Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri'nin Bozdağ'da kar yürüyüşü...

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri'nin Bozdağ'da kar yürüyüşü...
 

 

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri, bu sezonun ilk gece konaklamalı Doğa yürüyüşünü Ödemiş-Bozdağ’da gerçekleştirdiler...

Kuşadalı Doğa Yürüyüşçüleri ile birlikte gerçekleştirilen yürüyüşün buluşma yeri Kuşadası'ydı...

Bu Yürüyüşümüz, yürüyüş ve tırmanışın yanında daha çok kültürel bir gezi niteliğindeydi...

İki günlük gezi ve yürüyüşümüzün ilk durağı,  fidancılığın ve süs bitkilerinin merkezi, patatesiyle, karpuzuyla ve köftesi ile meşhur olan esprili bir bulmaca sorusuyla da borcu olmayan  “Ödemiş” İlçemizdi... Tire ve Ödemiş Ovaları'nın ülkemizin tarımı için ne kadar önemli olduğunu, yolculuğumuz sırasında gözlemledik...

Cumartesi günü Ödemiş’te büyük bir Pazar kuruluyor... Doğa yürüyüşçüleri olarak Pazarı gezmenin yanında, Ödemiş ilçemizde  yürüyerek kısa bir şehir turu yaptık... Ödemiş’e gelmişken Ödemiş’in meşhur köftelerinden de yiyemezlik yapamazdık...

Ödemiş’ten sonraki durağımız, Ödemiş’in bir beldesi olan ve Aydın oğullarına başkentlik yapmış olan “Birgi” kasabasıydı... Birgi Belediyesi’nin üniversitelerle yaptığı işbirliği sayesinde kasaba evleri tarihsel dokusuna uygun olarak restore edilmiş... Belde, sokaklarıyla, evleriyle,  konaklarıyla, hamamlarıyla kısacası tüm tarihsel dokusuyla gezilmesi görülmesi gereken bir belde haline getirilmiş... Belde, ayrıca organik tarım yapma konusunda da çok önemli gelişmeler kaydetmiş... İncir, kestane, ceviz ve zeytin bu beldede organik olarak üretiliyor... Beldenin kadınları ürettikleri organik tarım ürünlerini, el işlerini beldelerini gezmeye gelenlere satarak bir gelir elde etmeye çalışıyorlar...”Birgi”  gezilmesi, görülmesi gereken önemli bir beldemizdir...

Birge’den sonra otobüsümüz tırmanışa geçerek bizi karlı dağlara Bozdağ’a doğru görürken, Ödemiş ve Tire Ovası tüm görkemiyle geride kalıyordu...  Dağların ortasında bir göl ve etrafında yayla evleri ve gölü çevreleyen bir ormanla güzelleşen  “Gölcük” beldesindeyiz... Göl,  yer yer buz tutmuştu... Belde tam anlamıyla kışı yaşıyordu... Hava oldukça soğuktu... Otellerin, pansiyonların, yayla evlerinin çokluğu dikkatimizi çekti... Ayrıca futbol takımlarının sezon başlangıç çalışmalarını bu yüksek rakımda yaptıkları için çok sayıda futbol sahaları yapılmıştı... Gölcük, yaz mevsiminde, sıcaktan bunalan İzmirliler, Aydınlılar ve Manisalılar için bir yayla niteliğindeydi...

Gölcükten sonra hedefimiz gece konaklayacağımız Bozdağ kasabasıydı... Bozdağ, adını bu dağdan alan ve bu dağın eteklerine kurulmuş şirin bir kasaba... Bozdağ kayak merkezine çıkışın başladığı bu kasabanın gelirinde kış turizmi önemli bir yer tutuyor... Bu beldeye İzmir ve çevre illerin yanında ülkemizin birçok yerinden de gelenler oluyor... Konakladığımız pansiyon bir aile pansiyonu ve oldukça iyiydi... Pansiyon sahiplerinin misafirperverliği  ticarİ anlayışın çok üstündeydi. Yaptıkları ev yemekleri de çok lezzetliydi... Akşam yemeğinden sonra, kasabayı gezme olanağımız oldu... Ana cadde sucuk ekmekçilerle, kestane kebapçılarla, organik patates, kestane, elma, sivri çayı satıcılarıyla doluydu... Kestanesi ile de ünlü bu kasabada, kahvenin birinde kestane partisi yaptık, buraya özgü adına “sivri” dedikleri çaylardan içtik...

Hava şartlarının zorluğu, yürüyüş parkurunun karlı ve buzlu oluşu nedeniyle, Bozdağ zirvesine daha hazırlıklı ve kendine güvenen yürüyüşçüler katıldı... Bu grup sabah beşte kalktılar ve kahvaltıdan  hemen sonra Bozdağ’ın zirvesine tırmanmaya başladılar... Keyifçi daha doğrusu tırmanışa tam hazır olmayan grup ise – bu grubun içinde ben de vardım- Saat sekizde kahvaltıdan sonra otobüsle Bozdağ kayak merkezine ulaştık... Sabahın bu saatinde bile yolar araba ile doluydu... Yollar kardan temizlenmişti ama otobüsler için bu yol oldukça zordu...Kayak merkezine ulaştığımızda her taraf araba ve kayakçılarla doluydu...Kar oldukça yoğundu ve sertti.... Kilonuza göre karın üzerinden batmadan da yürüyebiliyordunuz... Hava ise oldukça soğuktu... Didim, Kuşadası gibi sahillerden gelmiş yürüyüşçüler için eksi on derece çok fazlaydı...Öğle dönüşe kadar serbest zamandı, bir grup arkadaşımız, kısa kar yürüyüşü yaparken, kızakla kayanlar ve kafeteryada vakit geçirenler oldu....Öğleye doğru kayak merkezi iyice dolmaya, amatör kayakçılar, profesyonel kayakçılar pisti doldurdular...Teleferikler Bozdağ’ın zirvesine durmadan insan taşıdı... Öğle saatinde Bozdağ kasabasına dönüşe geçtik... Dönüş, yoğun trafik, buzlu ve dar yol nedeniyle epey zahmetli oldu...Bozdağ ‘da zirveden dönen arkadaşlarımızı alarak   dönüşe geçtik. Yürüyüşten daha çok güzel bir gezi niteliğinde olan hafta sonu konaklamalı yürüyüş programımız mutlu bir şekilde sona erdi...

Böyle güzel bir etkinliği düzenleyen, organize eden, Kuşadası grubu başkanı Mustafa Diniz Bey’e ve bu gezide aramızda bulunamayan Didimli Doğa Yürüyüşçüleri Başkanı Türker Ertuncay Bey’e çok teşekkürler ederiz. Bu arada Türker Bey’in yokluğunu bize hissettirmeyen, güçlü sorumluluk duygusuyla hareket eden Necdet Yalçın Bey’e de teşekkürler ederiz.

Didimli Doğa Yürüyüşçüleri'nin bir sonraki programı; 19 Şubat tarihinde kolay bir parkur olan  Alangüllü'ye olacak...

Görüşmek dileğiyle...

Not : Yazının ekinde etkinlikle ilgili fotoğraflar bulunmaktadır...

Erdoğan Şahin, Didim

    

    

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..