Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '17

 
Kategori
İlişkiler
 

Dikbaşlılık iyidir de... Ah bir de kaybettirdikleri olmasa!..

Dikbaşlılık iyidir de... Ah bir de kaybettirdikleri olmasa!..
 

Eğer dikbaşlıysan... Çok rahat yaşarsın hayatı. İnsanların senin hakkında düşündüklerini, söylediklerini dinlemez, önemsemez; sonuna dek bi başına takılabilirsin. Yayıla yayıla, gerine gerine ilan edersin dünyaya, kimseye benzemezliğini... De... Teklik Allah'a mahsus... Eşi benzeri olmayanın tek örneği o. Yanlışa düşmeyesin sakın. 

Yalnızca kendi kuralların vardır; dikbaşlıysan.... Sadece kişisel hedef ve ideallerine inanır, herkesin seni yanlış anladığından yakınırsın sürekli... 

Tek düze yaklaşımları, sıradan çözümlemeleri tümden reddeder, kimsesiz kalmayı bile göze alıp, ölümüne sarılırsın doğrularına. Nasılsa onlar senin... Başkalarının anlaması, onaylaması gerekmez.

Hislerin sana göre... Davaların tek kişilik... Don Kişot değilsin ama... Dünyalara kafa tutuşun sınırsız...

İyi de kardeşim!.. Bir de madalyonun öbür yüzü var. Hiç düşündün mü bunu?

Dikbaşlıysan... Önce uzak dostların uzaklaşır etrafından... Sonra daha yakınların... Ardından, onlardan da yakınların... Ve en sonunda, en yakınındakiler de...

Düşmanların... Önce sinsice, azar azar, tökezlemeni, düşmeni beklerler. Sonra sen sendelemeye başladığında... Çoğalır, çığ misali büyür çevreni kuşatan kara karanlıklar... Giderek yalnızlaşırsın, hiç istemesen de...

Ardından... Ödemek zorunda bırakıldığın sınırsız ve sayısız bedeller gelir ışık hızıyla Çoğunlukla, fikrini dahi sormazlar; sana aitleri koparırken yüreğinden... Söz hakkın da yoktur onlara göre. Sen çok çıkıntıydın çünkü. (!) Yaptıklarının hesabını verme günün geldi (!)

- Buyur, buyur! Önden buyur!.. Geç bakalım şöyle karşımıza!

- Efeee! Ne oldu? Hani her şeyi sen biliyordun? Hani önemli olan gerçeklerin peşinden koşmaktı yalnızca, hakikatleri tez elden ortaya çıkarmak; en büyük hakikatti?

Bak! Nasıl da sus pus duruyorsun huzurda. Biz milyonuz, milyarız; sen teksin oğlum! Nasıl değiştirecektin ki Bolu Beyi'nin düzenini! Öyle kendi kendine Köroğlu ayaklarına yatarsan... Eninde sonunda bozarlar façanı! Peh, peh, peh! Paşama da bakın hele! Dikbaşlıymış gidinin oğlu!

- Karrrrdeşimmm! Dik başlılık iyidir de...Ya bu uğurda kaybettiklerin ne olacak? Hani? Sevdiklerin nerede? Can dostların hangi deliğe kaçmış? Neden bir olmuş, kuyruğuna teneke bağlamaya çalışır alem! Be hey gafil! Be hey akılsız insan! Dikbaşlılık iyidir de... Ah bir de kaybettirdikleri olmasa!..

- Devir; güçten, güçlüden yana olma devri... Devran firavunların... Dünya, zalimlere secde ediyor. Güçlü, haklıyı her yerde ezim ezim ezmekte... Adaletin terazisi şaşmış... Hak, hukuk eşitlik can çekişirken, yeryüzünün her noktasında... Arsız bir güce tapıcılık, yüzsüz bir utanmazlık, Allah'ı, dini, kitabı, bütün kutsalları inkar ettiren bir pişkinlik, çıkarcılık; teslim almışken insanlığı...

- Bir sen mi kurtaracaktın hepimizi?! Be hey uslanmaz romantik! Be hey şaşkın hümanist! Be hey mücadeleden kaçmayan doğa düşkünü! Bırak artık şu dik başlılığını!

- Dön bi bak arkana! Rahat bir vicdandan başka ne bıraktın ardında? Vicdan öleli çok oldu arkadaşım! Sen de menfaatini düşün hepimiz gibi!.. Karışma, başkaları kurtarsın dünyayı... Gemisini kurtaran kaptan bu devirde!.. Boşuna debelenmenin anlamı yok!

Farkında olsa da, olmasa da, kötülüklerinin bedelini ödüyor insanlık... Bunu bir tek sen bilemedin, göremedin, öğrenemedin!.. Be hey şapşal! Elleşme! Olduğu gibi kalsın evren!.. Böylesi çok daha iyi...

Bundan daha temiz, daha yaşanılası bir yeryüzünü, hak etmiyoruz çünkü.

 

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..