Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didim'in gündemi : Balık çiftlikleri...

Didim'in gündemi : Balık çiftlikleri...
 

Didim turizmine büyük darbe vuracağı konusunda nerdeyse hem fikir olan Didimliler,  Turizm kenti Didim’e Balık çiftlikleri kurulması girişimlerine büyük tepki gösteriyorlar… Didim’in gündeminde “Balık çiftlikleri” tartışması var.  Bu tartışmaya mülki amirler başta olmak üzere Belediye ve tüm kesim katılıyor… Didim yerel basını da bu konu üzerine yoğunlaşmış durumda ve “Balık çiftlikleri sorununu” gündemde tutmaya kararlılar…

Balık çiftlikleri kurulurken, öncelikle turizme açık olan alanlar ve açık olmayan alanlar değerlendirmesinin sağlıklı ve doğru yapılması gerekiyor… Didim ve çevresine baktığımız zaman, tarihi ören yerleri, sit alanları, doğal tabiat parkları ve temiz deniziyle tam anlamıyla bir turizm kentidir… Şimdi siz Didim’e Balık çiftlikleri kurarak bu dokuyu kirletmeye çalışarak bir çevre sorunu yaratıyorsunuz…

Turizm ve Çevre ortak bir bütünlüğün adıdır… Bir yerde çevre sorunu varsa orda turizm yoktur… Bir yerin turizm alanı olabilmesi için öncelikle çevre sorunlarından arındırılması gerekir… Şimdi biz ne yapıyoruz, çevre sorunları yarattığı bilimsel verilerle ortaya konmuş olan “Balık çiftliklerini” Turizm kenti yapmaya çalıştığımız Didim’e konuşlandırmaya çalışıyoruz…

Türk ekonomisine çok büyük bir katma değer ve döviz girdisi sağlayan Turizm bizim için altın yumurtlayan bir tavuktur… Ülkemizin yurtdışı imajına da turizm büyük bir katkı sağlamaktadır… Biz altın yumurtlayan tavuğa daha sağlıklı bir ortam yaratmamız gerekirken, altın yumurtlayan tavuğu hasta edecek, “ balık çiftlikleri örneğinde olduğu gibi sağlıksız bir ortam yaratıyoruz… Balık çiftliklerinin-tüm kültür balıkçılığı dâhil- gayrisafi milli hâsılaya katkısı binde bir iken, turizm sektörünün katkısı 2006 rakamlarıyla % 5’tir…(2010 rakamları %2,6’dır)

Şimdi gelelim konumuza:

Kaymakamımız; Ersin Emiroğlu’nun bu konuda Didim Özgürses Gazetesi’ne yansıyan görüşlerine göre:

Balık çiftlikleri kuşkusuz kirlilik oluşturacaktır. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği karara karşı gelen Sivil Toplum Kuruluşları neden karşı olduklarını bilimsel metotlarla ortaya sunmalılar. Niyet okuyuculuktan ziyade bilimsel metotları tartışmaya açılmalı”

GAZETE2000’in haberine göre de Kaymakamımız: Balık çiftlikleri kurulması yönündeki görüşlerini şöyle açıklıyor:

“Burada kurulmaması noktasında İlçemizde bir hareket başlatıldı; tabii ki de bu anlamda bir kirlilik olur mu, olur. Ama akıntıya bağlı olarak aşağıya iner mi? Doğal sit alanı değerlendirmesi yapılır mı? Burada bir şeyler istenmiyorsa verilerle hareket edilmeli yani bilimsel yaklaşılmalı. İlçemizdeki Sivil toplum kuruluşları verilerle ortaya çıkmalı, plajlar şu şekilde kirletilir? Doğal alanlar şu şekilde bozulur? Diyerek açıklama yapmalı. Bu konuda bakanlıkça çalışma yapılmış ve ÇED raporu hazırlanmış. Eksik evrak var diyenler bunu belgelerle ortaya koymalı”

 

***

Daha önce de belirttiğim gibi Balık çiftliklerini, Turizm bölgelerinde konuşlandırılanlar, turizm bölgesi dışında konuşlandırılanlar şeklinde ikiye ayırmak gerekiyor…Didim tam anlamıyla Turizm alanının içindedir... Didim, sadece deniziyle değil, tarihsel, kültürel dokusuyla da geleceği çok parlak olan bir turizm bölgesidir… Didim ve çevresini kirlettiğiniz, ekolojik dengeleri bozduğunuz zaman,  Didim’in geleceğine de büyük darbe vurmuş olursunuz… Gelecek kuşaklar da sizi affetmez…

Şimdi gelelim Balık çiftliklerinin çevre kirliği yarattığı, ekolojik dengeye zararlar verdiğini gösteren bilimsel çalışmaların sonuçlarına:

Bu çalışmalardan birkaç örnek vermek istiyorum:

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi – Deniz Bilimleri Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan araştırma sonucunda hazırlanan Haziran–2006 tarihli raporda, balık çiftlikleri civarında; "Deniz suyundaki fosfat, nitrat, amonyum ve azot değerlerinin kirletilmemiş deniz suyundaki değerlerin çok üzerine çıktığı, klorofil değerleri ve askıda katı madde miktarı kirletilmemiş deniz suyundaki değerlerden farklı olduğu ve ayrıca sediment örneklerinde organik kirliliğin göstergesi olarak da, organik maddeler bulunduğu" tespit edilmiştir.

Prof. Dr. Alaeeddin Bobat’ın bu konudaki “Balık Çiftlikleri ve Denizel Ekosistem: İlişkiler, Etkileşim, ve Çelişkiler” başlıklı çalışmalarına göre :

“İster balık, süt, peynir, gibi tüketilebilir mallar ister sigortacılık, turizm, bankacılık gibi hizmetler üretilsin, tüm üretim faaliyetlerinde : “Girdi­- Dönüşüm- Çıktı” modeli geçerlidir…Bu modele göre Balık çiftlikleri

Girdi:  Deniz(doğa), yavru balık, yem, emek, para, kafes, antibiyotik, dezenfektan, hormon

 :Dönüşüm:  Beslenme, bakım

Çıktı:  Yenebilecek ağırlık ve boyutta balık (300 – 400 g) balık, yem, balık ve diğer malzemelerin atıkları 

Balık Çiftliklerinin Çevresel Etkileri:
Genel üretim sürecinde(girdi-dönüşüm-çıktı) fire, atık ya da kayıp olarak ortaya çıkan ve çevresel sorunlara neden olan maddeler, balık çiftliklerinde de ortaya çıkmakta; gerek balık dışkıları ve balık tarafından yenmeyen yapay yemlerle ortama salınan azot ve fosfor, gerekse verimi ve hastalıklara karşı direnci artırmak için kullanılan hormonlar, dezenfektanlar, algisitler, vitaminler, antibiyotikler, aşılar gibi ek önlemler ekosistem açısından sorun oluşturmaktadır.

Ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin çevresel etkileri yetiştirilen balık türüne, yetiştirme yöntemlerine, stok yoğunluğuna, kullanılan yemlerin türüne, alanın hidrografisine ve çiftlik yönetimine bağlı olarak değişim göstermektedir. Genel olarak, yemle birlikte kültür ortamına giren fosforun %59-75’i ve azotun %79-82’si yem artıkları, balık dışkı ve boşaltım yolu ile çevreye yayılabilmektedir.

Daha fazla üretim için daha fazla ve yoğun üretim malzemelerinin kullanımı, birim alanda daha fazla balık yetiştirilmesi ve bunların atıkları, yetersiz bilgi, yanlış yer ve derinlik seçimi gibi etkenler denizel ekosistemin taşıma ve kendini yenileme kapasitesini aşmakta ve bu durum ekosistemde sorunlara yol açabilmektedir. Sonuçta hem denizel ekosistemin ötrofikasyonu hem kaçan balıklardan kaynaklanan sorunlar hem de doğal yaşam alanlarının zarar görmesi söz konusu olabilmektedir.

 

***

Temel gelir kaynağı turizm olan ve bu yönüyle de ülkemizin ekonomisine önemli katkı sağlayan Turizm kenti Didim ilçemize, turizmi olumsuz yönde etkileyecek, çevre sorunları yaratarak Didim’e büyük zararlar verecek olan “Balık Çiftliklerini” istemiyoruz…Yanlıştan dönülmesini umuyoruz ve bekliyoruz…

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..