Dikkatli gözler her şeyi görür

Paşabahçe Spor Kulübü futbolda küme düşme tehlikesi yaşıyor.

 

Beykoz Spor Kulübü ise hem basketbolda hem de futbolda üst liglerden bir bir aşağıya doğru ilerliyor. 

 

Gümüşsuyu Spor Kulübü ve Çavuşbaşı dolaylarındaki oluşumlar hariç bir çok kulübümüzde aynı sorun var ama özellikle bu üç kulübümüzü ele almak istiyorum. Çünkü bu üç kulübümüzden iki tanesi yüzler kulübüne girmiş, diğeri ise yarım asırı çoktan devirmiş durumda.

 

Peki nedir bu tepetaklak durum?

 

Bir hastalık mı bulaştı?

 

Anadoluhisarı İdman Yurdu daha düne kadar (2010-2011 ve 2011-2012) iddialı bir yönetim ve 3 branşta sporcu kadrosuyla ışıl ışıl parlıyordu. 100. yıl hazırlıkları 2 yıl önceden başlamıştı.

 

Çok değil bir kaç yıl önce Beykozspor'un futbol takımı için " acaba bu kadro PTT 1.Ligi kaldırabilir mi?" diye tartışıyorduk. Basketbol takımına diyecek yoktu, çünkü onlar sayesinde R. Şahin Köktürk Spor Salonu'nda eski adıyla Efes Pilsen'i, Galatasaray'ı Fenerbahçe'yi ve Beşiktaşı seyrediyorduk.

 

Paşabahçe Spor Kulübü ise bir futbolcu fabrikası gibi bir yandan Anadolu'nun dört bir tarafına İskenderleri, Fatihleri, Erenleri ve daha nicelerini pazarlarken, bir yandan da bir spor eğitim kampüsü kalitesinde edepli gençler yetiştiriyordu. 

 

Bu üç kulübün başkanlarını ele aldığımızda, ne siyaseten, ne ticareten ne de başka bir tek ortak noktaları yok. Her üçüde yıllardır kulüplerinin içinde varlar ve bundan sonra da var olacaklarına eminim.

 

Bu kulüplerimizin sportif durumlarını yüzeysel olarak değerlendirdikten sonra birazda tesislerinin durumları ve yerel yönetimler ile olan ilişkilerini ele alalım.

 

Anadoluhisarı İdman Yurdu, sizinde bildiğiniz gibi bir süredir Beykoz Belediyesi'nin malı olan bir binada bulunuyor. Her an kovmak icab edebileceğinden kira sözleşmesi bile yapmayan belediye bir bakıma kendisine gebe bırakmış durumda. 18 Ocak 2012 sabahı, kulüp tesisleri Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yerle bir edilmiş ve ne yazıkki 100 yıllık tarihini belgeleyecek bilgi ve görsellerde ortadan kalkmıştı. Sporcuların kullandıkları malzemelerde cabası... Bir yıldır, Beykoz Belediye Başkanı'nın söz verdiği ekonomik desteği almadan ayakta durmaya çalışan Anadoluhisarı İdman Yurdu, 1 Nisan'da küme düşmenin verdiği buruklukla 100. yılını kutlayacak. 

 

Paşabahçe Spor Kulübü şu an Beykoz'un en iyi statlarından birine sahip. Hemen hemen tüm kulüplerimizin faydalandığı bu stat, sezon kapanır kapanmaz özel turnuvalara ev sahipliği yapar ve hiç bir kurum, dernek, spor kulübü geri çevrilmez. İyi niyetli bir yönetime sahip Paşabahçe Spor Kulübü, her spor kulübünde olduğu gibi bir takım borçlarından dolayı geçtiğimiz yıllarda kısa bir süre ekonomik sıkıntı yaşamış ve Beykoz Belediyesi sayesinde borçlarından arınmıştı. Fakat el çabukluğumu, yönetimin belediyeye olan güvenimi bilinmez, stat için şu an Vakıflar Genel Müdürlüğü ile muhattap olan Paşabahçe Spor Kulübü değil Beykoz Belediyesi. Dolayısıyla zaman zaman Belediye Başkanı'nın Paşabahçe Spor Kulübü Yöneticileri için sarfetmiş olduğu tehditvari cümlelerini okumuşsunuzdur. Yani sonuçta yine bir gebelik söz konusu.

 

Beykozspor'un durumu hepsinden daha vahim. Beykoz Korusu girişinde kulüp için düşünülen binanın inşaatı bitmek üzereyken bir şekilde düğmeye basılmış ve durdurulmuştu. PTT 1. Ligi'n kapısından dönen Beykozspor, bir yandan Bölgesel Amatör Lig'de düşmemeye oynuyor, bir yandan da Beykoz Belediyesi'ne şimdiki kulüp binasını kaptırmamaya çalışıyordu. Daha doğrusu Ocak 2013'ten önce bir çok yerde kulüple ilgili şu dedikodular vardı. Beykoz Belediye Başkanı'nın Beykoz Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'nü Beykozspor'un tesislerine yerleştirme isteği dedikodularını duyduğumda önce inanmamıştım. Sonra Kulüp Başkanı Zeki Aksu bir basın açıklaması yaptı ve taşlar yerine bir bir oturdu. 28.12.2012 tarihinde Zeki Aksu tarafından yapılan basın açıklamasının girişi şöyleydi; 

 

"Son günlerde Beykoz kamuoyunu meşgul eden Beykoz Stadı’nın 2013 yılından itibaren Beykoz Belediyesi tarafından kiralanmasıyla ilgili olarak Beykoz Spor Kulübü ile ilgili haksız ve yakışıksız iddialara yanıt vermek adına Beykoz Spor Kulübü Yönetimi olarak aşağıdaki açıklamayı siz değerli basın mensuplarıyla paylaşıyoruz.

 

Spor konusunda az çok bilgi sahibi herkesin çok iyi bildiği gibi ülkemizde hiçbir spor kulübünün kendi mülkiyetinde bir stadyumu yoktur. Bu bağlamda Beykoz Stadı’nın mülkiyeti de Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. Beykoz Stadı hiçbir zaman Beykoz Spor Kulübü’nün malı-mülkü olmadı, bundan sonra da Vakıflar Genel Müdürlüğü dışında bir kurumun mülkü de olmayacaktır. Yani ortada bir mülk devri söz konusu değildir"

 

Çok fazla uzatmadan konuyu noktalayalım. Dünyanın en iyi sporcularını da getirseniz, psikolojik olarak iyi durumda değilseniz kaybedersiniz.

 

Dikkatli gözler bu üç güzide kulübümüz üzerinde oynanan oyunları rahatlıkla görebilir. Psikolojik baskı ve kaçınılmaz son.