Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Dokunduralım mı?

Yazılarım bazen “Denetim” de çok bekliyor. Benim de blogda yazım çıkmadı mı, keyfim kaçıyor. O nedenle “Çabuk geçecek” yazılardan birini daha yazayım demi ve aklıma gelen biri konuyu “Damdan düşer” gibi gündeme getirdim.

Geçenlerde milletvekillerinin mecliste birbirlerine küfürlü ve de ağızdan çıkan sulu saldırıları üzerinde şu “Dokunulmazlık” meselesine bir girelim diye düşündüm.

Birçok ülkede yok...

Parlamento çalışmaları sırasında kürsüye çıkarsınız, genel adap ve ahlak anlayışı içinde, istediğiniz fikirleri öne çıkaran konuşmayı yaparsınız.

Bunun adı “Kürsü Dokunulmazlığı” dır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1921 Anayasasında –baktığım kadarıyla, eğer atlamadıysam- DOKUNULMAZLIK diye bir şey yok. Dokunulmazlık maddesi, ilk kez 1924 tarihli ANAYASA metninde var:

“Madde 17.- Hiçbir mebus Meclis dâhilindeki rey ve mütalâasından ve beyanatından ve Meclisteki rey ve mütalâasının ve beyanatının Meclis haricinde irat ve izharından dolayı mesul değildir. Gerek intihabından evvel gerek sonra aleyhine cürüm isnat olunan bir mebusun maznunen isticvabı veya tevkifi veyahut muhakemesinin icrası Heyeti Umumiyenin kararına menuttur. Cinaî cürmü meşhut bundan müstesnadır. Ancak bu takdirde makamı aidi Meclisi derhal haberdar etmekle mükelleftir. Bir mebusun intihabından evvel veya sonra aleyhine sâdır olmuş cezai bir hükmün infazı mebusluk müddetinin hitamına talik olunur. Mebusluk müddeti esnasında müruru zaman cereyan etmez.”

O zaman da olan bu SINIRSIZ DOKUNULMAZLIK kuralı niye gerekmiş, anlamadım...

Daha sonra, 1961 ANAYASASI’nın 79. ve 1982 ANAYASASI’nın da 83. maddeleri, aynı şekilde yeni Türkçe anlatımla korunmuş.

Uygulamada görünen o ki; DOKUNULMAZLIK, birçok kişiye cazip gelmiş. Hani, milletvekili olunca elde edilen birçok Kıyak’ların içinde, buna öylesine sahip çıkmış ki, değiştirilmesi bile teklif edilemiyor.

Adam, VEKİL ya; ondan başka kral yok. Hatta zaman zaman yaşarız, adamın günlük basit kurallara bile uyması zorunlu değildir. Örneğin; Trafik Polisi kim ki?!... Memur takımı, zaten kim ki!...

Hatta, tutturabilirlerse, yerse şayet, Vali kim ki!...

Hele heleeee... Bir de BAKAN olursan...

Peh... peh... peh...

Önüne gelene at fırçanı. Hastane Baştabibi de kim oluyor, daire amiri kim, memuru kim!... Senin emrinde bir adam. Sen ne dersen o olur. Sen zaten onların babası, şey pardon, bakanısın. Hakaret de etsen, hakkındır.

Dokunulmazlık tutamağın olmasa, aslında bir HİÇ durumundasın. “Höt...” deseler, kaçacak yer ararsın ama n’apalım ki, VEKİL konumundasın, sana DOKUNULMAZ ve erişilmez... Ruhsatlı tabancan da belinde... Adam vursan, “Cinaî cürmü meşhut”, yani “Suçüstü” de olmazsan, kimse sana DOKUNAMAZ...

Hadi, haksızlık etmeyelim.

Bu güne kadar gelmiş geçmiş tüm milletvekillerini aynı kefeye koymak mümkün değil. Hatta öyleleri var ki içinde, KURALLARA UYMA bakımından, VEKİL olunca daha dikkatli davranırlar. Bunların aile terbiyesi, aldıkları “Devlet Terbiyesi” buna engeldir.

Peki o zaman kimi koruyoruz biz bu Anayasa’nın 83. madde ile?...

Açıkça belli değil mi?... Kanundan kaçanlar, yargılamadan kaçanlar.

Hemen hemen hiç biri, KÜRSÜ MASUNİYETİ için dokunulamıyor değil... Resmen, yasa karşısında SUÇ sayılan eylemlerin HÜKÜMLÜSÜ veya SANIĞI durumundalar.

Anlaşılan, gelecek meclis de bunu kaldırmayacak.

Liderlerin bazılarının ifadelerinden anladığım o...

Böylesine laubalilik, böylesine vurdumduymazlık ve böylesine...

Artık ne demeli bilmem. Söylersek, belki SUÇ unsurları içine gireceğimiz tutar da “HÜR BEYAN” derken, gözlerimiz DAM ALTINDA ışıldar sonra.

Bunu, gelin millet olarak çözelim ve çözüme kulak asalım.

Geriye bir tek çözüm yolu kalıyor.

Milletin iradesi... Onu göstermenin yolu, seçimde “DOKUNDURACAĞIM” diyeni dikkate almak ve arkasından da millet olarak MECLİS ÜZERİNDE demokratik yollarla BASKI kurmaktır...

25 MART 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..