Dış Politikadaki Başarımızın sırrı(!)

Dış politikadaki başarının sırrını nihayet çözdüm: ((

Bakın dış politikadaki başarılı çalışmalarda neler yapıldı da böylesine büyük bir başarıyla karşılaştıkJ)

Öncelikle komşularla sıfır sorun politikasını hayata geçirip, uygulamaya koydular. Öyle ya, ülkenin dört bir yanı yangın yeri! Birde o ülkelerle sorun yaşayıp, yangının içine mi girelim. Özellikle Ortadoğu bataklığı bizi kendisine her daim çeker!

Sıfır sorun politikası kapsamında; önce Irak’ta akıl hocalığına soyundular. Seçim sürecine karıştılar. Sünnileri desteklediler. Şii Maliki iktidara geldi! İktidarı belirleyebileceklerini zannettiler. Ama olmadı! Ardından Bağdat ile Kürt yönetimi arasındaki çekişmede taraf oldular. İzinsiz geziler düzenlediler! Irak’ın içişlerine karışmaktan bugün Başbakan El Maliki ile hasım durumundalar…

İran’a Batı ile ilişkilerinde yol göstermeye niyetlendiler. Nükleer programını sürdüren Tahran’ın Batı’yı oyalamakta kullandığı bir araç haline geldiler. Öylesine araç oldular ki; Ahmedi Nejat Başbakanı kabul etmeyip, iki gün kapıda bekletti! Bugün İran’la küs gibiler…

Suriye ile bahar havası yakalayıp, ortak bakanlar kurulu toplantıları yaptılar. Ortak tatil yaptılar. Ortak vizeleri kaldırdılar, sınırları açtılar, arkadaş, dost, kardeş oldular! Suriye’de Esad’a akıl vermeye kalktılar. Öyle bir kandırıldılar ki, bugünlerde Suriye diye sesleri bile çıkmıyor. Ölen pilotlarımız ve vatandaşlarımıza oldu…

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in isteği doğrultusunda KKTC’de Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı Annan Planı’na yönlendirdiler. Plan kabul görmedi, Denktaş gibi ünlü bir devlet adamını görmezden gelip, bir yerlere yaranmaya çalıştılar. Ama olmadı! AB KKTC’ye verdiği sözleri tutmadı. Talat, siyasetten silindi…

Gürcistan’da Devlet Başkanı Saakaşvili’yi himayelerine aldılar. Rusya’nın desteklediği İvanişvili bu ülkede başbakan seçildi. İvanişvili’nin sonbahardaki devlet başkanlığı seçiminde iktidarı Saakaşvili’den alma ihtimali kuvvetli…

Bulgaristan’ın da içişlerine el attılar. Türklerin partisi Haklar ve Özgürlükler Hareketi’ne karşı kurdurdukları Hürriyet, Şeref ve Halk Partisi’ne her türlü desteği verdiler. Ancak, Bulgaristan Türklerinin direnciyle karşılaştılar, başarılı olamadılar…

Kılavuzu karga olanın başı dertten kurtulmaz sözünü hayata geçirdiler! Bundan son nasibini alan da Mısır Cumhurbaşkanı Mursi oldu.

Mursi niye gitti? Akıl hocalarına fazla güvendiği için! Muhammet Mursi onca akıl hocasına rağmen, ekonomide başarısız oldu. Hayat tarzlarına müdahale etti. Muhalefete kulak asmadı. Yetkilerini artırdı. Toplumu anlamamakta direndi, karşıtlarını sokağa döktü, sokaklara çıkanlara çapulcu(!) demedi ve Batı’nın da göz yumduğu bir askeri darbeyle devrildi.

Mursi’nin, ordunun “İstersen git Türkiye’ye yerleş” teklifini reddetmesi, başına gelenlerin sorumlusu olarak akıl hocalarını gördüğünden olabilir mi?