Didim'e "Balık çiftlikleri" istemiyoruz...

Didim, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Turizm Kenti” ilan edilmişti… Didim’in temel gelir kaynağı turizmdir ve ülkemizin ekonomisine de bu yönüyle büyük katkı sağlamaktadır… Didim, gerek havası, gerek denizinin temizliği, tarihsel ve kültürel dokusuyla turistleri kendine çekiyor… Özellikle İngilizler, Didim’i bu özelliğinden dolayı vazgeçilmez buluyorlar… Didim, bu yapısıyla iç turizmde de ülkemizin gözdesi olma yolunda hızla ilerliyor…

Şimdi bir felaketle karşı karşıyayız…”Didimli’nin sesi Özgürses Gazetesi'nin haberine göre;  Didim Taşburun – Mavişehir arasındaki alana 23 adet balık çiftliği kurulacakmış… Bu alan yaklaşık 52.500 metrekarelik deniz alanını kapsıyor…

Belediye Başkanımız Mümin Kamacı bu konudaki tepkilerini ve yapacakları itirazları şu şekilde dile getiriyor…

“Tüm Türkiye’ de ve bölgemizde kirlilik nedeniyle her yerden taşınan ve tartışmalara yol açan Balık Çiftliklerinin turizm kenti ilan edilen ilçemiz için gündeme getirilmesi çok üzücü bir durum. Daha düne kadar yanı başımızda ki, Bodrum ve Güllük’ten çevreye verdikleri zarardan ötürü taşınan Balık Çiftliklerine üs olarak seçilen ilçemizin kirlenen deniz ile bölgede oluşturulması planlanan turizm faaliyetleri de engellenmiş olacak. Turizm açısından bir felaket olarak gördüğümüz bu girişimlere karşı vatandaşlarımızın da görüşü doğrultusunda kurum olarak mücadele başlatacağız. Didim’in gerçek bir Turizm Kenti’ne yakışır yatırımlara açılmasını istiyor, çevreyi ve doğal güzelliklerimizi yok edecek bu hatadan bir an önce dönülmesini istiyoruz”

***

Bir tarafta turizm bir tarafta balık çiftlikleri… Balık çiftliklerinin denizleri kirlettiği, ekolojik yapıyı bozduğu ve çevre sorunları yarattığını artık herkes biliyor, bilimsel veriler de bunu ortaya koyuyor… Hele hele geçimini turizmle sağlayan bir bölgeye “Balık çiftlikleri” kurmayı planlıyorsanız ya turizmi hiç bilmiyorsunuz veya önemsemiyorsunuz, ya da Didim ve çevresine yaptığınız- yapacağınız- kötülüğün farkında değilsiniz…

Balık çiftlikleri:

* Denizlerde kirlilik yaratıyor...

* Denizlerin eko sistemini bozuyor…

*  Suda çözünmüş oksijen azalıyor veya oksijensiz alanlar oluşuyor… Tüm bunlar, tüm deniz canlılarını olumsuz yönde etkiliyor ve balık ölümlerini artırıyor…

* Balık çiftlikleri kimyasal kirlenmelere de neden oluyor… Balık çiftliklerinde kullanılan antibiyotikler, parasititler, hormonlar, uyuşturucular, mineraller ve vitaminler bu yönde kirlilik yaratıyorlar…

* Çeşitli nedenlerle balık çiftliklerindeki balıklar deniz ortamına karışıyorlar…(Fırtınalar, ağların yırtılması, kafeslerin bozulması, insan faktörü vb) Bu durum, denizlerdeki doğal yaşamı da olumsuz yönde etkiliyor…

* Balık çiftlikleri alg (yosun) artışını hızlandırıyor… Bu da deniz suyunu oksijensizleştiriyor ve eko sisteme büyük zarar veriyor…

* Balık çiftliklerinde kullanılan araçlar, gereçler önemli ölçüde görüntü, ses ve çevre kirliliği yaratıyorlar…

* Balık çiftliklerinin bazılarında da yem olarak, hamsi, sardalye, ringa gibi küçük balıkların yağı ve eti yem olarak kullanıyor. Bu durum, doğal yaşamı ve dengeyi olumsuz yönde etkiliyor…

Kısacası yağ, köpük, aşırı yosunlaşma ve kokusuyla çevreye büyük zarar veren balık çiftliklerini, havasıyla, denizinin temizliğiyle. övündüğümüz turizm kentimiz Didim’de istemiyoruz…

Bu tür girişimlerin, Didim’imize büyük zararlar vereceği bilinciyle tepkilerimizi her zaman dile getireceğiz, gerekirse bu yönde örgütlenip,  bu yöndeki girişimlerin karşısında olacağız.

Didim ve çevresine balık çiftlikleri kurmak - kurmayı planlamak- Altın yumurtlayan tavuğu kesmek gibidir...

Didim ve çevresine kesinlikle balık çiftlikleri istemiyoruz...