Deniz, Yürüme Mesafesinde Tsunamiden Kaçacak Kadar Uzak Olmalı

Ne kadar uzak değil, ne kadar yakın olması gerektiğini konuşuyoruz. Uzaklık sorun değil evvel Allah cehennemin dibinde olsa yine gideriz de yakınlık… Deniz bu, bardaktaki su değil… Denizin içinde bile yaşayanlar var da kendileri bilir, söyleyen gitti!

Deniz sadece güzellik değil aynı zamanda tehlike. Ayrıca imkânımız varsa güzelliklere de fazla uzak olmak gerekmez; paramız var pulumuz var, denizi seviyoruz, deniz kenarında yaşayabiliriz; nasıl olsa gidebiliriz diye dağ başında oturmak akıllıca değil.

Denizi seviyorsak deniz kenarında oturacağız elbette ama ayağımızı suya uzatacak kadar değil tabi. Ve şimdi öyle yaşıyorlar aklım almıyor. Denizin kıyısında (hatta içinde) ev olur mu? Denizden komşu olmaz, seyredimlik bir mesafe şart. Yürüyerek gidebileceksin  (öyle 3 saat 5 saat arabayla olmaz, denizi seviyorsan ve imkânın varsa akıllıca değil)ve tsunamide kaçabileceksin.

Şimdi insanlar ya denizden çok uzaktalar (hem böyleler hem de akşama kadar denizi sayıklıyorlar. İmkânları da var ha, canımız isterse bineriz arabaya gideriz yedi saat. Yazlıkçılar, Miami’ciler ayrı).

Tsunamiden de korkmuyorlar. Gerçi biz yürümelik mesafe diyoruz ama okyanus dalgaları kıyıları dövüyorsa değil geri çekilmek Istranca dağlarına tırmansanız yakalar!

Kısaca denizi göremiyorsan uzaksın, dalgaların sesini duyuyorsan yakınsın.