Denge...

Her şeyde, hayatımızın her anında bir denge arayışı içerisindeyiz öyle değil mi? Evde anne, baba, kardeş; okulda arkadaş çevresiyle, öğretmenseniz zümreniz başta olmak üzere diğer öğretmenlerle, işyerinizde; başta amiriniz olmak üzere mesai arkadaşlarınızla, komşunuz Müzeyyen teyzeyle ve yaşıtınız olan çocuklarıyla, PTT'de memurla, hastanede doktorla vs... Aaa, bir dakika nasıl unuttum: Aynı zamanda hayatınızdaki en özel insanla tabiki:)

Kendinize göre değerleriniz vardır, ödün vermeyeceğiniz prenspleriniz, vazgeçemeyeceğiniz alışkanlıklarınız vardır. Kendinizi tanımlar, en sevdiğiniz ve en sevmediğiniz şeyleri bilirsiniz. Planlısınızdır, belirli hedefleriniz vardır ve aslında siz kendi iç dünyanızla dengelisinizdir ama bir yerde bir sorun vardır.

Peki sorun nerdedir? Ya da nedendir? Düşünürüz bulamayız, sonra stres koyarız adını ve onunla başa çıkmanın yolarını ararız bulamayınca depresyona gireriz.

Kendi fikirlerimizi ne kadar önemsiyor ve düşündüklerimizi karşımızdakilere ne kadar iyi ifade edebiliyoruz? Ki bir insanın kendi çizgisi ne kadar belirginse o kadar da mutludur bence. Aileniz, iş çevreniz tabi bir de eşiniz sizin kendinize özel, gizli bir hayatınız olduğunu bilmeli. Bu tıpkı usta- çırak ilişkisine benziyor, usta öğretir ama tüm gizlerini anlatmaz çırağına. Kaldi ki anlatırsa ustalığının bir anlamı kalmaz.

İnsanlarla aynı ortamı paylaşırken denge kurmaya çalıştıkça, birer birer gizlerimizi veririz. Zamanla en yakın arkadaşlıklar sıradan gelmeye, eşinizle yaşadığınız birliktelik heyecanını yitirmeye başlar. Çünkü kendimizi yeterince tüketmişizdir, ya da biz almışızdır alacağımız sevdiğimizi zannettiklerimizden.

Fedakar olun fakat sonuna kadar ödün vermeyin, anlayışlı olun fakat göz yummayın... Tartışın fakat kavga etmeyin.. Sevdiklerinizle ortak zevklerinizi paylaşın ama mutlaka kendinize ayrı özel bir hesap açın. İlişkilerinizi tartın, dengenizi koruyun...

Ne demiş Minik Serçe:

"Aşkımda değişebilir gerçeklerimde,
Pırıl pırıl dalgalı denize karşı..
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetlerimle gülümsüyorum, hiçbirinizle dövüşemem.
Siz ne derseniz deyiniz, benim bir gizli bildiğim var!
Sizin alınız al inandım, morunuz mor inandım,
Ben tam kendime göreyim, ben tam dünyaya göreyim.
Ama sizin adınız ne?
Benim dengemi bozmayınız..."