Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '11

 
Kategori
Yolculuk
 

Dikkat... Yoldayız... Tek başımızayız...

Dikkat... Yoldayız... Tek başımızayız...
 

Herkes bu yollarda seyahat ediyor...Birlikte gibiyiz ama hepimiz tek başımızayız...


Eşimle şehirlerarası yolda hızla hedefimize doğru gidiyorduk... Herkes gibi bizim de acelemiz vardı... Çünkü tatiller sayılı günleri içerdiğinden, ne kadar erken ulaşılırsa o kadar uzun süre sevdiklerimiz  ile bir arada olabilecektik...

Farkettiğimiz şey bizi heyecanlandırdı birden...

İlerde sağa yanaşmış büyük bir kamyonun önünden dumanlar yükseliyordu...

Yaklaştıkça farkettik ki, kamyon şöförü deli gibi bir sağa bir sola koşuşturuyordu...

Arabamızı farkedip iki eliyle havaları döverek yola atladı...

Yardım istiyordu...

Eşim hemen sağa yanaştı...

Bu konularda yumuşak yüreklidir... Bir o kadar da yardımseverdir...

Aynı derecede de tedbirlidir...

Otomobilimiz olmasına rağmen büyük bir yangın söndürücü taşır bagajda...

Bagajdan yangın söndürücüyü kaptığı gibi kamyonun önüne koştu...

Ben de arabadan inip endişe ile seyretmeye başladım...

Yangın söndürücünün toz bulutu arasında kamyoncu telaşla bağırıyordu;

" Aman arkadaşım arabam yeni... Tüpü boşalttım yetmedi... Kurtar arabamı..."

Eşim bağırıyordu;

" Arkadaşım sen kupayı kaldır bir taraftan... Yanan yerin açığa çıkması lazım... Acele et..."

Bu arada tüpü ateşin çıktığı yere doğru tutuyordu....

Kamyon şöförü anlamıştı... Arabanın kafası öne doğru yatmaya başlayınca kocam iç taraftan müdahale etmeye başladı...

Biraz sonra yangın sönmüştü...

Kamyon şöförünün kocamın ellerine sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlaması, benim de gözyaşları içinde kalmama neden oldu...

Eşim, " insanlık vazifemiz hemşerim, yapma böyle." dedikçe adam bizimkinin boynuna sarılıyordu...

Adamla karşılıklı telefonlarını aldı eşim... Kamyon şöförü teknik servise haber vereceğini ve bekleyeceğini söyledi...

Sarılıp sarmalaştılar ve oradan gönül huzuru ile ayrıldık...

Eşim büyük bir ruh huzuru içinde bu gibi konularda insanların duyarsız kaldığını ve kimsenin kimseye kolay kolay yardım etmediğini anlatıyordu bana...

Yine aynı şekilde sohbet ederek yola devam ediyorduk...

Bir ara eşim bana döndüğü sırada yola çıkan bir köpeği farkettim...

" Aman aman..." dememle eşim direksiyonu kırdı ama köpeğe çarpmaktan kurtulamadık...

Araba sağ sol yalpa yaparak yolun kenarına doğru savruldu benim çığlıklarım arasında...

Açık hendeğin içine burun üstü düştüğümüzü hatırlıyorum...

" Birşey yok , korkma hanım..." sesini duydum...

Kemerlerimiz bağlıydı ama hava yastıkları açılmamıştı...

Birşeyimiz yok derken, arabanın önünden duman çıktığını farkettim...

Elimle eşime gösterdim şoku üzerimden atamamışken..

Hemen indi arabadan... Bagaja koşup yangın söndürücüyü alırken de bana seslendiğini duydum;

" Kaputun kapağını aç "  diye bağırıyordu..

Hemen dediğini yaptım...

Kapağı biraz zorla da olsa açtı ve yangın söndürücüyü boşaltmaya başladı...

Sonra...

Bizimki sıkıntılı bir yüzle bana yöneldi...

" Hanım tüp bittti..."

Birbirimize bakıyorduk...

Bir süre böyle devam etti...

Sonra eşim yola doğru çıktı... Tek tük araç geçiyordu yoldan... Bu arada arabada ki ateş de büyümeye başlamıştı... Ben, az geriye çekilmiş, ellerimi kavuşturmuş endişe ile olayı bir film gibi izliyordum çaresizlikle...

Gelen geçen hiçbir araç durmadı ve... Arabamızdan kaçırdığımız eşyalarımızın dışında araç gözümüzün önünde yandı...

Kimse durmamış, merak edip halimizi soran bile olmamıştı...

Kocama baktım...

Çok sakindi...

" Merak etme araba kaskolu... Korkacak birşey yok..." dedi...

Aklıma geldi birden...

" Kamyona yardım etmeseydin...." derken beni susturdu...

" Hanım olacağı varmış... Ben yaptığımın doğruluğuna inanıyorum... Yine olsa aynı şeyi düşünmeden yaparım... Birilerinin duyarsız olması bizim de onları örnek almamızı gerektirmez... Biz her zaman doğru olanı yapmalıyız... Allah her zaman doğrunun yanındadır..." dedi.

Ben de içimden, doğrunun bu olduğuna inanıyordum ama...

İnsanların gittikçe bozulan " doğru "  anlayışının da geri dönülemeyecek oranda hasarlı olduğuna inanıyordum...

Birlikte yaşamaktan korkan bir toplum haline gelmeye başladık...

En büyük üzüntüm budur...

 

 

 

 
Toplam blog
: 41
: 864
Kayıt tarihi
: 29.06.10
 
 

1959 Artvin Arhavi doğumluyum. İnşaat Mühendisiyim. Trabzonsporluyum. Ailesine, büyüklerine ve va..