Deniz kentinde yoğun kara ulaşımı

Çok güzel bir türkümüzü hatırlatarak başlayayım yazıma;

"Bakkal amca bakkal amca" "Ne var ne var"

"Yağıyi var mı? " "Var var"

"Uniyi var mı? " "Var var"

"Şekeri var mı? " "Var var"

"Ne duruyorsun? " "Ne yapayım"

"Helva yapsana helva yapsana"

Değerli sanatçımız Mahmut Tuncer'in çok iyi seslendirdiği bu türküyü bu gün iş çıkışı İstanbul'da yoğun trafik yaşadıktan sonra, bu türküye emek verenlerden özür dileyerek sayın belediye yetkililerine değiştirerek söylemek istiyorum. Artık müziğini de siz okuyucu olarak mırıldanıverin:

"Sayın Başkan sayın başkan" "Ne var ne var"

"Deniziniz var mı? " " "Var var"

"Vapurunuz var mı? " " "Var var"

"Ne duruyorsunuz? " "Ne yapalım"

"Her semte deniz ulaşımı yapsanıza, deniz ulaşımı yapsanıza "

Evet maalesef bu akşam iş çıkışı yaşanan trafik karşısında göçle 10 milyon nüfusu aşan bir kentin artık kara araçlarıyla devam edebilecek bir trafik anlayışını maalesef kaldırabilecek kapasitesi kalmamıştır diye düşünüyorum. Yolların genişletilebileceği alanlar kalmadığı halde sürekli trafiğe çıkan yeni araçların her doldurduğu alan neticesinde emekliyerek akan bir trafik ortamı oluşmuştur. Tabii ki temel çözüm göçü durdurmak, hatta geriye göçü özendirmek olmalıdır fakat bunu yapamıyorsak hiç olmazsa raylı sistemi arttırma, hemen hemen her semte veya yakınına kadar uzanan kıyılarımızdan deniz yoluyla yararlanmaya çalışmalıyız. İş çıkışı model model araçların zenginleştirdiği yollarımızda hepimiz yerimizde durup bir metre dahi ilerleyemiyeceğimiz günler gelip çatmadan bu konuda bir gelişme görebilmek dileğimle, İstanbul'u seven birey olarak kıyılarımızdaki ulaşım potansiyeline dikkat çekmek istiyorum. Saygılarımla...