Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Devletçiler kapitalistti, liberaller piyasacı ...

Devletçiler kapitalistti, liberaller piyasacı ...
 

insancıl sol


Emeğin örgütlenmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi, sosyal refah toplumunun yaratılması gibi ortak hedefleri vaaz edilen merkez solun, program ve uygulama standartlarıyla olduğu kadar, kadroları ve işleyişiyle yenilenmesi gerekmektedir.

Türkiye özelinde Cumhuriyet'le gerçekleştirilen devrimlerin demokrasinin altyapısını sağlayan ana zemin olmasına karşılık Kıt'a Avrupa’sı ve diğer coğrafyalarda solun, sınıf bilinci ve sanayileşmenin getirdiği olanaklarla toplumda karşılık bulduğu bilinmektedir.

21. Türkiye’si, sol siyasal tarihinin bu anlamdaki eksikliklerini tamamlamak kadar duvarların yıkılmasıyla zenginleşen sol söylemleri kendi yapısında da yansıtmak durumundadır.

Sosyal piyasa ekonomisi temelinde, piyasanın son kriz çevrimlerini de düzenleyecek bir toplumsal onarım programına gereksinme büyüktür.

Tüketici haklarını gözeten, kalite standartlarına önem veren bir üretim, üretim ilişkilerinde, çalışma saatlerinde ve iş güvencesinde emeğin haklarının gözetilmesi kadar önemlidir.

Artık piyasa ile planı, işçi ile halka açık şirketlerin rekabet gücünü çatıştırmak değil çakıştırmak uygundur.

Son yıllarda kontrolsüz piyasacılığın iz sürücüsü iktidarlar “liberalliklerini” kamu kaynaklarıyla zengin yaratmak ve altyapıya temel ihtiyaç maddelerinin dağıtılmasını seçim takvimlerine bağlamaktan öteye geçiremediler.

Devletçiler kapitalistti, kapitalistler devletçi!.. Liberaller ise katıksız piyasacı!

Bu anlamda olası bir merkez sol siyasetin, istikrar hedeflerini akamete uğratmadan ve yoksulluğun acı gerçeğini ihmal etmeden orta vadeli bir program yapması ve "düzenin kölelerini" tekrar vatandaşlığa taşıması beklenir.

"Gerçek bir vatandaş olabilme", demokrasi sorunudur. On yıllardır sistemin kapıları yüzüne kapatılan çeşitli kesimlere demokratik haklarını kullanabilir bir vasatı sağlamak, çocuk işçiliği ve insan ticareti gerçekliğinin en dramatik sonuçlarını nedenleriyle birlikte toplumun belleğinden kazımak, sola düşer.

Yeni yüzyılın solu, insancıldır. Toplumcudur. Ulusal olduğu kadar evrenseldir…

Ulaşılamayacak vaatleri dayatan değil, erişilebilir ve sürdürülebilir bir yaşamı alternatif enerji ve halkçı ulaşım politikalarıyla temellendirendir. Tarımın stratejik önemini kavrayan, reformunu devletten başlatan sosyal bir işverendir. Korportist değil, komprador değil, kaynaşmış bir kitlenin sektör sektör destekçisidir.

Olağan zamanlarda piyasaya müdahale etme çılgınlığına düşmeyen ama piyasa ölçüyü kaçırmasın diye de ekonomiyi nama yazılı hale getirendir.

Mülkiyete değil üretime odaklıdır. Kıraç arazilerin korkuluğu değil, yeni teknolojiyi, işe yarar girdiyi ve yedek parçasını üreteceği makineyi getirene, gerçek yatırımı getirene kapıları açandır.

İnsanlarıyla değil işsizlikle savaşandır! Kör inançlarıyla yol arayanlara, yolunu sömürüyle bulmaya çalışanlara karşı, geleceği kuranların, bilimin, sanatın, sporcunun, okullaşmanın ve sosyal adaletin yanındadır.

Böyle bir insancıl sol, bu anlayışıyla, kadrolarıyla, örgütlenmesiyle var olmalıdır.

Var olanın ne olduğu ve neye hizmet edildiği o zaman daha iyi anlaşılacaktır.

http://www.insancilsol.com

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..