Dini provokatörler...

Gerçekten artık cılkı çıktı. Din istismarcıları AKP iktidarıyla birlikte iyice azıttı. Okullara -yalnızca kağıt üzerinde zorunlu olmayan- Kur’an derslerini sokmayı başaran, gelişim düşmanı zihniyet, çocuk yaşta taze zihinlere bilimsel ögelerden önce dini ögeleri empoze etmenin zaferini kutlarken bir yandan da henüz kazanamadıkları alanları zapt etme çabası veriyor.

Yeşil sendika olarak adlandırılabilecek Eğitim Bir Sen önceki gün yurt genelinde sivil itaatsizlik eylemi düzenledi. Kimi bayanlar derslere başörtüleri ile girerken yurdun birçok köşesinden mide bulandırıcı görüntüler de geldi.

Ellerinde “türbana özgürlük” dövizi taşıyan Eğitim-Bir-Sen’li erkek öğretmenler derse “serbest” kıyafetlerle girilmesi çağrısı yaptı. Çağrıyı yapan kimi öğretmenler başörtüsü takarak kendilerince değişik bir mizansen ortaya koymanın gururunu yaşadı.

Geçtiğimiz günlerde de Yılbaşı gecesi, Marmaris Meydanı’nda Atatürk Anıtı’nın yanında yere serdiği seccadenin üzerinde namaz kılmıştı bir kendini bilmez.

Onlarca, yüzlerce, binlerce camiinin bulunduğu Muğla'da, Marmaris ilçesinde, tam da yılbaşı eğlencelerinin göbeğinde, ‘Gelin beni linç edin’ dercesine, ibadet için değil, provoke etmek için kapanmıştı secdeye.

*

Birileri din ile dalga geçiyor, fakat kimse sesini çıkarmıyor. Olağan, bildik olaylar halini alıyor bu dengesiz davranışlar.

Bir erkeğin türban takması mücadelede gerekli sayılıyor, yahut Marmaris Meydanı’nda yılbaşı eğlencesinin göbeğinde kılınan namaz, bir zafer.

Fakat katlediliyor sadece kendi fikirlerini söylediği ve birilerinin inandığı tanrıya inanmadıkları için ülkemin aydınları.

Sivas’ta “can” lar ateşe veriliyor, Turan Dursun katlediliyor yahut evinin önünde.

Sadece konuştuğu için, aklına geleni söylediği için, herhangi bir fiziki müdahalede, herhangi bir engellemede bulunmadığı halde, hakareti diline kondurmadığı halde saldırıya uğruyor niceleri.

Fakat kimileri saldırmaya, provoke etmeye devam ediyor. İlkokul dahil, bütün eğitim kurumlarında türban için çığırtkanlık yaparken utanmıyorlar, 7 – 8 yaşında kız çocuklarını Kur’an dersi adı altında başı kapalılığa zorlarken utanmıyorlar, insanları tahrik ederken utanmıyorlar, fakat aydınlar açtığında ağzında, aydınlar benim doğrum budur dediğinde ahlak bekçisi kesiliyor hepsi. Hepsi birer din neferi.

*

Bu fotoğrafı gördüğümde ilkin tebessüm ettim. Ülkemde gelenektir malum, dengesizlikler komedi olarak adlanır. Dengesiz davranışın s-istem içinde yetişmekten kaynaklı- tebessümünün ardından, düşündüm.

Bu adamlar, bu kafa yapısı..

Böylesi bir cahillik.

“Die Religion ... ist das Opium des Volkes” demişti ünlü Alman düşünür Karl Marx, “Din Halkın afyonudur.”

Bu uyuşmuş zihniyeti gördükçe, hak vermeden edemiyor insan. Ve bütün sosyal tanımlamaları, siyasal teorileri bir kenara bırakıp düşünüyor,

Böylesi bir halk, nasıl olur da farkına varır sömürünün, nasıl olur da farkına varır zulmün. Olacağı bellidir aslen, temelden bir değişim gelmedikçe, bir bilinç oturmadıkça, prangalar kırılmadıkça..

Bir düzen gidecektir halkı, bir başka düzen gelecektir; düzülen durup da “Burada bir yanlış var” diyene kadar…