Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

04 Ağustos '12

 
Kategori
Dilbilim
 

Densiz

Rahmetli anneannem gerçekten çok görmüş geçirmiş çok kibar ve sevgi dolu bir kadındı. Daha ortaokulu yeni bitirmiştim, karnemi götürdüm kendisine şöyle bir baktı” inşallah büyük adam yani vekil olursun” dedi. Sonra devam etti, “onlar ülkesi için halkı için çalışan Türkçeyi son derece iyi konuşan konuştuklarını sevgi süzgecinden geçiren, milletin gönlünde dünya vitrinin da yer alan insanlardır…”
Anneannem aslında bana politikacıların olması gereken kimliğini tarif etmişti ama farkında olmadan da konuşmanın, özellikle milletin vekillerinin konuşurken sevgi süzgecinden geçirerek çok dikkatli konuşulmalar gerektiğini söylüyordu. Rahmetli babam da dilimiz “şerefimizdir” insan şerefine düşkün olmalı ve her şart ve zeminde mutlaka korumalıdır, derdi.
Sepeti boş olanlar için bir şey diyemeyeceğim ama milletvekilleri sokağın dilini asla kullanmamalıdırlar, bizim dilimiz öz be öz Türkçedir, ana diliniz dininiz ırkınız farklı olabilir ama Türkiye’de yaşıyorsanız kabul etmelisiniz ki dilimiz TÜRKÇE’dir ve bu bir vazgeçilmeyecek kültürdür aşktır.
Son yıllarda TBMM de konuşmalara vekil diye seçtiklerimizin halkın arasındaki konuşmalarına davranışlarına bakınca büyük bir şaşkınlık yaşıyorum. Anneannem bana çok yanlış tarif etmiş diyorum. Bir kere inanılmaz derece de kaba saba konuşmalar var, saygısızca hakaretler karşılarında bulundukları milyonlarca insanı yok saymak var. Elbette milletvekilleri “kutsal” kişiler değillerdir ama oraya giden insanların sokak dilini kullanmaları da doğru değildir.
İzliyorsunuzdur sanırım, konuşmalarda küfür de var hakarette var yalan dolan da var. Buna ben şimdi “DENSİZCE” desem yanlış bir kelime mi kullanmış olurum? Nedir bu densizlik nedir bu insanı vatandaşı yok sayma eğiliminiz anlayamıyorum.
Benim anneannem dedem babam bana vekil olmamı önerirlerken ben çocuğuma ya da öğrencilerime dostlarımın çocuklarına torunlarına maalesef “Milletvekili” olmalarını öneremiyorum. Bir kere yandaş olma para babası olma devletle kavgalı olma vekil seçilmek için yeterli görülmeye başlanmışken halk sıradan insanların vekil olamayacağına kesinlikle inanmaktadır. Oysa meclis “halk” ın ta kendisidir.
Argo dille konuşacağım cıvıklık yüzsüzlük almış başını gidiyor medeniyet dediğimiz şeylere ne oldu ilkelere adetlere değerlerimize ne oldu bilen var mı? Bu kadar aciz misiniz bu kadar bağnaz ya da yobaz mısınız, inanamıyorum sizlere beyler bayanlar…
Dünyanın hemen her yerinde kültür ulusların oluşturduğu parlamentolarda başlar, kültürün temeli ise “dil”dir. Parlamentoyu saygın kılan kendi dilimizden konuşmalarda görülen saygın ve terbiyeli cümleler nezaketli davranışlardır. Bir ulusun parlamentosunda terbiye ve nezaket kaybolmuşsa hiç kimsenin kuşkusu olmasın o ülkede demokrasi falan yoktur olsa olsa “barbarlık” vardır. Bu ülkede yaşayan hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyetine “barbar” kelimesini yakıştırmaya asla ve kata hakkı yoktur.
Ne zamandan beri sokağın çirkinlikleri meclise taşınmaktadır ne zamandan beri bunlar meclise itibar kazandırmaktadır beyler bayanlar, lütfen şapkanızı önünüze alın ve bir kere değil bin kere düşünün bu ülkeye ve halkı yaptığınız kötülük için….
Mecliste tartışmalar olmalıdır, doğaldı, görüş birliğine varılmamış olunabilir hoş görülebilir ama hiçbir kişinin olmadığı gibi bir partinin bir vekilin diğerinden asla üstünlüğü yoktur. Çoğunluk demek üstün olmak anlamında kullanılmaz.
Şu acı bir gerçektir, mecliste yapılan kaba saba, mesnetsiz rastgele konuşmalar sadece meclisin itibarına darbe indirmemekte, sokağın keyfini iktidara taşımak eyleminden başka bir şey değildir.
Şu anda meclis tatilde, yakında tekrar harekete geçecek ama geçen zamanda Türkçemizin nezaketsiz biçimde saygısızca ve kötü ve çirkince kullanılmasına tanık olduk, lütfen bunu yapmayın.
Meclis milletvekillerinden önce tüm milletin saguyla selamladığı yerdir. Buraya hiçbir kirliğin pisliğin girmemesi gerekir bu demokrasimizin de birlik ve beraberliğimizin de bir fazileti nimetidir. Bunu korumak güzelleştirmek ve geliştirmek orada yani parlamentoda olanların görevidir.
Anayasa taslağının tek taraflı olarak görüşülmeye başlandığı bu günlerde umarım meclisin saygınlığı milletvekillerinin etik kimlikleri bazılarının aklına gelir de artık git gide kaybolan ”güvenimizi” yeniden kazanırlar…
Eğer bugüne kadar olduğu gibi devam edecekse ben bundan sonra vatandaşlık suçu işleyeceğimi bile bile “oy” kullanmayacak beni bu şekil davranmak zorunda bırakanları ise “Allah’a havale edeceğim…

İyi tatiller…

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..