Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Didem'in günlükleri: hafta sonu özel

Valla ne diyeyim; günlüğüm de benim gibi, eserekli; sağı solu belirsiz bir yapıya sahip. Bazen böyle günlük yerine: "Hafta sonu'luk", vay efendim "3-5 günlük" gibi formlara da bürünebiliyor.

Bu blogu yazdığım zaman dilimine kadar olanları şöyle güzelce özetleyelim en iyisi.

Cumartesi gününün önemli bir kısmını, evden çalışmaya ayırdım. Normalde, bu yapıda bir işte çalışmıyorum ve fakat; -3 hafta aradan sonra- evimize tekrar Doğalgaz ustası teşrifi olacağından dolayı, işi eve taşımak durumunda kaldım diyelim.

Muhtemelen, pek çok kişiye evden çalışmak cazip geliyor olabilir; ama bu mevzunun hiç bana göre bir şey olmadığına eminim...

İnsanın onlarca kez dikkati dağılıyor herşeyden önce. Hal böyle olunca da:  "Nasıl olsa evdeyim" rahatlığı, bir anda strese dönüşebiliyor. Ben mesela, ortalama 1 saatlik zaman içerisinde kaç kere bölündüm, özetleyeyim:

- Bilgisayar açılır, notlar, defterler güzelce dizilir, tam başlanacak: " İyi de, kahve suyu koymadım ki ben! "

( Yetişkin bir Didem, günde en az 1 fincan kahve içmeden, değil çalışmak, aynada yüzünü bile bulamaz )

- Tekrar masadan kalkmamak için, kahve suyunun kaynaması beklenir, boş boş etrafa bakınılır. o esnada Kettle "Çat" eder, kahve alınıp çalışma sahasına geçilir.

Takribi 1 dakika sonra: "İyi de, çamaşır makinesini çalıştırmadım ki ben!"...Kös kös tekrar mutfağa gidilir.

- Makinenin bitme süresi esnasında kaç birim iş bitirebileceğinin hayallerini kuran Didem kişisi, önce magazin haberlerine dikkat kesilir; sonra da Doğalgaz ustası abiler kapıda belirir.

Usta kişileri, kombinin başında adeta beyin ameliyatı gerçekleştirirler. Cihazın sökülebilir tüm parçalarını söküp, takarlar. Yer yer; kombinin içinden, ceset kalmışçasına egzotik kokular yayılır. Didem kişisi de, fıtratında tesisatçılık olan bir birey olarak, tüm aşamayı baştan sona seyreder; sorular yöneltir.

En nihayetinde, kombi ameliyatı başarı ile sonuçlanır; ve Göçerli evindeki 3 günlük mecburi "Sörvarvıy" hayatı sona erer. Erer de; masada halen bir yığın iş, tamamlanmayı beklemektedir.

- Ustaları uğurlayıp; "bu sefer tam konsantrasyon ile çalışabilirim" gazıyla salona zıplayan Didem, makinenin bitip, çamaşırların asılmayı beklediği gerçeğini anımsayınca, 70'li yıllar Ferdi Tayfur'u misali, yere hüzünle çöker.

Ya dostlar; bu bir de özet...Cumartesi günü boyunca, o kadar çok bölünme yaşadım ki; yapmam gereken işlerin yarısı Pazar'a sarktı.

Ama benim hala umudum var; hafta sonu bitmeden, planladığım bütün işleri tamamlayacağım... Aslanım ben, kaplanım ben !

Bu "eve iş getirme" olayı dışında, sakin bir hafta sonu geçiriyorum diyebilirim günlük.

Normal şartlarda; kızımın yanına 2 haftada bir gidebiliyoruz. Bu hafta sonumuz 'İstanbul' , dolayısıyla biraz daha rahat ve yavaş hareket edebiliyorum açıkçası.

Kısmet olursa, önümüzdeki hafta sonu ise: 'Tekirdağ' olacak. Bütün rutin hareketlerimizi 2 katı hızlı yapacağız; 'H' harfini evde bırakıp, otobüse atlayıp gideceğiz inşallah..

( Tabi bu arada can çıkar huy çıkmaz; Didem kişisi öncekilerden ders almayıp; evden çıkarken yine mutfağı kolaçan etmeyecek. Yine Kettle'ı kapatmadığını zannedecek ve tüm hafta sonunu diken üstünde geçirecek )

Herkeslere, ma'aile yapılan mükellef Pazar kahvaltısı güzelliğinde bir hafta sonu diliyorum efenim.

Sağlıcakla !

 
Toplam blog
: 26
: 268
Kayıt tarihi
: 21.01.12
 
 

1984 İstanbul doğumlu, önlisans mezunu; sanatçı babanın sanatçı parçası kızı... Hem anne, hem eş,..