Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Dolar'ın resmi!

Dolar'ın resmi!
 

Para, Tutumluluk ve Çalışma!


Resim: Para ile yapılmış bir domuz figürü.
Para; sermayenin sembolü, domuz; tutumluluğun sembolü.
Burada parayı katlarken çalışmanın sembolü Japonlar da Origami ile devreye girmiş.

"Bugün yaşananlar, büyük felaketin -yaşanan- son dalgasının yarattığı yıkımın etkilerinden kurtulmak yada korunmak üzere geçici politikalar icat etmeye çabalarından başka bir şey değildir. Bugün, büyük savaşın son dalgasının tepe noktasına doğru ilerleyen bir yerlerdeyiz.

Önümüzde, para kısıtlılığının ve belirsizliğin etkisi ile artan durgunluğun etkilerini yok etme politikalarının kuşattığı bir süreç bizleri bekliyor. Kuru kuruya; “tüketimi tavsiye eden” politikalar, yerini tüketime yönlendiren teşvikçi politikalara bırakacak.

Tüketmek, hem para hareketi oluşturmayı, hem de krizin yükünü paylaşmayı amaçlayan bir etkiye sahip.

Bununla birlikte doğal bir eğilim olarak; tutumluluk, bu görüşün tam zıttı fikirleri çağrıştırıyor. Ve tarafsız bir akıl, kararını her durumda tutumluluktan yana verir. Ama, karmaşık ekonomik sistemlerin, basit ticari kurallarda olduğu gibi, düz mantıkla üretilmiş davranışlar sergilemesi de beklenmemeli.

...

Ama olan ülkemize oldu.
Gümrük Birliği, demir bir fetiş aksesuarı gibi boynumuzdaki yerini aldı.

Olup bitenlere sessiz kalmayıp, zamanında gerekli tepkileri gösteren, bu söylemleri sayesinde daha sonraki dönemlerde koltuğa kavuşan politik şahsiyetler; koltuğa oturma sırasında geçirdikleri transformasyonun yan etkisi olarak, mazoşist bir psikolojinin, ‘kabullenici’ tutumunu içselleştirmeyi strateji olarak benimsediler.[1]"


Oynana oyuna teknik olarak söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Belki durumu şiirle daha iyi tanımlayabilirim.

Kim bilir?

Murat SEVGİ

* [2]
Oyun oynanıyor
Perdenin ardında.
Masum görüntüler var
Gölgelere bakınca.
Ve sesler de
Kötü bir şey göstermiyor.
Ama her şey
Bir perdenin ardında...
Zaman geçiyor...
Aklaşıyor saçlar-sakallar,
Kırışıyor pembe yanaklar,
Artık gülücükler de kurtarmıyor.
Sessiz sedasız onca yıl.
Onlarca yıl seyrediyoruz gölgeleri.

* [2]
Şekilleri kahve falı gibi yorumlayarak,
Alim edası ile kasılan yorumculara bakarak,
Abuk bile olmayan saçmaları anlayarak,
Ve üstüne bir de
kahve köşelerinde anlatarak,
Anlatılanlara gülüp ağlayarak,
Ve gölgelerden medet umup sevinerek,
O gölgeler yüzünden üzülerek,

* [2]
Ve bir gün.
Her şey, her zamanki gibi giderken,
Bir şeyler oluveriyor.

Olacağı geliyor.
Perde şişiyor, birden!
Tombul bir göbek gibi,
İri, yan duran bir kubbe.


Seyretmeye devam ediyoruz.
Masum bir şişkinlik gibi
görünüyor gözümüze.
Dört gözle,
Dört yanımız tıkışık,
Meraklı bir kalabalık iyice toplanıyoruz.

Ama bu şişkinliğin guruldamaları
masum değil.

* [2]
Artık perde de tutamıyor.
Cidarı yırtılmış bir işkembe gibi,
Saçılıyor her tarafa.

Her yeri, götürüyor.
Her şey, batıyor.
Ve olan biten ortada.
Kimse “battık” demese de.

Akıllarda son kalan,
Büyük gümbürtü.
Ve şükreden bir meczubun edası!...

[1] Murat SEVGİ, "YENİ DÜNYA DÜZENİ", http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=158618
[2] Murat SEVGİ, "OYUN", "GÖLGE FALI", "PERDE!" ve "ORTADA!, 09-11 | OCAK | 2009

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..