Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Devrimci İslâmcılar, Kürdistanî İslâm Partisi ve Mustazaf-Der

Devrimci İslâmcılar, Kürdistanî  İslâm Partisi ve Mustazaf-Der
 

-


 

1 Mayıs 2010’ da  Taksim Meydanı’ndaydım ve orada olmam benim için önemliydi.

Çünkü hem fotoğraf arşivimi zenginleştirecektim, hem de  34 yıl aradan sonra yani  kan banyolu  1977   1 Mayıs’ından sonra  1 Mayıs, Taksim Meydanı’nda  ilk kez  kutlanacaktı.

Kendi kendime  ‘herhalde böyle bir ilkten sonra 1 Mayıs’ı bu kadar anlamlı kılan başka bir ilk olay bir daha yaşanmaz’ diye düşündüğümü net anımsıyorum.

Ancak 1 Mayıs 2012’ de  ki gösteriler bu düşüncelerimi alaşağı etti.

Sosyal detaylarına şu kısacık yazımda girmem mümkün değil ama, meydanı boş bulan bu bazı sempatik ve antipatik grupların,  1 Mayıs 2012’ye  biraz mübalağalı olsa da  işçi ve emek bayramı  dışında başka anlamlar yüklediği aşikârdı.

1 Mayıs’ın  ideolojik argümanlarıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan  sosyal yapıların, 2012   1 Mayıs’ında alanlarda olduğu kimselerin gözünden kaçmadı.  Bunu ise şöyle yorumladım;

Bugüne kadar sesini tam olarak duyuramamış ya da varlığını hissettirememiş  politik ya da apolitik örgütlenmeler,  bütün basın yayın organlarının  gözünün kulağının 1 Mayıs 2012 gösterilerinde olacağını biliyordu.

İşbu  sebeple, normal zamanlarda yapacakları herhangi sıradan ve olağan bir gösteriye  hiçbir basın yayın organı itibar göstermeyecekken,  1 Mayıs onlar için bulunmaz bir fırsat oldu ve bu fırsatı da iyi değerlendirdiler.

Kanımca bunun önü açıldı. Önümüzdeki yıllarda, toplumda ‘ben de varım’ demek isteyen bir çok politik-apolitik örgütlenme,  boş  bulduğu  meydanları doldurmak için 1 Mayıslarda benzer şekillerde organize olacaklar gibi görünüyor. İlân ettikleri hedeflerinin  1 Mayıs’ın ideolojik  ruhuyla ilişkili olup olmamasına pek de dikkat etmeden…

Gelelim sadede ; son birkaç haftadır ülkede daha önce hiç  gözlemlenmediğini bildiğim bazı sıra dışı gelişmeler hem de hızlıca yaşanıyor. Henüz politik uzmanlarımız ve  sosyologlarımız  konuyla ilgili bir açıklama yapmadılar.

Bu yazımda bir  kaç cümle ile değineceğim. Nedir bu gelişmeler?

Birincisi;  1 Mayıs 2012’ de  kendilerini  ‘Devrimci İslâmcılar’ olarak tanımlayan bir oluşum ilk kez varlığını ilan etti. Önceki günlerde de Mehmet Ali Birand’ın canlı yayın programına konuk oldular.

İkincisi;  küçümsenmeyecek bir kitle, Kürdistanî  İslâm Partisi kurmak için harekete geçti ve en geç Ekim 2012’de partileşme sürecinin tamamlanacağını kamuoyuna deklare etti.

Üçüncüsü ve son olarak  6 Mayıs 2012’de, İstanbul Kazlıçeşme’de,  en iddialı siyasi partilerin bile doldurmakta zorlandığı o alanı yüzbinlerce taraftarlarıyla dolduran illegal Hizbullah’ın, legal uzantısı  Mustazaf-Der'in temsilcisi ‘artık bizleri camilere, evlere hapsedemeyeceksiniz’ dedi.

Türkiye ve Ortadoğu siyaseti,  önümüzdeki  birkaç  yıl içinde ve daha sonrasında,  asıl olarak bu üç oluşum üzerinden farklı şekilde de olsa etkilenecek/şekillenecek gibi görünüyor.

Ucuz  söylemleri, hele ki yazı dilinde hiç sevmem. Ancak bazı gerçekler de karşımda duruyor.

Çok sıradan ve entelektüel yaratıcılıktan, özgünlükten uzak bir ifade olacak ama hepsi son birkaç hafta içinde yeşertilen  bu üç olguyu birleştirdiğimde karşıma şu sonuç çıkıyor; birileri sahiden düğmeye basmış olabilir.

Sayfalara sığmayacak bu  üçlü politik kombinasyonun açılımı, o, şu, bu açılımına hiç benzemez.

Bekleyin.

Sabrın sonu ile

  

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..