Döndüler

Nihayet, geçen senenin rakiplerine pozisyon vermeyen Fenerbahçesi Cumartesi günü akşam oynanan Gençlerbirliği maçı ile birlikte geri döndü. Bu kadro böyle rakibe pozisyon imkanı tanımazsa mutlaka gol bulur ve her maçını kazanır. Tabii ki kaybedilen maçlarda yapılan kadrosal hataların da artık tekrarlanmaması gerekmektedir.

Takımın akordunu bozan ve daha iyi bir ayar yapmaya çalışan Aykut Hoca potansiyometreyi yanlış yöne çevirdiğini anladı ve aynı ayara tekrar getirene kadar maalesef 7 hafta geçti.

Gelelim maçın teknik analizine. Öncelikli olarak kadrolar açıklandığında Fenerbahçe’nin sahaya 5+1 yabancı ile çıkması üzerinde mutlaka durulması gereken bir konudur. Hadi Stoch sakattı diyelim, Cristian ve Bilica neredeydi? Bu oyunculardan birisinin sahada, birisinin kulübede olması gerekmez miydi.

Dia’nın bu karşılaşmada önceki karşılaşmalara oranla daha fazla takım savunmasına katkıda bulunması, defansın çok önde kurulmaması ve dikine hatlar arasında çok boşluk bırakılmaması ile rakibe pozisyon imkanı tanımayan bir takım ortaya çıktı.

Alex, Lugano, Gökhan Gönül ve Emre’nin istikrarlı iyi performansına yakında Niang da eklenecek gibi görünüyor. Yanlış anlaşılmasın, Niang son haftalarda çok iyi performans gösteriyor ama istikrar listesine ilave etmek için en az 4-5 hafta daha geçmesi gerekir.

Rakip 10 kişi kaldıktan sonra 2-0 da öndeyken kenarda ısınmaktan resmen buhara dönüşen genç Okan ve Gökay’ın en azından 1’i maç deneyimini artırma açısından oyuna sokulmalıydı.

Sahada sadece yürüyen ve hiç koşmayan Mehmet Topuz’un bu durumunun nedeni mutlaka araştırılmalıdır. Gerekirse gerekli terapiler uygulanarak bu oyuncu eski haline dönüştürülmelidir. Sağ kanatta ona mutlaka ihtiyaç olacaktır.

Lugano ve Yobo’nun uyumunu daha zorlu maçlarda yorumlamak gerekir ama ilk izlenimler açısından birbirlerini tamamlayacaklar gibi görünüyor.

Franz Beckenbauer’in yalanlama mektubu sonrası Türk spor basınının iğrenç yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yalancı çoban misali artık kimse basında çıkacak Fenerbahçe ile ilgili olumsuz/karalama haberlerine inanmamalıdır. Ancak halkımız yaşadıklarından ders alan bir toplum olmadığı için bu da unutulacak ve insanlar basında çıkan ve inanmak istedikleri her habere maalesef inanmaya devam edeceklerdir.

Anti-Fenerbahçe’li hakem Fırat Aydınus’un Gökhan Gönül’ün ceza sahası içerisinde çekilerek düşürülmesine devam demesi, eline geçen az miktardaki takdir haklarını hep Fenerbahçe aleyhine kullanması, endirekt serbest vuruşta rakip topa dokunduktan sonra barajdan çıkan Gökhan Gönül’e sarı kart göstermesi gibi kararlar maç skor olarak çok rahat gittiği için göze batmadı, eleştiri almadı ama Fenerbahçe’nin bu hakemle oynadığı maçı 3 puanla atlatmış olması da haftanın en sevindirici durumlarından biri oldu. Umarım bir daha uzunca bir süre Fenerbahçe maçı yönetmez..

Milli takımımıza çok formda olan Volkan Şen’in yine çağrılmaması ve Aurelio , Nihat gibi içi geçmiş, ahı da gitmiş vahı da gitmiş oyuncuların çağrılmış olması çok yazıktır.

Umarım geçtiğimiz hafta içi yazımı okuyanlar vermiş olduğum iddaa tüyomu değerlendirip kazanç sağlamışlardır.

Saygılarımla,

Muhittin KAYAKIRAN

mkayakiran@borusan.com