Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
Sağlık
 

Depresyondayım

Depresyondayım
 

Uzman bir doktor depresyonu anlatıyordu. Kadınlar erkeklere oranla daha çok depresyona giriyorlarmış. Özellikle 35 yaş üstü kadınlarda bu risk artıyormuş. Bunun sebebi olarak da kadınların, çocuklar büyüdükten sonra antisosyalleşip çevreyle irtibatı kestiklerini ve kendilerine ihtiyaç kalmadığını düşünerek bunalıma girdiklerini anlattı doktor. Depresyona girenler arasında intihar edenler bile varmış. İyi olabilmek, normal yaşama dönebilmek için öncelikle ilaç tedavisi gerekiyormuş. Sonrasında terapi tarzı tedaviyle devam ediliyormuş...

Hastalığın en belirgin özellikleri: Hasta sokağa çıkmak istemezmiş, kendini eve hapsedermiş, ( Tahminim perdeleri de açmıyordur ) telefonla bile konuşmak istemezmiş.

Ve içinde sürekli bir ölme isteği olurmuş.

Bütün bunların açığa çıkabilmesi ve tedavi olabilmek için de uzman bir doktor gerekiyormuş.

Depresyonun birsürü çeşidi varmış. Tanının iyi konulabilmesi tedavinin ilk şartıymış...

Bu hastalığa erkeklere oranla kadınların daha çok yakalandıklarını söylemelerine rağmen canlı telefon bağlantısında doktora danışanlar hep beylerdi...

Bu ne yaman çelişki...

Kadınların beklediği ilgiyi görememeleri de bu hastalığın sebeplerindenmiş.

Beyler de depresyona giriyor iseler ilgi bekleyenler sadece kadınlar değil demekki...

Hep kadınların hassas olduğu zannedilir...

Gerçekten bu böyle midir yoksa erkekler zayıf noktalarını gizliyorlar mı?

Sağlıkla ilgili problemlerimizde özelinden tutun da devlet hastahanelerine kadar skandallar dizboyu...

Hal böyle olunca güzel ülkemde depresyonu kaç doktor ve kaç hasta dikkate alır ki?

Kaç hasta depresyona girdiğinin farkında acaba?

İster kadın olun ister erkek olun cebinizde paranızla gidip muayene olamayacaksanız sakın olaki depresyona mepresyona girmeye kalkmayın....

Yoksa aynı dili konuşup anlaşamayan taçlandırılası bir millet olarak, elinizdeki sevk kağıdıyla görevli adı altındaki memurlarla polemiğe girmeye kalkarsanız işte o girdiğiniz depresyondan ömür boyu çıkamama gibi bir risk söz konusu...

Sağlık sektöründe reform adı altında yeni uygulamalara gidiliyor...

Eskisiyle başımızı dertten alamamışken ( Buna sağlık kurumu personeli de dahil ) yeni uygulamaları anlayıp hayata geçirebilmek, umarım birçoğumuzun hayatını tehlikeye atmaz...

Sürekli yeni uygulamalara maruz kalan iki sektör...

Birisi Eğitim bir diğeri Sağlık...

Bunlar ülkenin en çok sahip çıkması gereken iki konu...

Çünkü bir ülkede sağlığa ve eğitime gerekli özen gösterilmezse o ülkenin kalkınabilmesi mümkün olmaz...

Bkz. Şekil A da görüldüğü üzere kalkınamamış bir ülkenin evlatlarıyız...

Bunu ben uydurmuyorum, sokakta işiz güçsüz derbeder bir halde gezen halkın ağzına mikrofonu sokun ve sorun,

Soru 1- Milli Eğitim Bakanımızın adı nedir?

Soru 2- Sağlık Bakanımızın adı nedir?

Üstelik bu sorular para ödüllü bile olsalar halkımız bu bedavadan gelecek parayı dahi alamaz...

Neden alamaz?

Çünkü Eğitim ve Sağlık kurumlarının yaptıkları değişikliklerin hızına yetişemiyoruz da ondan...

Siz siz olun hayatta en değerli şeyin sağlık olduğunu unutmayın...

Ve sağlığınızın kıymetini tüm güzel şeyler gibi kaybetmeden anlayın...

İyi bayramlar.

http://www.esmakahraman.com/depresyondayim/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..