Dulbant

Hani eskiden kalma bir deyim vardır: " Bu sevda bitmez..." diye. Türban konusu, daha doğrusu sorunu da bu türden. Türban sorunu, ilk olarak benim üniversite öğrencilik yıllarımda başlamıştı. Okula streçle gelen bir kız vardı, yasaktan sonra bir gün baktım türban takmış. Her yasak dikkat çeker, cazibe yaratır.

Türban kelimesi, dilimize Farsçadan girmiştir. Farsça "dulbant" tır kelimenin aslı. Dilimize geçince biraz incelmiş ve " tülbent " şeklinde yerleşmiş. Batıya da bizden ufak bir seyehate çıkıp geri dönmüş. Dönüşte bizim kızın(!) adı artık "türban " olmuş. Anlaşılan bir kelime, kavram, obje karışıklığı da var. Bu kısmını geçelim de benim söylemesem çatlayacağım bir noktası var bu işin..! Buyrun bir dakikanızı ayırmanız yeter sanırım: Örtünmek, yaşı gelince kızlar için ilahi emir. Peki bunun yaşı nedir? 13-14, bilemediniz 15. Demek ki bu ilahi emri yerine getirmek isteyen bir bayan orta okulun ikinci sınıfında örtünmeye başlamalı. Ergenlikle beraber başı açık gezmek günah madem bu emre uyması lgerekiyor. Sonra lise, yani bir 3-4 yıl daha..

Gelelim iş hayatına, yani kamudaki kocaa bir 20 yıla; Bu süre zarfında yine dini inancından ötürü eğer örtünmek istiyorsa bir bayan , günah işlememek için örtünecek. Şimdi bu kadar insan orta öğretimdeki iki yılı, l isenin 4 yılını ve kamudaki çalışma hayatının 20 yılını nereye gönderiyor? Sadece yüksek öğretimdeki 4 ila 6 yıl arası bir sürede illa da türban diyor? Bu günah sadece üniversite yıllarında mı var? Hayır. Maksat başka, aç bir gedik, gireyim ordan ufak ufak... Evet, sadece bu noktada herkes bir dakika zihin cimnastiği yapsın lütfen. Anayasada kesin bir hükümle üniversitelerde türban serbest densin ve sonra iş hayatına atılan bu insanların dinin gereği dedikleri örtünme işi ne olacak? 20 yıl örtüsüz! Alında bu iş, tam anlamıyla örtülü bir faaliyet; yedi yuttuysa insanımız , tek söyleyeceğim herkese olsun afiyet...