Dolmabahçe'de güzel futbol, adil sonuç

Maç sonunda Kocaman'ın Caner-Stoch veya Bienvenu-Semih tercihleri elbet çok konuşulacak ama benim için tüm bunlardan daha önemlisi Aykut Kocaman'ın bu takımı bir bütün tutmayı becerebilmesinde yatıyor son 2 sezondur başarıların altında...

Bir yorum gördüm ;. Beşiktaşlı bir dost, Pektemek'in topu direkten dönmese maç kırılırdı diyordu. İşte tam da anlatmak istediğim bu. Hayır kırılma falan olmazdı. Oyunun tamamında Fenerbahçe'nin maçın içindeki ağırlığı ve maçı nerede olursa olsun döndürebilme ihtimali hep maçın içindeydi. 90 dakika boyunca bu maçı kaybetmeyecek diye geçirdik hep içimizden. Bu elbette aylardır mağlubiyet yüzü görmeyen, üzerinden tır geçmiş, konsantresi ve kadrosu dağılmış bir takımın ne koşullarda olursa olsun bir takım olabilmeyi becerebilmesi sayesindedir. Bu yüzden en büyük alkış Kocaman'ındır...

Derbilerde, hele de deplasmanda maçın başında yenilen gol evsahibini 1-0 öne geçirmekle kalmaz, psikolojik üstünlüğü de beraberinde getirir... Beşiktaş'ın en çok eleştrilen oyuncusunun füzesiyle böyle başladı derbi...

Kocaman'ın kadro seçiminde çok farklılık yoktu. Olabilecek en doğru tercihle sahadaydı. Semih yerine Bienvenu tercihini düşünüyorum. Kötü bir maç çıkardı Bienvenu evet. Ama Beşiktaş'ın ağır geri dönüşlerinde daha hızlı ve daha güçlü bir oyuncuyu tercih etmesini de doğru buldum Kocaman'ın. Fakat Semih daha erken oyuna dahil olabilirdi. Çok tartışılacak tercih ise elbette Caner tercihiydi. Değil Fenerbahçe'nin, sahada oynayan 28 kişinin bile en iyisiyken hoca onu çıkarttı. Sezonun en iyi transferi olacak diye 1,5 ay önce yazmıştık. (http://blog.milliyet.com.tr/bu-sevda-bitmez-gonullerde/Blog/?BlogNo=326516) Bir kademe daha az topla oynadığında sezonun en iyi çıkış yapan yerli oyuncusu da olacaktır. Dün mutlaka Hiddink'in de gözüne ilişmiştir. Hırvatistan maçına çağrılırsa şaşırmayın...

Maç öncesi Beşiktaş karşısında en çok güvendiğim isim (Dia) geçen hafta Kadıköy'de sakatlanınca, sağ tarafın sol tarafa göre çokta etkili olamadığını gördük Topuz'a rağmen. Sakatlıktan çıkan Topuz'u ilk yarı sonunda kulübede bırakabilirdi hoca çünkü elinde bir de Sezer silahı var. Top tutabilen sorumluluk alıp, dikine oynayan ve Fenerbahçe'yi hücuma taşıyabilen. Dün hiç süre alamaması enterasan. Bu dar kadroda Sezer'in çok daha fazla forma alması gerekir Sezer'in.

Sonuç olarak Fenerbahçe derbilerde kolay kolay kaybetmeme geleneğini sürdürüyor. Şartlar ne olursa olsun, Dolmabahçe'ye çıkarma yapan Fenerbahçe taraftarı alkışın en büyüğünü hak ederken, maç sonu Volkan'ın “bu sezon hiçbir maçı kaybetmemeliyiz” sözleri ise soyunma odasına asılması gereken sözlerdi...

8 hafta geçti, umarım savcılar bu 8 haftayı da inceliyorlardır...