Denemeler

Zaman zaman yaşamımın öz eleştirisini yaparım,özellikle de ıssız kumsallarda batan güneşe doğru uzun yürüyüşlerde.Güneş denizin üzerinde batana değin yürürüm saatlerce, sonra Ay işığının yakamozlarla dansını seyrederek geriye dönerim ,Bu uzun ve dinlendirici yürüyüşlerde tüm yaşamımı bir film şeridi gibi kesintisiz izlerim, toplamına "yaşam deneyimi" dediğimiz hatalarımı irdelerim,ne çok hatalar yapmışım Tanrım! hatta bazılarında ölümün kıyısından dönmüşüm....

 

Monogamik bir kişiliğim vardır, karşı cinste güzellik ararım, ama zekayla bütünleşmiş olmalı.derin ve iz bırakan aşklar yaşamışım,aşklarım hiç bir zaman çakışmamış ve unutulmamış, yaşamımın arşivinde en nadide raflarında aynı heyecana sarılı duruyor .Kiminin ardından "Oğlun kızımı sevsin,seni sevdiğim kadar" diyerek ah çekmişim.kimiyle yıllar sonra çarşıda pazarda rastlaşmışız, liseli aşıklar gibi yüreğimiz titreşmiş,bir sıcak "merhaba" ile geçişmişiz.kimi ile derin dostluklara dönüştürmüşüz aşkımızı hala kopmamacasına ve ölümüne sürer dostluğumuz. ne zaman bir güvenilir dost eline gereksinim duysak biliriz ki "O"  Hep  yanımızdadır.

 

Hemcinslerim ile böyle kalıcı derin dostluklar sürdürememişim. Erkekler diyalektik olarak, riyakar, çıkarcı ve konjöktürel bir biyolojiye sahipler,Kadınlar bu manada kusursuz bir biyolojik şaheserlerdir. söz namustur onlarda, dostluk baki,çıkar hiç hesaplarında yoktur, paylaşımcıdırlar "Analık" içgüdüsü onlarda hep bir merhamet pınarı olarak vardır ve bu pınarın suyu hiç kesilmez...

 

Erkekler doğu insanları gibi pusu kurmak üstüne kodlanmışlardır, hayatımdaki tüm kadın arkadaşlarımda ise gözlemlediğim yegane muhteşemlik, şovalyeler gibi "DÜELLO" etmeleridir...

 

Dostlarım iyiki vardınız ve iyiki benim dostlarımdınız, siz olmasaydınız bu uzun kumsal yürüyüşlerim olmayacaktı ,Hepinizi çok seviyorum.