Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '10

 
Kategori
Güncel
 

Din ve bilim ilişkisi

Din ve bilim ilişkisi
 

Din ve bilim bağlantılıdır. Oysaki kendini aydın zanneden bazı kesimler bunu kabullenemezler.

Kuranın ilk emrinin; ‘’Yaratan Rabbinin adıyla oku… ‘’ (Alak Suresi 1 ayet ) olması da dinimizin akla, düşünmeye bilime verdiği önemin bir ifadesidir.

Dinimiz, insanın aklını kullanmasını, bilmediklerini araştırıp öğrenmesini, öğrendiklerini sorgulamasını ister. Bilimde de, dinde de akıl ön plandadır. İnsan akıllı bir varlık olması nedeniyle ilahi emirlerden sorumlu tutulmuştur. İslam dini akla uygun bir dindir. İslam’a göre inanmanın temelinde din vardır.

Dinimiz;

*Okumayı, düşünmeyi ve öğrenmeyi öğütler

*İnsanların barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşamasını ster.

*Düşünmeyi araştırmayı öğütler.

*İnsanın içi dünyasını, duygu dünyasını zenginleştirir.

*Delil ve belgelere dayanarak konuşmayı ve doruyu yanlıştan ayırmayı ister.

*İnsanın niçin yaratıldığını ve neyi niçin yaptığını bilmesini ister.

İslam dini, insanları evren üzerinde düşünmeye çağırır. Evrendeki canlı ve cansız varlıkları inceleyen ve araştıran her insan evrendeki eşsiz düzenin farkına varır. Evreni incelemek ve Allah’ın yaratış sanatı üzerinde düşünmek, insanı bilimsel faaliyetlere yöneltir.

Kuranda;

‘’ Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür. ‘’ ( Zümer Suresi, 9 ayet )buyrularak bilimin önemi vurgulanmıştır.

Ayrıca Peygamberimizin (sav) bir hadisinde; ‘’Bilim, müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almalıdır ) ‘’ ( Tirmizi, İlim, 19 hadis ) buyurması Müslümanları, daima her türlü bilimsel çalışmaya teşvik edici olmuştur.

Dinimizin doğru araştırılması için bilimsel yöntemlerin esas alınması gerekir. Bilimselliği hayatın her alanında olduğu gibi dinimizi de araştırırken, öğrenirken dikkate almalıyız.

Zaten; Tefsir, hadis, fıkıh gibi bilim dallarının ortaya çıkış amacı da, İslam dininin daha iyi anlaşılması ve yorumlanmasıdır. İslam kültür ve medeniyeti, din bilimlerinin yanı sıra, diğer bilim dallarını da içine alır. Dini bilimler ile sosyoloji, psikoloji ve eğitim gibi bilim dalları arasında bir bilgi alışverişi dinin doğru öğrenilmesini sağlar.

Bir insanı yeryüzünde değerli olduğu, hissine götüren Yüce Allah’ın sonsuz gücüne inanmak vardır. İşte biz inananlar, öldükten sonra da bizimle beraber yok olup gitmeyecek bir idealin düşünü kurarız. Ahiret gününe inanıp, bu dünyada iyi kötü tüm yaptıklarımızdan sorgulanacağımızı biliriz. Böylece yaşamda başımıza ne gelirse gelsin umutsuzluğa kapılmayıp, her daim Allah’ın gücünü hissedip ona teslim oluruz. İşte bu ülküyü yakalayınca, insan tüm zorluklara katlanır. Yeter ki aklımızı kullanalım…

Yeryüzünde her şey Yüce Allah’ın dilemesiyle olur. O istemezse tek bir dal bir kıpırdayamaz.. bu kuranda açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla bilim adamları olmayanın keşfini yapamaz. Ortaya çıkmayanları, çıkartıp keşfederler.

Örneğin Ünlü matematikçi Newton’un evrende var olan çekim gücünü araştırması, matematiksel formüllerle ispat etmesi gibi…

Ayrıca, evrenin mükemmel yapısını anlamak insana derin iman duygusu verir.

Newton bilimsel araştırma yapma sebebini Allah’ı tanımak olduğunu ifade etmiştir. Ve.. Newton gibi birçok bilim adamı Allah’a iman etmenin kendilerinde büyük bir şevk oluşturduğunu ve Allah’ın bu müthiş düzeninin kendilerinde, hep daha çok keşfetme isteği uyandırdıklarını ifade etmişlerdir. Albert Einstein, evreni anlamamızı, Allah’ın onu, bir düzen içerisinde yaratmamıza borçlu olduğunu düşünür. Ona göre, ‘’ Bütün yaptığımız, Allah’ın daha önce çizmiş olduğu çizgileri onu takip ederek sürdürmekten ibarettir. ‘’ (MS Aydın Din felsefesi, s, 273 )

Özetle

Din ve bilim birbirinden ayrı değildir..Hani bazıları yok efendim ben dini değil, aklımı kullanarak bilimi tercih ediyorum derler, hatta dini bağnazlıkla eşleştirirler.. Din akılsızlık değildir, bağnazlık hiç değildir. Bizim dinimiz akıl dinidir ve sadece akıllı olanlar, tüm yapıp ettiklerinden sorumludurlar.

Ayrıca iman etmek insanda, müthiş bir akıl ve kavrama gücü meydana getiri ki, bu da çok büyük nimettir. Esas bu gerçeği göremeyenler, bilgi sahibi olmayanlar ve akıllarını kullanamayanlardır.

Kuranda;

Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler. ( Bakara Suresi 13 ) buyrulmuştur.

Ayrıca dinimiz, insanları düşünmeye ve aklını kullanmaya çağırmıştır. Kuranda bu konu şöyle ifade edilmiştir;

’ Hiç düşünmez misiniz? ( En’am suresi 50 ayet )… ‘’ Aklınızı kullanmıyor musunuz ‘’(Hud Suresi 51 ayet )

Sonuç olarak, din ve bilim birbiriyle bağlantılıdır. Her ikisinde de akıl ön plandadır. Bilime inanmak akıllık, dine inanmak akılsızlıktır, bağnazlıktır gibi ifadeler kullanmak son derece yanlıştır. Din; evren ve varlıklar üzerine düşünülmesini ister. Bilim; evrenin var olan sırlarını ortaya çıkarır. Her ikisi de insanların hayatına yönelik ortak hedefler içerirler. Her ikisi de doğru bilgiye dayanır ve insanları mutluluğa ulaştırmayı amaçlar.

Sevgi ve ışıkla…

 
Toplam blog
: 287
: 13046
Kayıt tarihi
: 22.11.08
 
 

Öğretmenlik yapıyorum ve anneyim. Çocukları çok seviyorum. Yüreği sevgi dolu olan insanlara, sela..