Denizlerin avukatı Halit Çelenk’i kaybettik

Dün akşam kitaplığımı karıştırırken önüme çıkıverdi iki kitap. Sanki beni al bir daha oku der gibiydiler. O kitapların ilki Erdal Öz’ün “Gülünün Solduğu Akşam” diğeri ise Halit Çelenk’in “İdam Gecesi Anıları” idi. 

Bir 6 Mayıs günü kaybettik Erdal Öz’ü ve bir 6 Mayıs günü toprağa vereceğiz Deniz’lerin avukatı Halit Çelenk’i… 

Değerli hukuk adamı ve 68 kuşağının efsane avukatı Halit Çelenk’i kaybettik. Bu nedenle bu yılki 6 Mayıs çok daha hüzün dolu ve bir o kadar anlamlı olacak. Bu yılki 6 Mayıs sadece Deniz’leri anma günü olarak değil aynı zamanda iki aydınlanma adamı Erdal Öz ve Halit Çelenk’in sonsuzluğa yürüdüğü gün olarak anılacak. 

Erdal Öz’ün Deniz’leri anlatmış olduğu “Gülünün Solduğu Akşam” isimli kitabı Turgut Uyar’ın şu enfes dizesi ile başlar; 

“Herkes ne zaman ölür; elbet gülünün solduğu akşam” 

Oysa Halit Çelenk’in gülü 6 Mayıs 1972 gününün o uğursuz şafağında solmuş olmalı. O gün Halit Çelenk’in gözleri; Deniz’in boynuna çift ilmiğin vurulduğunu, infazdan sonra yirmi beş dakika nabzının attığını, toplam elli dakika ipte kaldığını, sinirlerinin seğirdiğini, Deniz’in infazının Yusuf’a, Yusuf’un infazının ise Hüseyin’e izlettirildiğini ve Hüseyin’in infaz anında taburesine vurmuş olduğu tekmeyi gördü. O gün Halit Çelenk’in kulakları darağacına gülerek giden üç fidana armağan edilen “Rodrigo’nun gitar konçertosu” nu ve ardından o üç fidanın o kararlı haykırışlarını duydu. 

Halit Çelenk o uğursuz 6 Mayıs 1972 şafağında öldü. 

… 

Deniz, Yusuf ve Hüseyin... Ve Erdal Öz… Ve Halit Çelenk ışıklar içinde uyuyunuz.