Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '12

 
Kategori
TV Programları
 

Dizilerde geçen hafta neler oldu..

Dizilerde geçen hafta neler oldu..
 

Bir haftalık aradan sonra dizilerimizin geçen haftaki performanslarına şöyle kısaca bir bakalım dedik. Malum o kadar çok dizi var ki, insan hangi birini takip etsin, hakkında yorumlar yapsın şaşıyor inanın. Şöyle üç beş diziyi ele alıp bakalım gözümüze neler takılmış.

Öyle bir süper kahraman ki.

ÖBGZ’nin geçen haftaki bölümüne Soner ağabeyimizin ve Aylin kardeşimizin karşılıklı ölüm oyunları damga vurdu. Pardon Aylin kardeşimiz, her delikten çıkmayı başaran Süleyman sayesinde Soner'i delik deşik edemedi. Ama Soner aldı arabasını, doğruca uçurumun kenarına gitti ve aşağıya uçtu. İşte o noktadan sonra dizi adeta Supernatural Türk versiyonuna döndü. Adam yüzlerce metre uçurumdan arabasıyla uçtu ama maşallah yüzündeki üç beş sıyrıktan başka bedeninde bir kesik, ezik, morarma vs.bile olmadı. Arabayla uçurumdan yuvarlanacaksın, araban paramparça olacak ama içinden tek parça çıkacaksın. Seyrederken aklıma çizgi filmler geldi. Hani çizgi filmlerdeki karakterler düşer, yanar, üstüne kaya düşer, ev yıkılır ama hiçbir şey olmaz. Sapa sağlam çıkarlar her kazadan. Hatta bazı minikler onlara özenip kendilerine de bir şey olmayacağını sanarak kendilerini maceraya atarlar. Buradan Soner’i seyreden arkadaşlara aman diyeyim. Sakın ola ki, tehlikeli yollarda araba kullanırken dikkatli olun. Siz Soner gibi süper kahraman değilsiniz ölebilirsiniz.

Ayrıca benim bu dizide kafama takılan en büyük soru şu. Yahu o yıllarda bu kadar serbest miymiş aile hayatı. Kimin eli kimin cebinde belli değil, Berrin evli barklı ama kocasının gözü önünde sevgilisinde kalabiliyor, günümüzde bile cinayet sebebi iken bu davranış kocası maşallah pek medeni. Aylin deseniz ayrı hikâye. İki kardeşi birden idare edip birini mezara soktu, diğerinin aklı yerinde değil. Tam geniş aile mübarekler. Elbette her dönemde bu tarz şeyler yaşanmıştır da, sanki eskiden böyle şeyler daha bir gizli saklı yapılırdı, her şey bu kadar rahat yaşanamazdı diye düşünüyorum.

FSN. Fatmagül ve Kerim cephesinde aynı bıktırıcı kısır döngüler devam ededursun, Kadir bey ile Meryem hanım hepsinden hızlı çıkıp evlenmeye karar verdiler. Mukaddes de olayı biraz hızlandırdı sağ olsun. Zaten şu Mukaddesteki heves diğer iki çiftimizde olsaydı, şimdiye kadar çoktan çifte düğün yapmıştık muradımıza ermiştik. Mukaddes demişken, vallahi Mukaddes gibi yengeniz olsun, diyete falan gerek yok inanın, insanın içini dışını kurutur o kadın. Ama Esra Dermancıoğlu’nun o müthiş oyunu ve sempatik hareketleri yüzünden biz bu Mukaddesi seviyoruz be kardeşim aslında. Bu arada şu Özge muhabbeti nerden çıktı anlamadım ama cidden çok gereksiz ve sıkıcı bana göre. Anlaşılan diziyi birkaç bölüm bu konuyla oyalamak amacıyla yazılmış. Hayır, yani Fatmagül her işi bitirdi, her problemini çözdü şimdi etrafına yardıma mı koşuyor. Eğer öyleyse Özge’den önce Kerim’in dertlerine çare bulsun biraz. Adam iki sezon 58 bölümdür Fatmagül’den bir öpücük koparabilmek için atmadık takla bırakmadı zira.

Kuzey güney.

Geçen haftanın bana göre bir numarası Kuzey Güney’di. Ben geçen bölüm fragmanlarını seyredince Güney döktürecek sandım ama gecenin yıldızı Cemre oldu. Muhteşem Yüzyıl’da Hürrem ne ise, Kuzey Güney’de Cemre o bana göre. Çünkü herkesin hak ettiğini eline verdi sözlü ya da yazılı olarak. Güney hakkında daha önce de yazmıştım. Hatta Güneyin hala Cemre’ye âşık olduğunu da söylemiştim, tahminlerimde yanılmadığımı görmek de beni mutlu etti. Güney çok büyük bozguna uğratıldı Cemre tarafından. Vallahi çoktan hak etti aslında bu bozgunu. Ah şu Kuzey de annesiyle inatlaşmayı bırakıp Simay’ı bir bozguna uğratsa çok iyi olacak.

Muhteşem Yüzyıl cephesinde ise epey hareketli günler yaşanıyor. Bir kere Bu Bali Bey paşa değil mi Allah aşkına, niye herkes ona zor zoruna Has odabaşım diye hitap ediyor. Kısaca paşam deseler olmuyor mu? Ayrıca bu Hürrem ablamız hani ormanda eşkıyadan kaçtı koştu yuvarlandı ya. O kadar hareket rağmen bu elbise nasıl bir kumaştan yapılmış ki, ne kirlenmiş ne yırtılmış ilk günkü gibi pırıl pırıl duruyor. Sonra en çok kafama takılan, Hürrem Sümbül ağaya ne zaman vekâlet verdi nikâh için. Hem Hürrem ablamızın babası papaz değil miydi? Ne zaman Müslüman oldu da Abdullah adını aldı. Zira nikâh esnasında Abdullah kızı Hürrem dedi Şeyhülislam Efendi. Hayretler içinde kaldım. Ama öyle ya da böyle Hürrem hiçbirinin yapamadığını yaptı, nikâhı bastı. Bundan sonra eminim Hürrem’in saltanatı Sultan Süleyman’ı bile gölgede bırakacak.

Gelelim Nigar kalfanın Pargalı’ya şifalı mağarada suni teneffüs yapmasına. Nigar Kalfa, geçen sezon benim haremdeki en favori hatunumdu. Haremin en karizmatik kadın karakterlerinden biri idi. Ama ne var ki, ikili oynamaya başladı, onu da eline yüzüne bulaştırdı, bu sezon iyice gözden düştü Nigar hatun. Bu sezon, o güçlü, hoş, sadık Nigar gitti, yerine ezik, ağlak ve hangi taraftan yana olduğu belli olmayan bir hatun geldi. Bana kalırsanız, Nigar hatun karakteri üzerinde senaristler çok fazla oynadılar, bir an önce eski karizmasına kavuşmasını çok arzu ediyorum şahsen. Son bölümün son sahnelerinde Nigar hatun, Pargalı’yı öperken Sümbül’e yakalandı. Ayrıca müstakbel kocası Matrakçı Nasuh Efendi de sanki ucundan kıyısından huylandı biraz Pargalı ile olan ilgisine. Zaten o kadar erkeğin içinde, o mağaraya tek kadın olarak Nigar hatunun gitmesi ne alaka anlamadım. Hadi gittin diyelim, sen niye yıkıyorsun be kadın. Sana gelene kadar orada bir sürü adam var o işi yapacak. Pargalı büyük ihtimalle iyileşecek ama bana sorarsanız mağaranın şifalı suyundan çok Nigar’ın aşk dolu öpücüğü iyileştirecek kendisini.

Bu haftalık bu kadar yetsin. Şimdi yeni hafta, yeni diziler, yeni bölümler ve yorumlar için ekran başına geçme zamanı. Siyah İnci’den sevgiyle..

 
Toplam blog
: 55
: 2295
Kayıt tarihi
: 02.12.11
 
 

Kendi halinde bir TV izleyicisi ve yorumcusudur Siyah İnci. Tipik bir akrep burcudur.  Büyük çoğu..