- Kategori
- İnançlar
Dert bir lütuf mu?
DERT BİR LÜTUF MU?
‘Şayet farkına varırsan, sıkıntı insanı ALLAH Dostu yapar.’
Nemrud, İbrâhim aleyhisselâmın kendisine secde etmesini istedi. Secde etmeyince, hapsettirdi ve ateşte yakılmasını emretti. Günlerce yığılan odunlar ateşlendi. Şiddetinden yanına yaklaşamadıkları ateşe hazret-i İbrâhim’i mancınıkla attılar. Ateşe atılırken;” Hasbiyallah ve ni-mel vekil”,yani “Bana Allah’ım yetişir. O ne iyi vekildir, yardımcıdır.” dedi. Ateşe düşerken Cebrâil Aleyhisselâm gelip;”Bir dileğin var mı? diye sorunca;”Var, fakat sana değil, Rabbim beni görüyor, biliyor.” dedi. Rabbimiz'de İbrahim Peygambere bu güzel davranışını ‘Halilullah’ ‘Dostum’ diyerek ödüllendirmiştir. İbrahim Peygamber eğer isteseydi Cebrail'den yardım alabilir, derdine son verdirebilirdi. Ama o derdin bir lütuf, hediye ve Allah'a yakınlaşmanın yolu olduğunun idrakındaydı.
İnsanlar ile melekleri birbirinden ayırt eden özellik’ derttir, imtihandır’ Derdi olan insan Allah’u Teala’nın ilgi alanındadır her daim. Esasında temelden dertler, sıkıntılar insanı olgunlaştırır. Hayata hazırlar.