Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Doğa ''Çılgın Proje'' dinlemez...

Biz Atina'lılar politika ile ilgili kararları uygun tartışmalardan sonra alırız. En kötü olan şey, sonuçları tartışılmadan bir politikanın uygulanmasıdır... THUCYDİDES 

Kanuni Sultan Süleyman ile başlayıp merhum Ecevit ile yakın dönemde tekrar gündeme getirilmiş ''Kanal İstanbul'' projesi; 2023 hedefleri tanıtım toplantısında ''Çılgın Proje'' adı altında Sn.Başbakan tafından kamuoyuna duyuruldu. Aynı zamanda seçim vaadleri çerçevesinde açıklanan bu hayalin, medyanın çok uğraşısına rağmen halk nezdinde önemli bir etkisi olmadı. Yani halkı ayağa kaldıramadığı gibi AKP açısından olumsuzluk bile yarattı. 

Bu projenin Başbakan tarafından hayal edilmesini, ''ihtiraslı bir cesaret'' veya vizyon sahibi bir liderin dünyayı bile şaşırtan müthiş projesi olarak açıklayan medya mensupları Özal'lı yılları çabuk unuttular galiba. Biz Türkiye'de yaşayanlar o yıllarda yapılan projelere heyecanlanırdık, onlar bir ilkti, ayrıca Türkiye 1999'dan beri ekonomik olarak 17. sırada gelişmiş 20 ülke sınıfına girmiş büyük bir ülke olmaya sekiz on yıl önce başlamıştır.. Artık biliyoruz ki doksanlı yıllardan itibaren ülke ekonomisinin gelişmesinde en büyük katkıyı sağlayan inşaat sektörü, on yıldan beri de zaten dünyanın üçüncü sırasında yer alacak kapasiteye ulaşmıştır. Daha doğrusu 1999 YILI SONU itibariyle yurtdışı müteahhitlik potansiyeli 40 milyar doları aşmış bir sektör için bu kanalı inşa etmek sıradan bir iş sayılır.. O halde bu açıdan çılgın bir taraf yoktur. 

Söz konusu hayal nedense gerekli ayrıntılar belirtilmeden sadece ''Boğazı kurtaracak'' denilerek açıklandı.Oysa ki fizibilite raporundan hiç söz edilmedi. Ekonomi-finansman ve talep gibi parametrelerden söz edilmedi. Ayrıca jeopolitik öneminin yanısıra kapalı bir deniz de olan Karadeniz'de bu denli büyük bir DOĞA değişikliğinin kıyısı olan diğer ülkeler açısından da pek çok sorun doğurabileceğini de unutmamamız gerekiyor sanıyorum. 

Boğazı kurtaracak deniyor, hiç inandırıcı değil bu söylem. Çünkü bu güne kadar uluslararası antlaşmalar da basit düzeltmeler bile yapılamaması bunun açık göstergesidir. Mesela geçen gemilere daha KILAVUZ alma mecburiyeti dahi koyamayan vede yarattıkları riske ve kirliliğe rağmen parasız geçiş yapan gemilere çılgın proje ile düzen mi getirilebilecek. 

Kanal sadece bir ulaşım projesi, enerji ve çevre projesi olarak görev yapmayacak, kanal çevresi modern bir yaşam alanı da oluşturacağız diyor Sn. Başbakan işte bu en çılgın yanı, çünkü madem ki artık Boğaziçinin muhteşem YALILARI hiç satışa çıkarılmıyor yeni zenginler için yeni bir YENİ BOĞAZ yapmanın da vakti gelmiş demektir...Üstelik yerli yabancı pek çok yeni zengin ile ilerde emekli olmaya karar veren bu günün siyasetçilerine de yeni bir yaşam merkezi hazırlamak gerekir. Ancak oraya Dolmabahçe ve Çırağan'ın bire bir kopyası çakma sarayları da unutmamalarını öneririm. 

Henüz bilim adamları, Karadeniz'in, Marmara'nın oşinografik gerçeklerine göre ciddi bir araştırma yapmadan, kanalın yer alacağı bölgede jeolojik incelemeleri tamamlamadan doğa üzerinde oynama yapılmasına ilişkin bu çılgın proje hayalinden söz edilmesi bile şahsen beni çıldırtmaya yetiyor. Ayrıca yeni yaşam merkezi kurmak için ormanın talan edilmesi, kesilecek yüzbinlerce ağacın yerine yükselecek taş yığınları eh bu çerçevede elde edilecek RANT ise insanı yaşamdan soğutuyor. 

Ancak bu proje ile doğa katledilmeden, tamamen bilim adamlarının onayı alınarak özellikle Libya'da iç kargaşa yüzünden işlerini terk etmek zorunda kalan şirketlerin içinde bulunduğu bir konsorsiyuma inşaat işleri ihale edilerek yap-işlet-devret şeklinde yaptırılabilse ülke için kazanç olur. Doğa ile oynamak son derece risk taşımaktadır. Örneğin Marmaris Yalancı boğaz'da 190 mt.lik bir kanal açılması istenmiş olup Yat turizmi açısından çok büyük gelir sağlayacağı kesin olan bu projeye bilim adamlarınca izin verilmemiştir. Bilimsel araştırmalarda Marmaris Körfezindeki özellikle 124 ana akıntı ve diğer unsurlar incelenmiş sonuçta kısacık da olsa ve çok ucuza gelecek kanala izin verilmemiştir.. Ayrıca şiddetli lodos da maruz kalınan tsunamik dalgaları da kesen bu yalancı boğaz belki de pek çok tehlikeyi önlüyordur. 

Seçim öncesi propaganda amaçlı kamuoyuna duyurulan bu proje beklenen etkiyi yaratmadığı gibi halkın çoğu şu görüşleri ifade ediyor. Yeni BOĞAZ oluştururken açlık nedeniyle ölen bebeklere, çöpten buldukları gıdalarla beslenen yoksul ailelere, üniversite mezunu veya vasıfsız işsiz gezen gençlere iş bulamayan, dövülen işkence gören ve öldürülen binlerce kadının insan haklarını veremeyen, Kürt sorununu karmakarışık eden bir hükümet çıkıp da dünyanın en mükemmel kanalı olan ''Panama Kanalı''nı dörde katlayacak bir ''Çılgın Proje''yi seçim vaadi diye açıklarsa ona ancak gülerler. 

Yukarda söz ettiğim nedenlerle bu proje açıklaması AKP'ye hiç getiri sağlamadı. Hatta zarar verdi, yani yanlış politika ama bu husus kendilerini ilgilendirir.. Ben bu yanlış politika nedeniyle CHP'nin AİLE SİGORTASI vaadinin halk tarafından daha çok benimsendiği ve bu aralar da KILIÇDAROĞLU'na sempatinin arttığını görmekten mutlu oluyorum. Ancak CHP'nin de politik hataları olabiliyor benim açımdan milletvekilliği adaylıkları baskılar sonucu olduğundan hiç kuşkumun olmadığı üç isim varki..., hergün heyecanla milletvekilliği adaylığından istifa etmelerini dört gözle bekliyorum..... Bu üç isim bir istifa(M.H, S.A, D.B) etse ki o zaman, Gandi'nin işi çok kolaylaşır.. İşte bu da benim hayalim......... 

 
Toplam blog
: 16
: 614
Kayıt tarihi
: 08.06.08
 
 

Ben 68 kuşağından olup ülke, çevre ve kadın sorunlarına aşırı duyarlı biriyim. Ayrıca siyaset en ..