Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '13

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, "Keçi Kalesi'nde...

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, "Keçi Kalesi'nde...
 

 

Didimli Doğa yürüyüşçüleri, sadece yürümüyorlar, yürürken yürüdükleri doğal çevrenin tarihsel yapısına, kültürel yapısına, doğal bitki örtülerine de ilgi gösteriyorlar…

Didimli Doğa yürüyüşçülerinin bu haftaki planın da İzmir İlimizin Selçuk ilçesi sınırları içindeki Keçi Kalesi vardı…

Yürüyüşümüz, Kuşadası yürüyüşçüleriyle birlikte planlanmıştı… Buluşma noktamız ise Selçuk ilçesinin Belevi Beldesiydi… Sabah kahvaltılarımızı “Belevi” kahvelerinde yaptık…”Keçi Kalesi görkemli bir şekilde Belevi’nden de görünüyordu… Dağların zirvesine kurulmuş Keçi Kalesi tırmanış öncesi gözümüzü korkuttu…

3 kilometrelik tırmanışımız için dağın eteğine geldiğimizde, İzmir Yürüyüşçüleri ve Bayraklı Belediyesi yürüyüşçüleri de oradaydılar ve tırmanış için hazırlıklarını tamamlamışlardı…

Tırmanışlar ve yürüyüşler öncesi ısınma hareketlerinin çok önemli olduğu biliniyor… Yürüyüşçü arkadaşlarımızdan Beden Eğitimi öğretmeni Nebile Hanım, özellikle tırmanışlar için çok önemli olan ısınma hareketlerini yaptırdıktan sonra, dağın zirvesine kurulmuş “Keçi Kalesine” doğru keçi yolundan zorlu tırmanışımız başladı…

Oldukça dik olduğu için ancak “s” çizerek yürüdüğümüz keçi yolunun binlerce yıl önce de kullanıldığını yer yer taşların düzeltilmişliğinden, uçurum alanlarına da duvarlar örülmüş olmasından anladık… Kısa ama yorucu bir tırmanıştan sonra öğle saatlerinde kaledeydik…

Keçi kalesi deyip de gelip geçmeyin, bu kadar yükseklikte bir zirveye kurulmuş olması bile önemini ve muhteşemliğini gösteriyor…

Kale tam anlamıyla tüm ovayı her cepheden kontrol ediyor… Kalenin yapılış tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor… Büyük olasılıkla, gözetleme, savunma ve sığınma amaçlı yapılmış olabilir… Çevrede kale ile ilgili çok sayıda efsane var… Ben de bir tanesini sizlerle paylaşayım :  

Ne zaman yapıldığı kesin bilinmeyen bu kalenin savunmasında çok az sayıda asker bulunuyormuş… Kale ve çevresinde de askerler çok sayıda keçi besliyorlarmış… Gün gelmiş bu kale kuvvetli bir düşman birliği tarafından kuşatılmış… Kalenin komutanı bu güçlü birlikle başa çıkamayacağını anlamış ve bir plan yapmış… Geceleyin keçilerin boynuzlarına ikişer üçer kandil veya mumlar (çıralar) bağlamış… Bunları yakarak düşmanın üzerine göndermiş… Düşman da çok büyük bir güçle karşılaştığını zannederek, kuşatmadan vazgeçerek geri çekilmiş… Kalenin adının bu yüzden “Keçi” kalesi olduğu rivayet ediliyor…

Her neyse gelelim kaleye, kale bir takım tahribatlara rağmen görselliğinden ve heybetinden fazla bir şey kaybetmemişti… Aydın İzmir Otobanına kuş bakışı bakıyorduk… Kuşadası yürüyüşçülerinin lideri Mustafa Diniz, bu kaleye çok geldiğini 1996 yılına kadar kalenin girişi sapa sağlamdı… Define avcıları dinamitlerle burayı yıkmışlar, demesini hayretler ve üzüntü içinde dinledik… Tarihsel mekânlarımızın ne kadar korumasız olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik… Kale içi ve çevresi tam fotoğraflıktı… Yürüyüşçüler durmadan fotoğraf çektiler… Azık ve dinlenme molasını kalenin içinde verdik…

Hava güzeldi… Bir Pazar gününü daha spor yaparak, çevremizi tanıyarak, arkadaşlıklarımızı güçlendirerek geçirdik…

Didimli Doğa Yürüyüşçülerinin bir sonraki yürüyüş programı, kaya resimleriyle ve kayalarıyla ünlü Söke ilçemizin Söğütözü- Sunak- Karakaya köylerine 17. 03 2013 tarihinde 07- 19.00 saatleri arasında yapılacak…

Görüşmek üzere…

Not : Yazının ekinde "Yürüyüş" ile ilgili fotoğraflar "Milliyet Blog Galeride"..

 Erdoğan Şahin, Didim

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..