Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '15

 
Kategori
İnançlar
 

Diriliş Ertuğrul'dan Algıladıklarım

Diriliş Ertuğrul'dan Algıladıklarım
 

Gölgende; asil, vakur, onurlu ve şerefle yaşayacağım....


Bu Akşam TRT 1 televizyonunda yine "Diriliş Ertuğrul" adlı dizi var.

Sahnede Oğuzların Kayı boyu obası.
Bu obada olanlar ise akla zarar.
Fitne fesat, dalga dümen ve her türlü üç kaat tekmili birden....
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Kimin kiminle işbirliği yaptığı hatta kimin kimi olduğu dahi karışık.  
Herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.
Genel görünümde her iki kişiden biri, bir diğerinin katili….
Her halde dizinin sonunda birbirlerini öldürmeleri nedeniyle Kayı obasında adam kalmayacak.

Ara sıra gösterilen düzgün sahneler mi? Onlar "verilmek istenen hıyanet mesajının" kamuflajı.
Unutmayın en şiddetli zehirler, en güzel kadehlerle sunulur.

İnsan gerçekten “atalarımız böyle miydi” diye sorgulamadan edemiyor.
Her halde “Türk Milleti”  kavramı yerine “ümmet” kavramını hakim kılmak isteyenler için ilgi çekici olmalı…

Görünüşte Türk tarihiyle ilgili açıklayıcı, sırt sıvayıcı laflarla yayına başlansa bile arka planda verilmek istenen mesajın bireylerde yaratacağı algı operasyonunu nasıl gördüğümü paylaşmak istedim.

Dizide Türk boyu “Oğuzlar” ve onların “Kayı obası” konu edilmekte. Ki bu boy Osmanlı imparatorluğunu kuran boydur ve bizim de atalarımızdır.

Ancak dizide verilen mesajları  şöyle algılamaktayım..

Bu boy içinde, ki bunlar öz be öz Türk'tür, “töre” lafı bir asalet göstergesi olarak sıklıkla seslendirilirken, yaşananların ne töreyle ne de asaletle bir ilgisi olmadığı sergilenmektedir.
Oba içinde; töre, gelenek görenek, büyüklere ve yöneticilere saygı vb. kavramlar göstermeliktir. Bunlar içi boşaltılmış  övünme söylemleri olarak kullanılır.
Gerçekte ise herkes, hiçbir kural tanımaksızın bir birbirinin kuyusunu kazmakta birbirini katletmektedir.

Oba içinde kadınlar dahi kocalarının arkasından haince işler çevirir ve kocasına ve ailesine karşı düşmanla işbirliği yaparlar.
Yani güvenilir bir aile yapısı da yoktur.
Diğer Oba mensupları da kendi  çıkarları için türlü kumpaslar kurmakta ve düşmanla işbirliği yapmakta tereddüt etmezler.
Oba mensuplarının bir çoğunun eli kanlıdır.
Çoğu bir ya da birkaç kişinin katilidir.
Ve gözünü kırpmadan tavuk keser gibi adam keserler.

Mensuplarının en hainlerinin adı ne hikmetse Türk tarihinde adı geçen kahramanların adını taşır. Örneğin “Baybora”, "Alpargo", “Kurdoğlu” vb. isimleri taşıyanlar hep baş hainlerdir.

Arka planda algıladığım Türk tarihi kahramanlarının adını kötü ile anılmakta olması, Destanlarımıza konu olan Bozkurt simgesinin ise, “… ne olacak kurt oğlu değil mi…” gibi söylemlerle aşağılanmakta olduğudur..

Dizide sıklıkla İslami motifler ön plana çıkarılmaya çalışılmakta, Oba içinde birliğin milli değerlerle değil dini değerlere kurulabileceği imajı verilmekte, Türkün milli kavramları aşağılanırken dini kavramlar kurtarıcı olarak sunulmaya çalışılmaktadır.
Ancak bunu yaparken de “…birlikte namaz kıldıkları…”  vurgulanırken ibadetin dahi bir diğerine tezgah kurmada kullanılmakta olduğu, ya da tuzak kurarak katlettikleri için "Allah gani gani rahmet eylesin..." diyerek iki yüzlülüğü sergilenmektedir...
Dolaylı olarak da Türklerin dini değerlerini dahi samimiyetsiz olduğu savı da algı operasyonunun içine dahil edilmektedir.

Diziden algıladığım mesajları çok daha fazla uzatmam mümkün.
Okuyucu ve izleyici bunu zaten yapacaktır. 

İzleyenlerden Türkün ve Türklüğün örfünü ve ananesini karalamak isteyenler,  epey malzeme bulabilir.

 Her dizinin bir yapılış amacı vardır.
Hele hele bu milletin parası ile yapılıyorsa bu amaç mutlaka millete hizmet yönünde olmalıdır.
Şüphesiz benim gibi düşünmeyenler de olabilir.
Onları, kendi mayaları ve eğilimleri icabı, anlayışla değerlendirebilirim.

Ancak dizinin bende oluşturduğu izlenim bu.
Bunun ince ince planlandığını ve zamanlamasının ve içeriğinin  “daha üst aklın” hedeflerine hizmet amacıyla bir algı operasyonu çerçevesinde verildiğini düşünüyorum.   
Umarım yanılıyorumdur.
En azından eğer devam edecek ise bundan sonraki bölümlerde bu düşüncemin değişmesini ümit ediyorum.
Çünkü harcanan milletin parası, kullanılan medya ortamı milletin malı ve söz konusu edilen benim; tarihim, atalarım, kültürüm, gelenek ve göreneğim ve milli değerlerimdir….
Bunların saygı görmesi, aşağılanmaması yasaların koruyuculuğundadır.
Ve ben bunlara saygı gösterilmesini istiyorum....

 
Toplam blog
: 193
: 1045
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

Bilecik doğumluyum. Emekli Eğitimciyim. Ankara'da ve yazları Kuşadası'nda yaşıyorum Günlük uğraşl..