Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '11

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Dünya 'Ana'ya can borcu..

Dünya 'Ana'ya can borcu..
 

Yaşama Sevinci


Birileri;
Dünya' yı terk etmeye mi karar verdiler?
İnsanları başka gezegenler de mi yaşatmayı planlıyorlar?
Ne katliam yapılırsa yapılsın Doğa ölmez mi sanıyorlar?
Yoksa, tümden ölümsüzlüğü mü keşfettiler? 

Tüm bu soruların cevabı "evet" de biz mi bilmiyoruz? Bu "Birileri" aslında "çok iyi niyetli" de, bizlere, çocuklarımıza, ve hatta kendi çocuklarına da harika bir "sürpriz" gelecek hazırlıyorlar da, ondan mı bizim hiçbirinden haberimiz yok? 

Yoksa bu "Birileri" Dünya' mızdan, insanlardan, doğa ve tüm canlılardan nefret eden insanlık dışı başka bir tür, Dünya dışı, kötü cins, karanlık varlıklar mı? Hani Mars' lılara hep savaşçı, kötü, Dünya 'yı ele geçirmeye çalışan uzaylılar muamelesi yapılır ya filmlerde. O da niye ise? kim görmüş? ne zaman? biri Mars a gitmiş de haberimiz mi olmamış? ya da Marslılar buraya gelmiş bize kendilerini mi tanıtmamış?.. Heh.. Bakın bu insan görünümündeki "Birileri" onlar olabilir işte!! 

Buna, en çok da buna, inanmak istiyorum şu anda!! Hiç olmazsa "Biz" den hariç "Birileri" olsa gerek onlar, hiçbir türlü ne aklı, ne bilinci, ne de duyguları "Biz" e benzemeyen "Birileri" nin böyle akıl almaz Dünya, Doğa, Hayvan ve dolayısıyla da İnsan katliamlarına sebep olması, daha mücadele edilebilir bir gerçek olabilir Ben' ce.. 

Hiç olmazsa nasıl bir "insan" bunu yapabilir diye, soruların en acımasızını sormak zorunda kalmayız o zaman kendimize. Bir insan nasıl bu derece duyarsız, vicdansız, kör olabilir falan demeyeceğim, çünkü Ben' ce, eğer tüm bunların sebebi olan "Birileri" eğer "insan" ise, Dünya' nın en başından beri varolmuş "en aklını tamamen yitirmiş insan türü" diye düşünüyorum. 

Bugün, kime isterseniz sorun, Dünya' daki canlıların, ağaç ve bitkilerin, canlı türlerinin yok olmasının, hatta azalmasının, tüm varlıkların olumsuz etkilenmesine sebep olacağını, az çok kendince biliyor olduğunu görebilirsiniz. İster ekolojik dengeler açısından yazılan çizilenleri, isterseniz de metafizikçilerin yorumlarını izleyerek tüm bilimsel açıklamalarını gerçek olarak alın. Her biri aynı sonuca çıkıyor.. Dünya' da varolan herhangi bir canlının ölümü, hayatın bütününü etkiliyor. 

 

Tüm bu bilgilere rağmen, bugün halen... Yunuslar, "Birileri" nin erkek olma ispatı anlamı yüklediği toplu katliam etkinliğiyle, canice katlediliyor!! Fok balıkları, "Birileri" tarafından, döve döve hunharca öldürülüyor!! Ağaçlar yüzlerce yıllarını insanoğlunun nefes alması için varolarak geçirmiş canım ağaçlar, hiç canı yokmuş gibi köklerinden sökülüp, kesiliyor.. ya kereste için.. ya da yerine beton yığını evler yapılması için, "Birileri" nin canı öyle istedi diye.. "Birileri" nin, bu Dünya da yaşayacakları sürede harcayabileceklerinden kat be kat daha fazla paraları olsun diye.. çoçuklarına yaşayacak, nefes alacak Dünya kalmayacağını, çocuklarının ölüm fermanını kendi elleriyle yazdıklarını bilmiyormuş gibi.. 

Ya da diyorum ya.. biliyorlar da, başka bilmediğimiz bir çözüm buldular herhalde, ne bileyim? Aklım almıyor.. 

Haydi Dünya yı umursamıyorlar, kendi canlarından çocuklarını umursuyorlardır herhalde diyor "insan".. Heh.. belki de ölümsüzlüğü buldular, ya da başka gezegende hayat, herhalde.. çünkü herşeyi katlederek çocuklarının bu Dünya daki geleceğini bitirdikleri de kesin.. 

Diğer insanlarin ne olacağını, Dünya Ana' ya olan Can borcunu, Doğa ya olan vicdan hesaplarını, can borçlarını söylemiyorum bile.. çünkü bir "İnsan" ın kendine ve çocuğuna gerçek sevgi ve saygısı varsa eğer, ondan sonra ancak bu değerlerden ve kavramlardan bahsedebiliriz ..Ben' ce.. 

Ama eğer..O "Birileri" eğer ilk paragraflarda bahsettiğim Dünya dışı.. Mars' lılar falan ise.. heh işte.. "Biz İnsan" ların soyunu tüketmek için çaktırmadan aramıza katılıp bu yolu seçmişler..kesin.. Zaten Atlantis' ın çöküşüne de bu Mars lılar sebep olmuştu galiba.. Atlantis tarihini inceleyen bazı bilim adamları da öyle diyordu sanırım..galiba öyle demişlerdi.. evet evet.. kesin onlar.. 

Onu bunu bilmem.. ama astrolojide Mars gezegeninin Savaş simgesi olduğunu biliyorum.. alın işte.. gördünüz mü.. kesin Marslılar bu "Birirleri"... İnsan "mış" gibi görünüyorlar ya.. işte Bizim birbirimize düşmemize de sebep olup, savaş çıkarıp bizi toptan yok edecekler hem bizim ruhumuz bile duymadan Dünya onlara kalmış olacak.. ahh.. süper bulduk işte.. kesin böyle olmalı.. değil mi? 

Çünkü aklımın zaten hiçbir türlü almadığı bu.. Doğa' ya, Dünya' ya yapılan katliamın, benim için ne geçerli bir açıklaması ne de geçerli bir sebebi olabilir "İnsan" lar için.. Ve Ben' ce.. Doğa' nın, Dünya Ana' nın bu duruma artık hiçbir şekilde sessiz kalmadığı, tepkisini doğal afetlerle gösterdiği ve "Biriler"i bu ciddi uyarıları anlamamakta direndikçe, Dünya Ana' nın göstereceği tepkilerin de git gide daha da şiddetleneceği ve sıklaşacağı çok net.. Ben' ce.. Siz' ce de öyle değil mi? Bu çok "Doğal" değil mi? 

"Birileri" gelip bir "Ana" nn çocuklarını katlediyor.. "Can" ını elinden alıyor.. yok yere.. Bir Ana-Baba buna nasıl tepki gösterir? Susar mı? nereye kadar? 

Dünya Ana bize Doğa yı bahşetti. Yaşamı sundu.. Tüm canlı hayat formlarını, Hayvan, Bitki, Su, Hava.. doğalca ve mükemmel sağlıkla yaşamamız için ne gerekiyorsa "Bizi" sevgiyle beslemek için "Bize" sonsuz bağışta bulundu.. "Bize" şefkatli ve cömert bir "Anne" gibi baktı.. "Bize" hayat verdi.. Çünkü o zaten "Bizim Öz Gerçek Annemiz". "Dünya Ana".. "Biz Anneliği".. "Hayatı" ondan öğreniyoruz.. Ve tüm bu kutsallığın, koşulsuz sevginin karşısında "Biz" ona nasıl cevap verdik.. Sevgiyle mi? Yoksa "Birileri" nin yaptığı gibi hain evlatlar olarak, caniler gibi mi davrandık? "Biz" bilhassa hainlik yapmasak da "Birileri" nin yaptığını izleyerek en az onlar kadar sorumlu olmadığımızı mı düşündük acaba? 

Topraklarımızın çoğu erozyon kurbanı, ki bunun en büyük sebeplerinin başında orman yangınları olduğunu artık hepimiz biliyoruz maalesef.. (hani o faili meçkul kişilerce sık sık çıkarılan yangınlar var ya) Ya da bizi besleyen toprağımızın tarım ilaçlarından her geçen gün kullanım değerlerinin, verimliliğinin düştüğünü söylüyor uzmanlar.. 

Buna süper çözüm bulundu duymuşsunuzdur.. topraksız tarım.. şimdi en revaçta yatırım önerilerinden.. fikrin çıkış noktası uzayda astronotların aylarca taze besin alabilmesini sağlamak. farkındaysanız hemen çözümler üretebilen harika bir destek bilim sitemine sahip "Birileri" miz.. 

Kimse toprakları kurtaralım demiyor..diyemiyor.. Nedense? 

Gelelim sularımıza.. güzelim pırıl pırıl sularımız.. hele Ülkemizin doğal su kaynakları düşünüldüğinde, içimize su serpiliyor di mi? biz su zengini bir ülkeyiz ne de olsa.. halen bu gerçekliğe inanıyor musunuz? emin misiniz? son kararınız mı? ben de neredeyse en azından içme suyu açısından sağlam ve sağlıklı bir geleceğimiz olabileceğini sanıyordum.. geçen gün izlediğim ve facebook taki duvarımda da paylaştığım bir belgesel, hem beni dehşete düşürdü hem de tüm umutlarımı suya düşürdü.. ne ironi değil mi.. onca su kelimesiyle hayatımızda can bulan deyim ve özdeyişler.. Can suyu denir hani ilk bitki filizi ya da tohum toprağa ekildikten sonra ona verilen ilk Su' ya.. Su hayat demek.. Can demek.. en azından benim için öyle.. 

Derelerin, ırmakların yok olmasına sebep olan bol buldozerli bir katliyam yaşanıyor Anadolu da.. Avatar filmindeki İnsanOğlu "Dünya" lının dğer gezegendeki "Na' vi" lerin Hayat ağacına yaptığı saldırı gibi.. hiç öyle uzaklarda aramayalım, Anadolu' nun göbeğinde yaşanıyor bu katliam.. hem de "Birileri" tarafından.. ve "Biz" maalesef sadece izliyoruz.. hem de, daha çok termik santral yapılması için, üstüne üstlük Doğa' ya dost başka birçok çözüm yolu bulunduğu bilim çevrelerince açıklanmasına rağmen.. 

Ve hava.. en doğal hakkımız, olmazsa olmazımız.. nefesimiz.. hani su, yiyecek, olmadan bir süre yaşanabilir belki ama ya nefessiz? Üzülmeyelim sakın "Biz".. Yakında buna da bir çözüm gelir sanırım "Birileri" nden.. Astronotların başlığı ne güne dururyor.. çok da havalı...Eeee.. Çağ uzay çağı ya.. neden olmasın? 

Ben başka Gezegen istemiyorum, kendi "Dünya" mızı istiyorum.. başka "Doğa" hiç istemiyorum.. ben "Doğamıza" aşığım.. bu benim için ebedi aşk.. "Suyumu" istiyorum kendi memleketimin doğal suyunu.. kendi asırlık "Bilge Ağaçlarımı" istiyorum.. onlar benim en iyi dostlarım.. "Dünya" nın en güzel varlıklarını, "nesli yok olmaya yüz tutmuş tüm canlılarımı" geri istiyorum.. "Yunus" larımı ve "Fok balıklarımı" istiyorum.. onlar saf sevginin, yaşama sevincinin ifadesi, kendi verimli "Toprağımı" istiyorum, binlerce bitkinin yaşadığı, sebze ve meyvanın yetiştiği.. Temiz "Havamı" istiyorum doya doya derin derin nefes alarak yaşadığımı hissetmeyi seviyorum çünkü.. Ben' ce, ben bunu fazlasıyla hakediyorum.. 

Ben' ce, biz Dünya' lı İnsanlar, Biz, Dünya' mızda, dolu dolu, doya doya, her bir varlığın değerini bilerek, keyfini çıkararak birlikte uyumla yaşamayı ve "Birbirimizi Sevmeyi" hakediyoruz.. 

Bunun için "Dünya Ana" bizi seçti.. ya "Biz"? Biz ne zaman "Onu" gerçekten sevmeyi ve her "ahval ve şeraitte" korumayı seçeceğiz? 

Ben' ce vakti geldi, çoktan geçiyor.. ya Siz' ce? 

Sevgilerimle.. Nesli 

 

 
Toplam blog
: 4
: 726
Kayıt tarihi
: 12.02.11
 
 

Merhaba:) şimdiye kadarki kendimi, hayat görüşümü ve farkındalıklarımı, duygu ve düşüncelerimi yüreğ..