Deniz Seki ne yapsın?

Bugün günlük gazetelerin birinde severek okuduğum bir yazarımız Deniz Seki'nin dramını anlatmış ve sonunda okuyucuya sormuş. 'Siz Deniz Seki'nin yerinde olsanız ne yapardınız?'.

Ben tabii her zamanki okuyucu işgüzarlığımla sanki soru bana sorulmuş gibi düşünmeye başladım. Tabii bu kadar düşününce bugünkü yazı konum da Deniz Seki oldu.

Ben bu hanım şarkıcımızı pek tanımam. Sadece basından evil bir adamla ilişkisini ve daha sonra bazı kötü alışkanlıklara duçar olduğunu okudum. Şu anda bana sorsanız bir şarkısının ismini hatırlayamam. Belki doğru dürüst dinlememişimdir bile.

Sanatı hakkında bir şey söyleyemiyeceğim. Sadece resimlerinden genç ve güzel bir hanım olduğunu ara sıra tüm hanımlar gibi kilo alıp verdiğini gözlemliyorum.

Kısacası bugünkü yazım tamamen günlük gzetedeki yazarımızın bugünkü yazısına dayanıyor.

Anladığım kadarı ile bu genç hanım kötü alışkanlığı sebebiyle cezalandırılmak isteniyor. Hukukun zor işlediği hatta zaman zaman hiç işlemediği  ülkemizde bu genç hanımı cezalandırmak konusunda epey bir seferberlik var.

Kendimi onun yerine koyamıyorum. Büyük söylemeyeceğim. Zira insanın başına ne geleceği belli değil uzun vadede. İftira veya kötü arkadaşlar sebebiyle insan yapmadığı suçlarla da itham edilebilir.

Bence bu genç hanım ülkede uslu uslu oturup başına gelenleri mümin, mütevekkil bekleyeceğine en kısa zamanda toz olmaya baksın.

Güzel, genç bir hanım. Ayrıca parası da olması gerek. Mutlaka mal varlığı da vardır. Toz olması için herşey mevcut. Ben onu suça mı itiyorum bilemeyeceğim ama kaçsın bence.

Bu ülke kimleri gördü bir zamanlar. Şişli belediye başkanı vardı hatırlarsanız. Nasıl toz oldu kadıncağız.

Diyeceksiniz ki suç cezasız mı kalsın. Varsın kalsın. Öyle çok cezasız kalan suç var ki...