Dış kaynaklarını iyi yöneten % 20 kazanıyor?

Türkiye ve dünyada en başarılı şirketler maliyeti yüksek süreçlerinde dış kaynak kullanımına geçiyor.

Örnek TATA motor, ünlü NANO modeli aracını 2000 $ a satabiliyor.

Bu mucizenin sırrı dış kaynak kullanımında.

Dış kaynakların etkin kullanımda, dış kaynak uzmanları devreye giriyor.

Dış kaynak uzmanları öncelikle şirket süreçleri için checkup süreci başlatıyor.

Sürecin sonunda süreçlerin gerçek maliyetleri ortaya çıkıyor.

Aynı sürecin çıktılarının dışarda daha uygun olduğu görülürse o süreç dış kaynaklı hale getiriliyor.

Örnek NANO modelinin  önemli parçalarını bu yolla dünyanın lider tedarikçilerinden daha uygun maliyetlerle tedarik ediliyor.

• Motor işletim sistemi, Bosch
• Stil ve Dış Tasarım İtalyan, İDEA
• Dingil yatakları Hintli, Sona Koya
• İç koltuklar Amerika, Johnson kontrol
• Klima ve havalandırma, AlmanBehr
• Sert arka lastikler Hint li, Matras Rubber Factory

Türkiye’de şirketlerin yaklaşık % 50 sinin birçok hizmeti dışardan aldığı tahmin ediliyor.

Bu şirketlerin pek azı dış kaynak uzmanı kullanmayı tercih ediyor.

Çalışılan dış kaynak uzmanının başarısı ise sektörel tecrübesine bağlı.

Danışman seçerken sektörel tecrübesine bakmalı.

Yoksa danışmana karşı güven erozyonu kaçınılmaz.

Sektörel deneyimi olan doğru uzmanlarla maliyetlerde asgari % 20 kaynak yaratmak mümkün.

Başta inşaat olmak üzere turizm, sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmaların dış kaynak kullanımı kritik.

Danışmanlık firmalarının başarısı, hizmet verirken hukuk, toplam kalite, toplam verimli bakım, iş güvenliği, pazarlama ve e-ticaret uzmanlarından oluşan bir ekiple çalışmaları.

Dış kaynak kullanımında en çok karşılaşılan problemler şunlar;

• Gereksiz makine alımı
• Aşırı malzeme alımı
• İş kazalarına yol açan taşeron kullanımı
• Kalitesiz yarı mamul alımı
• Akredite olmayan hizmetler
• Yüksek fiyatlama
• Sözleşme hataları

Yukardakiler ve benzeri olumsuz sonuçların bazı şirketlerin kapanmasına kadar varabildiği biliniyor.

Son yıllarda Türkiye de 500 büyük şirket içinde zarar edenlerin oranı nerdeyse ikiye katlandı.

Her 4 şirketten biri zarar ediyor.

Zararın sebebi hatalı dış kaynak kullanımı yada hiç kullanmamak.

Gerçek neden ise bu konuda sektörel tecrübesi olan danışmanların azlığı.

Aile şirketlerine bakarsak bu konuda danışmanlık hizmeti alsalarda, alışkanlıklarını elden bırakmıyorlar.

Oysa çoğu şirket işletme içinde adım atacak yer kalmamasından şikâyetçi.

Bu durum iç lojistik maliyetini arttırıyor.

Karışıklık, yer darlığı iş kazalarının da temel sebebi.

Oysa kök neden işletmenin çoğu gereksiz makineler ve malzemelerle dolu olması.

Bakıldığında İşletme süreçleri arasında tedarikçi –müşteri ilişkisi olmaması çok yaygın.

Bazı süreçlerde makineler aşırı üretim yapıyor.

 Üretilen miktar, müşteri talebinin çok üstüne çıkıyor.

Böylece işletme içi, yâda mamul ambarları gereksiz stoklarla doluyor.

Maliyetler, iş kazaları artıyor.

Adım atacak yer kalmayınca yeni binalar veya fabrikalara geçiliyor.

Ancak buda yetmiyor, Bir süre sonra benzer senaryo tekrarlanıyor.

Sorunun çözümünü yalın yönetim ve bütünleşmiş yönetim sisteminde görüyorum.

Bir yol haritası gerekli.

Yapılacaklar ise sır değil;

• Aile anayayası hazırlanması

• Kurumsal risk değerlendirmesi

• Yatay organizasyon

• Süreç ekiplerinin yetkinlik analizi

• Süreç odaklı yönetim

• Performans yönetimi

• Entegre yönetim sistemi

Küresel rekabette öne geçmenin gerek koşulları yol haritasını uygulamaya bağlı.

Yeter koşullar ise yöneticilerin şu soruya verdikleri cevabla ilgili .

“Doğru işte miyim, İşi doğru mu yapıyorum”.