Dizilerin tutsağı olmak

Bu yazımda sizlere biraz serzenişte bulunacağım. Başlıktan da anlayacağınız üzere derdim televizyon dizileri! Siz de farkındasınızdır ki son zamanlarda etrafımız dizilerle kuşatıldı. Sabah akşam dizi izler olduk. Her şeyin fazlasının zarar olduğunu düşünenlerdenim. Bize hiçbir katkısı olmayan, eğitici hiçbir yanı olmayan ve insanlara genellikle ‘muhteşem ve zengin’ yaşamları anlatan dizilerden ciddi derecede rahatsızlık duymaya başladım. 7’den 70’e her kesim artık en az bir dizinin takipçisi. Televizyon karşısında geçirdiğimiz vakti hesaplarsak hiç de azımsanmayacak sonuçlara ulaşabiliriz. 

Bu konuda beni asıl üzen kendi öğrencilerimin de bu dizi furyasının esiri haline gelmiş olmalarıdır. Kısa bir süre önce öğrencilerime, “Derslerinizden arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz diye sordum. Aldığım cevaplar beni gerçekten üzdü. Sınıfın en tembel, kitapla defterle ilgisi olmayan bir öğrencim söz alarak şuanda gösterimde olan dizileri, dizilerdeki karakterleri, dizilerin günlerini ve saatlerini ayrıntısıyla anlattı. Sınıftaki diğer öğrenciler de aynı şeklide izledikleri dizileri anlattılar. Galiba “Derslerinizden arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?” sorusu yerine “Dizilerden arta kalan zamanlarda ders çalışıyor musunuz” diye sorsaydım daha anlamlı olacaktı. 

İşin özü artık bu duruma bir çözüm bulunmalı. O eski, samimi aile sohbetleri, yerini, içi boş, yararsız dizilere ve programlara bıraktı. Ne yazık ki her şeyde olduğu gibi bu konuyu da abarttık. Sonumuz hayır ola… 

http://www.turkdili.info