Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Demokratlık İddiasında Olanlar (Demokratik İşleyişe Tahammül Edemiyorlar)

Demokratlık İddiasında Olanlar (Demokratik İşleyişe Tahammül Edemiyorlar)
 

Hakimiyet milletin değil, Allah'ındır diyen bir slogandan, kendi siyaset deyimleriyle hakimiyet milletemi geçti de yüzdelere güvenip bindikleri dalı kesmeye başladılar. Elbette birinci söylem doğru! Kainatta herşey vahdet kuvveti ile halk edilip ilahi yaratıcı (Rab-Töz) tarafından koyulan sistem kanunları (pozitif bilimlerce keşfedilen bilimsel kanun ve formüller) tarafından görülen ve görülmeyen dalgalar (elekromagnetik) la devam etmektedir. Bu süreç içinde akıllı yaratık insanlara vahy ederek akletmiyormusunuz diyerek yol göstermek suretiyle müşavere edip kendinizi yönetin demiştir.

Ancak iktidardan uzakta iken, milletin ortak paydası demokratik cumhuriyeti dışlayan düşünce sahipleri, bugün Allah'ın doğruluk, dürüstlük ipi yerine halkın ne maksatla oyverdiğini de görmezlikten gelererek yüzde oranlara sarılıp, yarın ertesi gün değişebilecek bir seçim sonucu ile değişebilecek iktidarlarla milletin istikrarını devletin yapıtaşlarını değiştirmeyi kimse kendinde bir hak olarak görmemelidir.

Dini potansiyeli politikaya karıştırıp, referans olarak kullanıp, maksadım Allah'tan yana düşüncesi içine dünyalık heva ve heves karıştırıp kapitalist sistemden nemalanmayı mubah addeden zihniyetin iktidar hırsını kalıcı kılmak için Allah' da Kendisi'nin ve Dini'nin kulanılmasını tasvip etmezdir. Hele bunu onlarla dost olmayınız dedikleri ile işbirliği içinde kuvvet arayışında olanların yolculuğu kendisi tarafından engellenecektir. Takva ancak Allah tarafından anlaşılacak bir haslettir.

Bütün bu değerlendirmeden sonra bakıyoruzki meri anayasaya göre yönetime talip olanlar, icranın ve yasamanın başına geçtiklerinde bindikleri dalı kesmeye kalkarak yaptıkları hataların yine aynı anayasanın kuruluşları tarafından iptal edildiğinde yeri göğü yıkmaya başlamaktadırlar. Demokrasicilik oynadıkları kanallarda kendilerini hoşgöstermek için renklenenlerin hukuka ve kurumlara olan saygısızlıkları şuuraltı refleksi olarak açığa çıkmaktadır.

Bu durumu gazete manşetleri ve köşe yazılarında görmek mümkündür. Burada reklamlarını yapacak değilim. kendilerini kamuoyunda meşrulaştırmak için yaptıkları ve liberallik söyleminde olan batı hayranı yazarların da peşine takılıp onlarda onların paşine takıldığı sözde demokrarik ama özde ülkenin parçalanmasına yönelik siyeset ve politikalarla TV platformlarında ve medya sayfalarında hile-i şer yöntemleri kullanılarak Allah'tan taraf olunacağını hiç sanmıyorum, bunun dinimize de uygun olduğunu da sanmıyorum. Çünkü Hz. Peygamberimiz beşeri yönetimini Roma'lılardan veya Bizanstan destek alarak Mekke'li müşrikleri yenmemiş veya sistemin içinden görünüp meşru düzenin yönetiminin başına geçip devrim yapmamıştır. Yani velev ki içinde bulunulan sistem dinimizin antitezi olsa (haşa). Allah kendinden taraf samimi ve ihlaslı girişim dahi olsa hile ve desiseleri onaylamayacağı muhakkaktır.

Oysa Cumhuriyete kadar, memleketin her köşesinde her dinden ve her mezhepten insanların düzensizlik içinde menfaat peşindeki çıkarcıların alet ettiği inanç sahiplerinin dağınıklığı ve düzensizliğini, her kültürlü insanın bildiği gibi Cumhuriyetle arınmış ve Milletin bütünlüğü ve Dinin yalınlığı sağlanmış Kur'an baştacı olarak birlik sağlanmıştır.

Ne gariptir ki bu özdeklenme devletin birinci olarak elit duruma getirdiği mezhepten görünenlerce torpillenmeye çalışılmaktadır. Demokratik olarak açılımdan yana olanlar bu duruma katkı yapıp, resmi organlarda diğer temsil edilemeyen farklı inanaç cemaatlerine de hizmette yer vermek varken, Yasalarla vatandaş arasına girmeye çalışan cemaatçi sınıflara ortam yaratılmaya çabalanılmaktadır. (Başörtüsü bir araç "velevki bir simge olsa da")

Oysa halkın beklediği, iş, aş, doğruluk, seffaflık; yöneticilerin makam ve mevkiden meşru olarak kazandıklarına şükretmeleri, yarının güvencesinin Allah olduğunu kendilerinin de bilerek çevrelerinin ve yakınlarının zenginliği ile uğraşacaklarına; halkın sosyo ekonomik sorunlarına çözüm üretmeleridir.


nariçi: 07.06.08


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..