Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '13

 
Kategori
TV Programları
 

Doksanlar dizisinde dikkatimi çekenler

Doksanlar dizisinde dikkatimi çekenler
 

Bir süre dizilerle ilgili yazmayacağıma söz vermiştim kendime. Ama dün gece Doksanlar dizisini seyrettikten sonra dikkatimi çeken bazı kareleri sizlerle paylaşmak istedim. Dizi yazmamaya karar vermem diziler ile ilgili yazıların diğerlerine oranla fazla okunması ve benim sanki yazılarım fazla okunsun diye hile yapıyormuşum gibi bir hisse kapılmamdan kaynaklanıyor. Bütün bu endişelerime rağmen dün gece adı geçen dizide gördüğüm bazı detayları yazmak istedim.

Seyredenler bilirler. Doksanlar dizisi 1990 yıllarında Ülkemizde orta halli bir semtte geçen olayları anlatıyor. Anılarımızı canlandırması, semt insanın sorunlarını mizahi açıdan vermesi bakımından ilgi ile seyrettiğimiz bir dizi. Dün gece dizinin genç erkek kahramanı ile genç kızı günlerdir bir çok sebepten gerçekleşemeyen düğünlerini gerçekleştirdiler.

Bu düğün olayında önce havuz başında nikah ve eğlence yapıldı. Nikah son derece kısa geçti. Zaten normali de bu sanırım. Dizilerde ve filmlerde eğer konunun özelliği değilse bu tür törenlerin çabuk geçmesi biz seyirciyi daha memnun ediyor. Yoksa hepimiz nikah törenlerinin ayrıntılarını çok iyi biliyoruz. Bazen tören sırasında tam taraflar evet diyecekleri anda diziyi kesip gelecek haftaya bırakıyorlar ki bu durum çok can sıkıcı olabiliyor. Nikahtan sonra taraflar danslı, halaylı bir güzel eğlendiler. Dizinin bundan sonraki bölümünde tarafları ve ailelerini dini nikah sırasında görüyoruz. İnanılmaz detaylı ve bir belgesel mahiyetinde bir dini nikah seyrettik. Bu seyrettiğimiz bölüm sayesinde bilmeyenler de dini nikahta ne dualar okunuyor, Mehir nedir detaylı olarak öğrendiler. Tam resmi nikahın kısa olmasına sevinirken, arkadan dini nikahın bu kadar detaylı verilmesi dikkatimi çekti.

Bu resmi nikah yerine dini nikahın fazla uzun ve detaylı verilmesi olayı bende laik bir ülke olmaktan çıkıp İslam Devleti olma yolunda hızla ilerlediğimizin duygusunu kuvvetlendirdi. Acaba diyorum. Dizide gerekseydi bir kilise nikahını da bu kadar detaylı verecekler miydi. Oysa ki biz halen laik bir ülkeyiz ve topraklarımızda her dinden halk bir arada yaşıyor.

Dizide dikkatimi çeken ikinci husus genç çiftin evlerinde yalnız kaldıklarında birbirlerine karşı olan davranışları oldu. Bu kadar uzun zamandır kavuşmak için sabırla bekleyen gençler  kavuşunca uzun uzun acıklı acıklı birbirlerine baktılar ve oğlan kızı alnından kıutsal bir şekilde öptü ve dostane bir şekilde kucaklaştılar, Dizi de böyle sonlandı zaten.

Evet evlilik kutsal ve çok değerli bir olay. Zaten ben demiyorum ki hayvanca birbirlerine saldırsınlar, Ama estetik bir güzellikle ,içinde çok az cinsellik olan bir kavuşma sahnelenemez miydi. Bu genç adam, eşine evlilik yaşamları süresince hep alnından öpülecek mıukaddes bir yaratık muamelesi yaparsa bir süre sonra o evlilikten hayır gelmez. Kısa bir süre sonra dizide genç hanımı sinir hastası bir kadın, adamı ise gözü dışarda bir çapkın olarak izleyebiliriz.

Sanırım sansür ve toplumda ahlaki değerlerin oluşması amacıyla bazı sahneleri fazla abartıyoruz. Biz seyircilerin gözünden kaçmıyor ve batıyor. Dizi yönetmenleri çekimlerde bu konuları dikkate alırlarsa bizler de alay edilmiş seyirci konumuna düşmeyiz. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..