Doktor Civanım..

Gerçekten de komedi! Çünkü öyle düzenlemeler yapılıyor ki maalesef…

Ne akıl erdirebiliyorsunuz, ne hukukun bir tarafına uydurabiliyorsunuz…

Peki bunca hukuka aykırılığa rağmen, Anayasa dahil olmak üzere hukuk ile ilgili her ne varsa her şeye her yönüyle aykırı olan bu düzenlemeler nereden çıkıyor?..

Meclis’ten!

İşlevsiz hale gelen Meclis, bir de hukuka aykırı bu tip düzenlemelerle tarihe geçiyor da, böyle teklifleri hazırlayanlar, bunları kabul edenler, böyle düzenlemeleri “zihinsel” olarak düşünüp kağıda dökebilenlere gerçekten şaşkınlıkla bakıyoruz.

Büyük maharet olsa gerek!

Tipik “yaptık oldu” veya “hukuka uysa da oldu, uymasa da oldu” veya “bu da bizim hukuk” bakışı.

Bakınız ne oldu tıp camiasında?

TBMM Sağlık Komisyonu’nda şöyle bir madde geçti paldır küldür, kavga gürültü:

"Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu için kamu görevinden çıkarılan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzman olanlar, sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabilecek.”

Evlere şenlik düzenleme bu!

Hukukçu olmanıza gerek yok.

Okuyun bu satırları, bir iki kez yavaş yavaş okuyun. Hatta tekrar tekrar okuyun, dünya tarihinde böyle bir düzenleme zor çıkar karşınıza; sindire sindire okuyun.

Şöyle olan, böyle olan, üyelik, mensubiyet, iltisak, irtibatlı olduğu için kamu görevinden çıkarılan tabibler, diş tabibleri ve tıpta uzman olanlar….

Şimdi buraya dikkat edin….

Sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bu-lun-ma-yan…

Sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabilecek.

Garabet ötesi bir madde.

Önce şu iltisak, irtibat kelimelerine bakalım… Öyle tehlikeli kelimeler ki bunlar, nereye çekersen çek, kimi istersen sok, nereye uzatırsan uzak…

İcra müdürlüğünde çalışan gariban bir katibin çocuğu; devletin izin vererek faaliyetini sürdüren bir ilkokula çocuğunu gönderdi diye o memuru, arkası olmadığı için, meslekten çıkarabiliyor; terör örgütlerinin veya devletin milli güvenliğinin noktası kadar aleyhe bir faaliyeti, hareketi, davranışı olmayan/olamayacak o memurun ve ailesinin hayatını karartabiliyorsun; ama nedense bu iltisak veya irtibat kelimeleri hiç siyasete, milletvekillerine ulaşmıyor, bağlanmıyor.

İltisak ve irtibat; dokunmasan da, değmesen de, olmasan da, bilmesen de yakar!

İşte doktorlara gelen madde bu.

6 yıl üniversite oku, 4 yıl uzmanlık yap, sonra ömrün, kendini geliştirmek ve ilerlemeleri takip etmek için okumaya devam etmekle geçsin… Ve örneğin kamuda çalışırken çocuğun devletin o okuluna gitti diye ve okulu denetlemeyip illegal yapıyla ilişkisini ancak(!!) darbe girişimiyle öğrendiğin halde sen git doktoru ihraç et ve sonra de ki, sen ancak SGK ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında çalışabilirsin!

Breh breh breh.

Çalışma özgürlüğü, insan hakları, anayasa, hukukun evrensel ilkeleri, masumiyet karinesi mi dediniz?..

Güldürmeyin allasen! Doktorun suçu var mı yok mu, kesin hüküm ile hakkında verilmiş aleyhe bir karar var mı? Yoksa çocuğu devletin okuluna gitti diye neyin irtibatı?...

Üyeliği varsa amenna; kes cezasını sonuna kadar.

Ama yoksa; ihraç yetmiyormuş gibi, SGK ile anlaşması olan kurumda çalışamazsın, anlaşması olmayan kurumda veya muayenehanede çalışabilirsin demek ne demek?

Doktorluk yapmasına izin veriyorsun.

Ama kamu dışında çalışacağı kuruma bile set çekiyor, hastanın da doktor seçme özgürlüğünü kısıtlıyor, kimin doktoru olup olamayacağına sen karar veriyorsun.

Anayasa Mahkemesi’ne bu konu gittiğinde iptal gelmez mi?

Gelir.

Ve biz de, bile bile, göre göre bir hukuk ayıbı daha yaşamışlığımızla kalırız.

Olaya neresinden bakarsanız bakın; hukuk adına böyle bir düzenleme “tarihe geçecek hukuka aykırı” , tel tel dökülen bir düzenlemedir.

Cezası belli değil, doktorluk yapmasında engel yok. Ama çalışacağı kurumda engel var!

Tam Türk usulü mevzuat hazretleri!