Dişi Aslanlar

Toplumlarda bazı insanlar yaşanmışlıkları, eğitimleri, görgüleri ile eş değer önsezi, kavrayış sahibidirler. Olası hareketleri önceden sezinleyip bildirmek ya öngörü sahibi bilge bir kişi yahut şom ağızlı patavatsız tanımlarına muhatap olmayı zorunlu kılar. Sıfatlandıran kişinin niteliğine, kişiliğine göre adlandırma farklılık gösterir. Bir de elbette ki, söyleyiş formatı, dilin üslubu karşıdakinin algılayışında etkin rol alır.

Dedekorkut olur obalarda yankılanır kopuzundan çıkan melodiler. Bir ucunda taht kurmuşken hanlar, Aybike hatunun kulağındadır fısıltılar. Deli Dumrul misali nam salar yiğitliğiyle. Aytöre Hatun bozkırları anlatır kundakta sarılı Bamsı Beyrek’e henüz göz görmemiş, mızrak düşmemiştir o beldelere.

Sin Şın’a Girince

“Ayağımın altındadır taptığınız” der, bilge kişi. Üç yüz yıl gerekir anlamak için dilden dökülenleri.

Devletler Mi? Hükumetler Mi?

Devlet nedir? Hükumet nedir? Devlet ev sahibi, mülk sahibidir. Hükumetler ise devlet mülkündeki kiracılardır. Mülk sahibi ile olan hukukuna riayet ettiği sürece de kalıcıdırlar. Olur da bir gün fazla alışkanlık yapıp kendilerini mülk sahibinden ileri hak sahibi görmeye başlarlarsa ikametlerini terk etme zamanı yaklaşmış demektir. Daha ileri gidip de misafirlerini, konu komşuları alkış türbininde mülk sahibi aleyhine tezahürat yaptırırken de bulabilmektedirler ne yazık ki. Kalabalığın bu şaşaası ne hazindir ki, kendi kendini haklı gösterme yanılgısını legal görme gafleti ile pekiştirir. Kiracı olarak yalvar yakar yer edinen kişi iyiden iyiye mülk sahibi zannetmeye başlar kendisini.

Aslan İle Tilki

Ormanın ağır sorumluluğundan yorulan aslan birazcık olsun dinlenmek için kıvrılıverir ağacın gölgesine. Bunu fırsat bilen tilki hemen bir aslan postu bulur ve ormanda aslan kılığında dolaşmaya başlar. O ganimet benim bu ganimet yine benim. Haftalar geçer bizim aslan hâlen derin uykuda. Tilki öyle alışmıştır ki bu duruma artık kendisini gerçek bir aslan olarak görmeye başlamıştır. Her bir şeyin sonu olduğu gibi aslanın da uyku zamanı dolmuş, uyanma vakti gelmiştir artık. Bir sağına bir soluna bakar aslan. Kendisini iyiden iyiye ormanın kralı zanneden tilki dikleniverir aslana. Ormanların kralı aslan öyle bir şamar atar ki tilkiye hakkın rahmetine kavuşturuverir bizim tilkiyi.

Yaşamın hengâmesi içerisinde kimi zaman kim olduğumuzu, nereden, nasıl geldiğimizi, özümüzü, kimliğimizi unuturuz. Olmak istediğimiz kıyafet içerisinde kendimize olan güvensizliğimizi gidermek için tuttuğumuz şakşakçılarımız iyiden iyiye ayaklarımızın yerden kesilmesine katkı sağlarlar. Kuşkusuz onlarda aldıkları ücretler karşılığındaki dalkavukluk, alkış tutma, amigoluk görevlerini yerine getirmektedirler. Ekmek parası ne yaparsın. Ama bilmezler ki aslan zaten dağıtıyor.

Dişi Aslanlar

Şu bilgiyi de aktarmadan geçemeyeceğim. Koskoca ormana hükmeden, kükremesiyle yeri göğü inleten aslan kimden korkar bilir misiniz? Elbette ki dişi aslanından. Bunu işitmek ve de dile getirmek o kadar hoşuma gidiyor ki anlatamam.

İyi ki varsınız dişi aslanlar. Yoksa kim tutardı bizleri?