkilerimizde gözle görülür çatışmalar yaşamaktayız.
 
Bu durumun "Doğru bir dış politika" olarak gösterilmesi, savunulmasını kabul etmek mümkün değildir. Reyhanlı'da yaşadığımız ve bugüne kadar yaşanan en büyük terör saldırısını, yanlış dış politikaya bağlarsak yanlış mı olur?
 
Hiç sanmıyorum.
 
XXX
 
Konu ile ilgili değil, ancak bir şey uzun zamandan beri aklıma takılıyor. Suriye ile sınır olan bölgelerimizdeki "Sığınmacıları" düşünürken aklıma geliyor hep...
 
Ülkemizde Allah saklasın böyle bir durum olsa, bizler ülkemizi bırakır da komşu ülkelere gider (sığınır) miydik?
 
Bu durumu biz ülke olarak geçmişte Irak sınırında yaşadık, şimdi de Suriye sınırında.
 
Doğrusu üstünde durmak gerekir.
 
Aklıma şimdi "Saçma-sapan" bir öneri geldi. Madem ki bize sığınan sığınmacıları korumak bizim görevimiz, yaşadıkları bölgeleri sınırlarımız içine katalım, onlar da rahat etsin, biz de rahat edelim. Geri kalanının da ne hali varsa görsün...
 
En iyi "İnsanlık namına" çözüm bu gibi geliyor bana da...
 
16 MAYIS 2013 
İBRAHİM PEKBAY
 
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..