Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '10

 
Kategori
Spor
 

Diyarbakırspor'a uygulanacak ayrıcalık bir tür "ayrımcılık" olacaktır.

Diyarbakırspor'a uygulanacak ayrıcalık bir tür "ayrımcılık" olacaktır.
 

Geçen hafta konuyla ilgili yazımızı bitirirken; “Diyarbakırspor öyle ya da böyle kendi dinamikleriyle ligden düşürülmek isteniyor” demiştik. Diyarbakırspor taraftarı geçtiğimiz Pazar günü bir olay daha çıkardı, sahayı bastı. Rakip takım oyuncularının ve hakemlerin kaçış görüntüleri bir spor karşılaşmasına hiç yakışmayacak türdendi.

Elbette bu ortamda canlarını zor kurtardıklarını düşünen hakemler ve oyuncular bir daha sahaya çıkmadılar. Maçın idaresini elinde bulunduran kişi de yetkileri çerçevesinde oyunu tatil etti.

Böylece Federasyonunun önüne yarım kalan Bursaspor karşılaşmasından sonra bir de İ.Büyükşehir Belediyesi maçı koyulmuş oldu. Federasyon hafta başı çok da doğru bir kararla ilk maçı Bursaspor’un lehine hükmen ilan etti. Diğeri hayırlı Cumalara ertelendi.

Şimdi genel eğilim Diyarbakırspor’un küme düşmemesi bu maçın sonucunun İ.B.B adına tescil edilmesi, hükmen şeklinde bir karar verilmemesi yönünde ağır basıyor. Bunun sportif değil; siyasi bir karar olduğuna şüphe duymuyoruz zaten.

“Demokratik Açılım” günleri sırasında hukukun nasıl işletildiği konusu kamuoyunda fazlasıyla tartışılmış; özel duruma karşın olan biten ciddi bir rahatsızlık yaratmıştı. Öyle olunca da bu uygulamanın tekrarlanmaması için “eve dönüş süreci” tarihi bilinmeyen bir geleceğe ertelenmişti.

Ankaraspor’un küme düşürülmesi bu sene ligin seyrini değiştirmiş, etkilemiştir. Ankaraspor’un kararı sırasında kurallar çok net ve kesin hükümlerle uygulanmıştı. İdare edilemez miydi?

Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşması ligde Fenerbahçe’nin onuncu maçıydı ve dokuzuncu galibiyetini almıştı. Sahaya atılan bir iki yabancı cisim nedeniyle sahanın kapanma cezası ile Bilica’nın aldığı cezalar sonrasında takımın senkronizasyonunu kaybettiğini gördük.

İ.B.B. maçında Alex’in haksız yere gördüğü kırımızı karttan dolayı aldığı iki maçlık cezayı tahkim hangi gerekçelere dayandırdıysa bozmadı bile.

Galatasaray-Ankaragücü karşılaşmasında taraftarlar arasında çıkan ve birinin ağır yaralanmasına neden olan olaylar nedeniyle, benzer olaylara karşı verilen cezalar göz önünde bulundurulduğunda Galatasaray’ın ciddi cezalar alacağını tahmin ediyoruz.

Örnekleri çoğaltmak mümkün; hem bu sezondan hem de geçmiş yıllardan “çerez poşetini doldurmayan” nedenlerden ötürü verilmiş ceza örnekleri mevcuttur.

Hatta bu cezalardan en fazla etkilenmiş kulübün Trabzonspor olduğunu da hatırlatmalıyız. Trabzonspor’un holigan özelliğine sahip taraftarının yıllar içinde verilen cezalar sonrasında nasıl doğru bir taraftar çizgisine gelmiş olduğunu takdirle izliyoruz. Taraftarın tepki göstermesi gereken bir çok karşılaşmada fazlasıyla olgun davranış sergiliyor.

Olayın siyasi boyutunu bir an için unutup bugün aynı durumda Diyarbakırspor taraftarının olduğunu kabullenmek gerekiyor. Zaten Federasyon bu çerçevenin dışına çıkıp düşünmemelidir. İlgili kurumlar olayın bir futbol karşılaşması olduğunu düşünerek ceza mekanizmasını işletirken bir anlamda tarafların doğru çizgiye gelmesini sağlayan cezalar verir.

Avrupa ve elbette İngiltere Heysel Faciası yaşamıştır ve gereken dersleri çıkarmıştır. Türkiye’nin benzer süreci yaşayarak öğrenmesine ve ondan sonra tedbir almasına gerek var mıdır?

Adalet mekanizması kişilere, kurumlara, sınıflara özel kullanılmaya başlanırsa orada hukuk olmaz.

Ayrıcalık da bir tür “ayrımcılıktır.”

Diyarbakırspor bu ülkenin bir futbol takımı olmayı sürdürecekse diğer takımların tabi olduğu kurallara, kanunlara uymalıdır.

Cezanın doğru uygulanması bu ayrımcılığı ve ayrıcalıklı tutumu ortadan kaldıracaktır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..