Deniz yıldızı

Üniversiteyi kazandığı seneydi. Ailesi ona ödül olarak gayet lüks bir hotelde hafta sonu geçirmesini sağlamışlardı. Denizi görüyordu, çok güzel bir manzarası vardı. O akşam arkadaşları onu gece dışarı çıkmak için çağırdı.Orada biraz alkol de almıştı. Eve sabaha karşı döndü.Odasına döndü, ayakta duracak hali yoktu.Yatağa uzandı. Gözü engin deniz manzarasına takıldı. Sabahın bu saati, deniz kıyısında bir adam, hayır hayır kadın. Ne yapıyordu öyle orda. Dans mı ediyordu? Delidir diye geçiştirmek istedi. Ama merakı gittikçe artıyordu. Acaba denizi mi seyrediyordu? O zaman o yaptığı hareketler neydi? Uyumaya çalıştı olmuyordu. Alkol aldığından mı öyle şeyler görüyordu?İşte içine bir kurt düşmüştü. Acaba birazdan güneş doğacak olduğundan teknesini mi hazırlıyordu. Kadına da benzetemiyordu adama da!

Galipten sesler vardı acaba galipten görüntüler de var mıydı?Hayır, hayır. Güne merhaba ayini yapan bazı kültür insanları vardı. Bu onlardan mıydı?Tanrı’m bu kimdi, neydi? En sonunda aşağıya her şeyi yerinde görmeye karar verdi.Biraz zorlanarak aşağı indi. Deniz üşütüyordu. Yakınlaştıkça bunun bir adam olduğunu anlamaya başladı, fakat hala ne yaptığını anlamıyordu. Balıkçı tipli bir adamdı. Yanına gitti ve sordu; ”burada ne yapıyorsun, sabahın bu saati, yatıp uyusana.” .Adam cevap vermedi. Tekrar sordu;”burada ne yapıyorsun, hey arkadaşım”. Evet anlamaya başladı, yerden bir şey alıp denize doğru fırlatıyordu. Ama eline aldığı şeyin ne olduğunu çözememişti. Taş desen taş değildi.Yıldıza benziyordu, evet, deniz yıldızıydı bunlar . Ama tüm sahil bunlarla kaplıydı.Büyük ihtimalle dün akşam gel-git olmuştu.H epsi ölmek üzereydi. Adama sanki birden cevap verme isteği gelmiş gibi neşeyle cevap verdi;”deniz yıldızlarını yaşamaları için denize fırlatıyorum.” Ama” demiş bizim üniversiteli ”bunlar çok fazla ve ölmek üzereler sen hepsine yetişemezsin. Adam otuz tanesinin daha hayatını kurtarmış ”bak” demiş ”otuz tanesi daha yaşıyacak” üniversiteli genç gülmeye başlamış; anlamıyorsun beni, tüm sahil bunlarla dolu, hepsine yetişemezsin”. Adam cevap vermiş;” belki hepsi değil ama çoğu”.Üniversiteli genç cevap vermemiş. Bunun üzerine diğer adam;”HADİ SENDE BİR YILDIZ TUT VE DENİZE FIRLAT, BİR TANESİ DAHA YAŞAR.” Genç, adamın dediğini yapmış ve sabahın ilk ışıklarına kadar fırlatabildiği kadar yıldız fırlatmış denize. Sabah ise adam ve üniversiteli genç sayesinde belki hepsi değil ama PEK ÇOĞU yaşama dönmüş.

Hadi siz de bir yıldız alıp denize fırlatın.Bir yıldız daha yaşamış olur.