Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '07

 
Kategori
İzmir
 

Yusuf'un Yeri

Yusuf'un Yeri
 

Konuğum Yusuf Sarı : İşletmeciliğini yaptığı, 'Yusuf’un Yeri' adlı mekanın sahibi. Mekan, balık restaurant. Çeşme’de deniz kıyısında üç kuşaktan bu yana müşterilerine hizmet veriyor...

Kalabalık bir grupla birlikte yolumuz Yusuf’un Yeri’ ne düştü. Bölgenin en eskilerinden oldukları için herkes tarafından tanınan ve sevilen insanlar.

Bizi kapıda karşıladılar, oldukça nezih bir ortam. Makânın tam ortasında bir şömine var. Ama hava iyi olduğu için şömineyi yakmadılar yine de nezaketen isterseniz yakabiliriz diye de belirttiler.

Önce ellerimizi yıkadık sonrasında yiyeceğimiz balıkları ve mezelerimi seçip yerimize oturduk. Ben her zaman yaptığım gibi, 'Cam kenarı benim' nidaları atarak masada yerimi aldım.

Salatalarımız, ekmeklerimiz ve mezemiz önceden geldi. Kısa bir süre sonra da balıklarımız geldi.

Her balık yenildiğinde yapılan o muhabbeti yaptık...

Elimizle mi yiyecektik, çatal-bıçak ikilisinin yardımlarıyla mı?

Ben çatalla yemeyi tercih ettim.

Balık zaten enfesti, üzerine bolca limon sıktım ama yanında öyle bir biber yedim ki inanılmaz güzeldi...

Zehir gibiydi acısı, ismi de Biber Tarator. Acıseverlere ısrarla tavsiye ederim...

Yemekten sonra Türk kahvemizi içmeyi de ihmal etmedik. Hatta üstüne bir de fal baktık.

Balığımızı yerken TSM tercih ettik. Dinlediğimiz müzik yemeğimize ayrı bir lezzet kattı.

Her şey mükemmeldi. Bu güzel mekânı sizlerle de paylaşmak isterim.

Sevgili Yusuf, mekânı senden dinleyebilir miyim?

Restoranımız 1961 yılında dedem Yusuf Sarı ve babaannem Zehra Sarı tarafından hizmete açılmış. Ben üçüncü kuşak oluyorum. 61 senesinde Çeşme genelde yazlık evleri bulunanların yazları gelip tatil yaptığı küçük bir ilçeymiş. Restoranımızın bulunduğu Şifne mevkii şifalı termal suyu ve içmeler suyuyla meşhurmuş o yüzden turist çevre il ve ilçelerden yerli turistleri ağırlıyormuş. Restoranımızın ilk hali çardak türünde yani büyük kısmı kargıdan yapılmış.

Babaannem mutfakta dedemle babam da servisteymiş. Babaannemin menemeni ve kuru fasulyesi o yıllardan kalan müşterilerimiz tarafından anlatılıyor. Babaannem kuru fasülyeyi o yıllarda toprak güveçte ve odun ateşinde pişirirmiş.

Daha sonraki yıllar mutfakta annem serviste de babam ve ben çalıştık. Restoranımız o yıllar sadece yaz sezonunda ve kışın hafta sonları servise açıktı.

Bizim sezon boyunca personel sayımız; annem, babam, ben ve bir yardımcı olmak üzere 4 kişiydik. Öğlen servisinde sulu yemek, özellikle annemin güveçte türlüsü ve biber dolması meşhurdu. Akşam servisinde balık ve ızgara çeşitlerimiz olurdu.

Daha sonraki yıllar işlerimiz daha çok gelişti ve gelişime uymak için daha çok personelle çalışmak zorunda kaldık.

Restoranımız şu anda tamamen balık ve deniz ürünleri üzerinde hizmet veriyor. Tabi ki mezelerimizin ağırlığı zeytin yağlı ve deniz mahsulleri ağırlıklı oldu.

İşletmenin başına geçmen nasıl oldu?

Benim işletmenin başına geçişim tam olarak 17 yaşında okuldan ayrılıp 1989 yılına rastlıyor. O yıllar ilk başta dört personel ile sadece yaz sezonunda çalışırdık. Kışın ise ben mutfağa geçer bir kişi de serviste bırakırdım. Akşam iş biter, iki kişi temizliğimizi yapar bulaşığımızı yıkar dükkanı kapatırdık.

Benim de babaannem ve annemden öğrenmiş olduğum mutfaktaki püf noktaları müşterilerime sunardım. Daha sonraki yıllar daha profesyonelleşip işi bilen ustaya mutfak önlüğümü devrettim.

Şu an kaç personelle ve nasıl çalışıyorsun?

Kış sezonu 12 yaz sezonu ise 20 personelimiz çalışıyor. Fakat alışverişimizi ben ve babam yapmaktayız. Gerektiği zaman mutfağa gerektiği zaman da servise yardım etmekten kendimi alamıyorum. Çünkü çekirdekten bu işi öğrendiğim için sandalyede oturup patronluk yapamıyorum. İşin en zevk verdiği yönü de o.

Müşterilerin kimlerden oluşuyor, tanınmış isimler var mı?

Son üç yılda gelen müşterilerimiz: Deniz Seki, Candan Erçetin, Petek Dinçöz, Duman grubu, Ümit Kayahan, Hüseyin Beşok, Serdar Bilgili ve bunların yanında İzmir ve İstanbul’ lu tatilciler.

Kışın ise yerli halkımız ve başta Sheroton olmak üzere otel personeli ve misafirleri.

Restaurant'ın bir özelliği de fiyatların çok hesaplı oluşu. Bunun hikmeti ne?

Çok eski mekân oluşumuz yerimizin kendimize ait olması ve özellikle maddiyattan çok maneviyata önem verdiğimden fiyatlar uygun ama aynı zamanda temiz ve lezzetli olmasını hep önemsedim. Normalde kişi başı 25-30 fakat deniz balığı ve deniz ürünleri ağırlıklı ve de kalite şarap açıldığında fiyatlar tabi ki biraz yükseliyor.

Gün içinde restaurantı müşteriye nasıl hazırlıyorsun?

Sabahları kalktığımızda ilk işimiz, meyve sebze ve diğer mutfak eksiklerimizi tamamlamak üzere babamla beraber alışverişe çıkmak. Daha sonra balık eksiklerimiz için balık pazarlarını dolaşıp balığımızı alırız.

Balıkları nasıl muhafaza ediyorsun?

Balıklarımızı da buzdolaplarda değil de tahta kasalarda kırma buz ile muhafaza ederiz ve balık miktarını işin durumuna göre ayarlarız

Deniz ürünlerinden en popüler olarak hangilerini yapıyorsun?

Deniz ürünlerimizden en popüler olan torik balığından yaptığım lekarda içinde kalamar, karides, midye, ahtapot olan krepe sarılı Alaçatı balıkçı böreği, balık pastırması, Yunan adalarında görmüş olduğum Rum usulü kekikli ahtapot ızgara.

Soğuk mezelerden en iddialı olanlar neler?

Diğer soğuk mezelerden de kabak çiçeği dolması, deniz börülcesi, lor peynirli biber ve enginar dolması.

Şu anda meze dolabımızda 22 meze18 de deniz ürünleri çeşitlerimiz var.

Yusuf’un Yeri’nde dileyen, yaz akşamları yazlık deniz kıyısındaki restoranda balığını afiyetle yiyip yanında şarabını yudumlayabilir. Gayet hoş düşünülmüş iki mekan. Bir tanesi kapalı diğeri açık.

İzmir’e yolu düşenlerin mutlak bu mekanı görmelerini öneririm.

...

Sevgili Yusuf, bu güzel mekanı bizlerle paylaştığın için teşekkürler. En kısa zamanda yazlık deniz kıyısında balığımı yemeğe geleceğim.

Sefalar getirdin...

http://www.yusufunyeri.com/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..