Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Deniz Baykal'ın sırrı!... / Güdülerin hiyerarşisi

Deniz Baykal'ın sırrı!... / Güdülerin hiyerarşisi
 

Psikoloji bilimiyle meşgul olan bilim insanları, insan kızı ve insan oğlunun iç güdüleri üstüne, bitmez tükenmez tartışmalar yaptılar... Bu tartışmaların sonrasında, bizim meclis tartışmalarını çağrıştıran bir şekilde , onlarda henüz ortak bir doğruya ve hakikate ulaşamadılar!... Allahtan ki, onlar bilimden uzaklaşmış bir siyasetle değil de, yalnızca psikoloji bilimiyle uğraşıyorlardı!... Yoksa bu ülke ya da gezegenin insanlarının yaşamsal işleri, biraz daha zorlaşacaktı...

Libido da dahil olmak üzere, güdülerimizin ruhsal ve bedensel birlik ve beraberliğinin ruhsal bir bütün olarak korunabilmesinin önemi kadar, onun içinde varolan hiyerarşik bir düzendeki öncelikleri de, bir o kadar önemlidir!...

Yani siz, örneğin; eğer bir şekilde açlık çekiyorsanız ve aynı zamanda belirgin bir yaşamsal tehlike ile de karşı karşıyasanız, o açlığınızı giderme davranışına yönelmeden önce, karşınızda beliren, belirginleşen tehlikeyi öncelikle bertaraf etmeniz hiyerarşik olarak ön planda olacaktır!.... Yani siz öncelikle o tehlikeyi kendiniz için ortadan kaldırmalısınız!...

Psikolojiyle iştigal eden bilim insanları, iç güdülere özgü hiyerarşik düzende, cinsellik iç güdüsünün, açlık, susuzluk ve de kendini savunma iç güdülerinden, sonra yer aldığını söylerler...

Amerikalı psikolog Abraham Maslow , kurduğu ''piramit '' de , insan kızı ve insan oğlunun sırasıyla; fizyolojik, güvenlik, ait olma ve sevgi, takdir edilme ve saygı ve de kendini geliştirme ihtiyaçlarından söz etmekte, normal , ortalama bir kişinin fizyolojik ihtiyaçlarının % 85’ini, güvenlik ihtiyaçlarının % 70' ini, sosyal ihtiyaçlarının % 50' sini, saygı görme ihtiyaçlarının % 40 ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının % 10 unu tatmin etmiş olabileceğini ön görmekteydi...

Maslow'a göre bir birey, bu temel güdülerini tatmin etmeden, örneğin; karın açlığını çözmeden, hak , adalet, eşitlik, özgürlük gibi kavramların, siyaset, kültür ve sanat'ın, düzene ait olma, sevgi, saygı ve kendine saygı ve de kendini gerçekleştirme gibi gereksinmelerinin farkına varamaz!....

Kanımızca, modern zamanlarda birçok sorunu aşmış, yaşam kalitesi ve insani değerleriyle bir yerlere gelmiş, ancak bazı şeyleri aşamamış, örgütlerini mülk, tabanlarını tebaa olarak gören, lider kültü yüklenmiş insanların, bazen kural ve ahlak dışı da olsa(!), kapitalizmin temel iç güdüsüne esir düşmelerinin nedenlerini de, beklentiler ve kişisel özellikleriyle sarmallanmış, bireysel gelişim-gereksinim çizgilerinde ve onların kendi iç hiyerarşilerinde aramak gerekecektir!...

Karizma, üretilmiş gerçek bir şey değildir, yalnızca ve yalnızca üretilmiş bir imajdır...Ve bazen de rakiplerin elinde, bir domino taşı...

Ve bizim gibi gerçek anlamda halkın, yurttaşın ve de sıradan demokrasilerin bir türlü oluşamadığı ya da oluşmasına fırsat tanınmadığı bir coğrafyada, misyonu tamamlanmış lider kültleri, geçmişten bir şekilde beslenerek, insanları güdülüyecek ve onların kendi hiyerarşilerinde, muhtelif öznel nedenlerle, lidere biat etmesine zemin hazırlayacak bir ''Sır'' olarak karşımıza çıkar....

Ancak CHP'ye oy veren, gönül veren halk kitlelerinin, CHP'deki varolan yapıdan bir şekilde beslenenler ve de gelen tehlikeyi göremeyenler dışında, ucuz kahramanlara ve kahramanlıklara, artık ihtiyacı yoktur!...

12.mayıs.2010 / Perpa,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..