Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '13

 
Kategori
Futbol
 

Dikkat!.. Fenerbahçe'ye “alkış tuzağı” kuruluyor!..

Dikkat!.. Fenerbahçe'ye “alkış tuzağı” kuruluyor!..
 

Fenerbahçe taraftarı Galatasaray’ı alkışlasın!

Bu, günlerdir gündemde tutuluyor. Adı futbolla özdeşleşmiş kimi futbol adamlarının görüşleri alınıyor.  “Ben olsam....” diye başlayan cümleler kuranlar, “alkışlama”nın erdeminden söz ediyor, Aykut Kocaman’ı ve Fenerbahçe taraftarını Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda alkışa çağırıyorlar. Şimdilik, Aziz Yıldırım da alkışlasın, diyen çıkmadı. “Ben başkan olsam....”, “Ben Aziz Yıldırım’ın yerinde olsam...” diyenler olursa, kimse şaşırmasın.

Neymiş, “değişim” varmış, Fenerbahçe de buna uymalıymış!..

Sıcaklar bastırınca böyle mi oluyor, dersiniz!..

Gündemi yakalamak peşinde koşan TV kanallarından biri çıkmış sokağa, önüne çıkana soruyor:

Fenerbahçe, Galatasaray’ı alkışlasın mı?

Futboldan ne ölçüde anladığı belli olan (!) vatandaş, alkıştan yana.

Niye?

Alkış iyidir!

Al sana sokağın nabzı!..

Öyleyse, Fenerbahçe taraftarı Kadıköy’de Galatasaray’ı alkışlamazsa, ayıp etmiş olacak, centilmenlikten ne kadar uzak olduğu kanıtlayacak!

(Alkış işi, yer/ zaman/ ortam düşünülmeksizin, İstanbul Büyükşehir Belediyespor yenilgisinden sonra Aykut Kocaman’a soruluyor. Soruyu yönelten, kamuoyunu aydınlatma görevini kendine yüklemiş olsa da, aslında nasıl bir  “rol” üstlendiğinin farkında değil.

“Derbide Galatasaray'ı alkışlayacak mısınız?”

Aykut Kocaman: “Hayır. Böyle bir şey için şu an ortam uygun değil. En azından benim aklımda böyle bir şey yok.”

Aykut Kocaman, bu yersiz/ anlamsız soruya başka ne desin?
)

******

Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin alkışına gereksinimi var mı?

Eğri oturup doğru konuşalım:

Bu ortamda, ne Galatasaray’ın Kadıköy’de ne de Fenerbahçe’nin TT Arena’da rakipten gelecek alkışa gereksinimi var. Yeter ki yöneticiler, “içi boş” soruları elinin tersiyle itsin, yanıtlamasınlar. Futbolcular, birbirlerine oyun kurallarının gerektirdiği biçimde davransınlar. Kimi maçlarda gördüğümüz kışkırtıcı davranışlardan uzak dursunlar. Kışkırtılmaya yatkın tribünlere kimse “selam “ göndermesin.

Alkış konusu üzerinde uzun boylu durulmasıyla amaçlanan ne olabilir?

Kestirmeden söyleyelim: Gelecek sezonun hesapları!

Alkış, Fenerbahçe taraftarını dolduruşa getirme üzerine kurulu bir “tuzak”tır.

Gerçek taraftar, başkasından alkış beklemez, takımından alkışlanacak futbol, centilmenlik bekler. Centilmenliğin tek ölçütü, rakibi alkışlamak değildir.

*****

Yıllardır yaratılan “çatışma ortamı”nı bir anda, bir “alkış”la değiştirme olanağı var mı?

Tehlike kapıda!..

Fenerbahçe taraftarına düşen görev ne?


Fenerbahçe taraftarı, günlerdir sürdürülen alkışın bir “tuzak” olduğunu düşünüp ona göre davranmalı. Yoksa,  gelecek sezon da birkaç maç, boş tribünlere oynanır. Çünkü Fenerbahçe’nin gelecek sezonu “ipotek” altına alınmak isteniyor.

Şükrü Saraçoğlu tribünlerini dolduran taraftar, sağduyulu davranmalı, saha kapatmaya yol açacak her türlü eylemden/ söylemden kaçınmalı...

Taraftarın sağduyulu tavrı, her türlü “alkış”a değer.

Fenerbahçe taraftarını zorla alkışlatmak isteyenlere, Galton’un deyişini armağan edelim:

“Alkış, soylu ruhlar için özendirme, zayıf ruhlar için de bir istek ve amaçtır.”

(Sözümüz “akil adam” havasına bürünenlere, “centilmenlik” pozu verenlere, “malzeme” bulma peşinde koşanlara...)

Bitirirken:

Maç öncesi olduğu gibi, sonuç ne olursa olsun, maç sonrası da futbolcularını tek tek tribünlere çağırabiliyor, alkışlayabiliyorsan, “büyük taraftar” olduğunu kanıtlıyorsundur.

Taraftar, “iyi gün dostu” olmanın ötesinde “kara gün dostu”dur da...

Futbolcunu utandırmak için de alkışlayacaksın!

Bu pazarı kazasız belasız atlatmak gerekir.

Yeter ki, sadece futbol izleyelim, konuşalım.

İyi seyirler!
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..