Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

04 Ağustos '12

 
Kategori
Dostluk
 

Dostluk budur

Burada defalarca dostluk ve sevgi adına sayısız makale yazdım ve sizlerle paylaştım. Hayatımın hemen her aşamasında dostluğa ve sevgiye verdiğim önemi beni yakından tanıyanlar çok iyi bilir ve yaşarlar.
Son zamanlarda dostluk arkadaşlık adına yaşadığımı sayısız olumsuzluğa rağmen bu anlayışım asla değişmiyor, değişmeyecek…
Ancak geçenlerde zor zamanlarımda benin yanımda olmaktan asla vazgeçmeyen bir dostumun anlattığı kısa bir öykü son yıllarda unutulan dostlukların askıya alınan sevgilerin aslında yaşamımızı anlamlı kılan renklendiren ne kadar büyük bir olgu olduğunu da ortaya koydu. Bu yüzden tamamen gerçek olan ve kahramanı Adana da çok tanınan ve sevilen bir öğretmen olan Sayın İFRAT TURGUT’ un başından geçen bu öyküyü hoşgörüsüne sığınarak paylaşmak istiyorum.
Kendisine ulaşamadığım için gazetede yayımlanmak üzere gönderemiyorum. Ama aslında dostluk adına herkesin okumasını isterdim.

“1971 senesinde İfrat öğretmen bir araba almak ister. Gider bir bankaya araç kredisi alma konusunda öğretmen maaşının belirli bir kısmı karşılığında anlaşmaya varır. O zaman ülkemizde sıkça kullanılan bir yabancı marka araca talip olur ve alır.
O tarihlerde zaten Adana da tek tük araba bulunmaktadır, bugünkü kadar çok sayıda ve markada araç yoktur. Adana sokaklarında havalı ve mutlu bir şekilde dolaşmaya başlar. Gelin görün ki bir süre sonra arabası evinin önünden çalınır, sağa bakarlar sola bakarlar bulamazlar, polise bildiriler ama bir türlü bulamazlar.
İfrat öğretmen ne yapacağını şaşırır, hemen her gün polise gider kaybolan aracının bulunup bulunmadığını sorar, bulunmadığını öğrenince çok üzülür ve okuluna döner…
Bir süre sonra aklına Bankadan kullandığı taşı kredi gelir ve hemen bankaya koşar. Bankada kredi taksitinin ödendiğini öğrenir. Şaşkınlıkla önce kendisinin ödediğini ve unuttuğunu sanır.
Ama ikinci üçüncü aylarda da bankaya gittiğinde kredi taksitlerinin ödendiğini görünce iyice şaşırır ve banka görevlilerine kendisinin ödemediğini söyler kimin ödediğini sorar.
İşte bunu öğrendiğinde gözyaşlarını tutamaz. Dostları kendi aralarında para toplayarak arkadaşlarının çaldırdığı arabanın taksitlerini öderler. İfrat öğretmen gider dostlarını bulur tek tek gözyaşları içinde kucaklar ve teşekkür eder.
Allah’ın adaleti bu olmalı ki bir süre sonra polis çalınan aracını sapasağlam bulur ve kendisine teslim eder. İfrat hoca bir müddet sonra aracını satar ve dostlarına olan borcunu onlar istemese de öder…”

Neyse ki kısa sürede atlattım, zor ve olumsuz durumlara düştüm şirketlerimin işi bozuldu krize hazırlıksız yakalandım, beklendiği gibi iflas ettim, devlete olan borçlarımı ödemek kişiliğimi kaybetmemek ve çocuğumun geleceğine leke sürmemek için ne kadar mal varlığım varsa sattım. Ödedim, aynı dönemde en yakın arkadaşım tarafından dolandırıldım, bu yüzden zaman zaman da ödeme güçlüğüne düştüm. Elbette her insan gibi her ticaret adamı gibi zorlandım moralim bozuldu, kendimi hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar aciz ve yalnız hissettim.
Burada defalarca yazdım açıkça yardım istemedim ama kendilerine ihtiyacım olduğunu söyledim. Sadece istediğim bana moral vermeleriydi, kimseden beş kuruş para talebim hiç olmadı. Ona rağmen birçok arkadaşımın uyarısına rağmen benim dost bildiğim insanlar kapımı çalmalarını bırakın bir tek kere aramadılar bile. Şimdi çok sevdiğim has bir beyefendi değerli sanatçı, yürekli ve can dostum da aynı duruma düştü, en çıkmaz zamanlarımda manen çok iyiliğini gördüm. Sıra bana geldi yalnız bırakır mıyım, o benim arkadaşım dostum çocukluk anılarımın vazgeçilmez kahramanıydı, oturduk bir plan yaptık, el ele, birbirimizle sırt sırta verdik birlikte sadece hayatla değil dostlarımızın vefasızlığı ile de mücadele etmeye çalışıyoruz, inanıyorum ki en kısa zamanda zoru başaracağız. Çoğu gitti azı kaldı ve inanın hala kimsenin beş kuruş parasına ihtiyacımız da yok…
Düşmez kalmaz bir Allah derler inanıyorum bizim yaşadıklarımız hemen herkesin başına her an gelebilir ama bizim için en zoru dost bildiklerinizin bir anda “toz” olmasıdır…
Yukarıdaki öyküye bakınca önce İfrat öğretmenin önünde büyük bir saygıyla eğiliyorum. Olağanüstü bir insanlık ve dostluk örneği bahşetti bizlere teşekkürler ediyorum.
Kimse kusura bakmasın ama bir de bizim dost bildiklerimize, ailemize, yakınlarımıza, arkadaşlarımıza bakıyorum Sayın İfrat TURGUT öğretmenimin dostları için işte “DOSTLUK BUDUR” diyorum…
Yalnız şu soruyu sormadan edemeyeceğim İfrat Hocanın arkadaşların yaptığına “Dostluk” diyeceğiz de bizimkilerin(?) yaptıklarına ne diyeceğiz?

İyi tatiller…

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..