Doktorunuz bedava

Doktorumuz içimizde...

Şimdiye kadar hep duymuşuzdur ama şimdi kanıtlanmış.
Doktorlarımız alınmasın ama aslında insanın doktora falan ihtiyacı yokmuş.
Bir ara hep düşünürdüm ilk insanlar hastalanınca doktoru nerde bulurlardı, o zamanlar büyücü denilen insanlar varmış, tütsülerle belli hareket ve sözlerle insanların iyileşmesine neden olurlarmış.

Tıp ortaya çıkınca bunlar bir kenara itilmiş ve insan vücudunu inceleyerek tedavi metotları geliştirilmiş arkasından da bir sürü hastalık çıkmış ortaya.
Bu benim düşüncem tabii ama her sene yeni bir hastalık çıkmıyor mu? sebebi bir türlü bulunamayan. Üstelik bu hastalıkların insana göre de tedavi şekli değişebiliyor.

Geçen gün Ntv de bir doktor çok önemli bir söz söyledi, tıp matematik gibi pozitif bir ilim değildir yani her hastalığın tedavisi 2 kere 2 4 dür diye birşey yoktur. Doktorlar hastalarını seneler içinde elde ettikleri tecrübelerle iyi ederler dedi. Haydaaa, valla bu benim aklımı iyice karıştırdı.

Yani o kadar uzun süre oku doktor çık ama ancak 10 sene sonra falan hasta iyileştirmeye başlayacaksın. Yine geçmişte bir tv programında bir üniversitemizin profesörü ilginç bir saptamadan bahsetmişti. Kurtulması imkansız dediğimiz ağır kanser hastalarının bir kısmı, tedavi edilmediği halde bir müddet sonra bize geldiğinde hastalığa ait septomların yok olduğuna birçok kere şahit oldum demişti. İşte bu noktada ben de bu konuya merak sardım.

ABD de Duke Üniversitesinde yapılan bir araştırma zihin yoluyla, ilaca gerek kalmadan pozitif düşünce ve telkinle insan beyninin bir çok hastalığı iyileştirdiğini saptamış.

Yani hani derler insan kendi kendinin doktorudur, meğerse doğruymuş. O zaman hiç vakit kaybetmeden hergün en az 10 dk. kendikendimze pozitif dugular aşılamaya stresten kurtulmanın yollarını bulmaya ayıralım. Çok kolay hem de bedava, eee bu ekonomik sıkıntıların bol olduğu ülkemde bu ara bedava herşeye merak sarmaya başladım.

Şaka bir yana, bu güzel gücümüzü kullanmaya başlayalım.
Mutlu ve sağlıklı bir hayat için güç bizde...