Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dil kirliliği!

Dil kirliliği!
 

Türkçeye karşı, gerek bölgesel anlamda gerek ülke genelinde yoğun bir ilgi var son günlerde.

İş yerlerinde Türkçe isim kullanmaya teşvik ile ilgili çeşitli kampanyalar düzenleniyor, gazetelerden televizyonlardan takip ettiğimiz kadarıyla…

Oysa ne kadar garip! Türkiye’mizde Türkçemizi, kendi dilimizi kullanmayıp teşvik eder hale geldik! Ne bu yabancı hayranlığı? Değerlerimizin kirlenmesine nasıl izin verebiliyoruz?

Gerçektende, iş yerlerine yabancı isim vermek hatta konuşurken yazarken yabancı kelimeleri kullanmak dil kirliliğine yol açıyor.

İş yerine yabancı isim veren kişi daha Avrupai bir işletme havasında olduğunu mu düşünüyor acaba?

Ya da konuşmalarında yabancı kelimeleri kullanan birisi daha mı çağdaş daha mı modern oluyor?

Yinede Türkçeye olan bu ilgi sevindirici. Türkçe çok önemli.

Atatürk’ün en önem verdiği konulardan biridir bu. "Milleti millet yapan dilidir."

Dilimize herkesin sahip çıkması koruması gerekir. Türkçeye sahip çıkarsak değerlerimize de sahip çıkabiliriz. Bunun için öncelikle Türkçeyi korumalıyız. Ama nasıl?

Yabancı kelimeleri kullanmayarak sorun çözülebilir mi?

"Türkçeyi korumak yabancı sözcükleri dilimizden atarak o kelimeleri kullanmayarak olmaz, yabancı sözcükleri bizim söyleyişimize uydurmalıyız, " diyen Türk dili uzmanlarının görüşlerine katılıyorum.

Biz, yabancı sözcüğü geldiği dildeki yazılışı ile alıp kullanıyoruz.

Örneğin show kelimesi. Biz bunu şov diye okuyoruz. Öyleyse okuduğumuz gibi de yazmalıyız.

Çözüm yabancı kelimeyi kullanmamakta değil onu Türkçe yapabilmekte.

Yabancı bir sözcük dilimize girmiş olabilir. Bundan sonra da girecektir. Amaç o kelimeyi Türkçenin sesiyle ve kurallarıyla Türkçeleştirebilmeyi yapabilmektir.

Yabancı sözcüğü kendi dilindeki yazılışı ile değil, bizim kendi yazılışımızla kullanmalıyız.

Basınımız bunlara dikkat etmeli ki bu anlayış yaygınlaşsın.

Bunlar küçük ayrıntılar gibi gözükse de zamanla büyük farklar haline gelirler.

Yabancı dilden gelen kelimeleri Türkçenin kendi kurallarına uydurmalıyız.

Yarı İngilizce yarı Türkçe olan bir dil ile düşünen, yazan beyinler sonuçta her ikisini de sağlıklı yapamazlar.

Kendi dilinden başka bir dile özenmek kendi kimliğinden kaçmanın en tipik göstergesidir.

Kendi kimliğine sahip çıkmak ise kimlik ve kişiliği geliştirmektir.

Türkçeyi korumak için sevmek gerekir. Türkçeyi sevmek ise kendini sevmektir. Kendine saygı duymaktır.

Hangi dilden gelmiş olursa olsun bu sözcüklere Türkçenin kurallarını uygulayalım.

Türkçeyi yaşatalım, Türkçenin içindeki yabancı sözcükleri değil.

 
Toplam blog
: 31
: 1552
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

1967 Susurluk dogumluyum. Lise mezunuyum. Susurluk Belediyesi'nde görev yapıyorum. Aslında insan bir..