Delilah

Bir şarkının melodisiyle insan çok uzaklara gidebiliyor. Bu sabah radyoda çalan Tom Jones in Delilah şarkısı ile yıllar önceye gittim. 

“My my my Delilah,  

Why why why Delilah?” 

Belki ilkokul 2 ya da 3 dü. Küçücük minnacık ama şarkıya türküye pek meraklı bir kızdım. Yabancı yerli her müziği dinleyip kulaklarıma kaydederdim. Bu parçanın Türkçe versiyonunu rahmetli Ertan Anapa söylerdi. Billur gibi bir sesi vardı. 

“Aşkım dillere destan,  

Kalmadı duymayan,  

Aşk denince bizdik hatırlanan,  

Bizdik Leyla ve Mecnun u kıskandıran” … diye devam eden sözler… 

Ama bu kadarla bitmiyor. Ben Ertan Anapa'nın 

”Sokağından geçtim dün gece,  

Işık yandı pencerende,  

Sarılmış iki gölge düştü benimle yerlere,  

Kendimden geçtim bu gece…”şarkısını söylerdim. En favori şarkımdı. Herkes bana o şarkıyı söyletip dinlerlerdi. O yıllarda arajman modası vardı. Türkçe beste pek yoktu. Hep ünlü yabancı bestelere söz yazılırdı. Fecri Ebcioğlu o dönemim en usta söz yazarlarındandı. 

“İçmişim başım dönüyor dönüyor 

Ayrılanlar hep dönüyor dönüyor 

Yalnız dönmeyen bana sensin 

Bekliyorum hep sen neredesin”…. 

Sezen Cumhur Önal vardı. Yıllar sonra üniversite yıllarımda ileri fizik laboratuvarında çalışırken hep onun “çukulata renkli “sanatçı diyen anonsunu dinlemiştim.. 

Yabancı ve yerli şarkı sözlerinin ve resimlerinin içinde yer aldığı Tina adında bir dergi vardı. O dergideki “Chum yum yum “ve “Jane Bond” çizgi romanları çok güzeldi.” Tiroller “ süperdi. 

Al Bano ve Romina Power çok ünlüydü. Cher o zaman kocasıyla takılırdı. Rita Pavone bizim Füsun Önal gibi hareketliydi. Ancak Oya Küçümen'e daha çok benzerdi. 

O yıllarda “Öyle bir geçer zamanki “dizisinde şu günlerde dinleyip tekrar sevdiğimiz; “Faydası yoktur gözlerdeki yaşın 

Gitmeden önce iyi düşün taşın” .. 

şarkısının orjinali The Cedars grubunun seslendirdiği “For Your Information” un bizde 45 liği vardı. Ablam bayılırdı. O dönemlerde kuyudan su çeker gibi bir şekilde yapılan danslar modaydı. Hani Türk filmlerinde Filiz Akın falan sıkça yaparlar ya işte ondan. Ablam da dans ederdi . Saçları upuzun ve çok gürdü bir oyana bir bu yana savururdu. 

Annem babam çok gençti. Anneannem hayattaydı. Yenimahalle deki evimizde mutlu mesut yaşardık. Pespembe bir dünya vardı. Kötülüklerden mobbinglerden bencilliklerden çıkarlardan hesaplardan hiç mi hiç haberimiz yoktu. 

Ben çok hasta olurdum. Hep el bebek gül bebek büyütülürdüm. 9 yaşımda ülserle tanışmıştım. Çocukluk arkadaşımla geçenlerde buluştuk. “O zamanlar çok miden bulanırdı ağrırdı. Geçti mi?”diye sordu.” Hayır “dedim” şimdi bir de bağırsak ağrısı eklendi.” Gülüştük. 

Şarkı bitti ben uyandım. Bir de baktım iş yerimin önündeyim. İçim karardı. Kendimi geçmişte kalmaya zorladım. Ama olmadı. Çaresiz bilgisayarımı açtım. Duygularımı sizlere aktardım.