Dünya Güzelleri ve Biz!

İngiltere ve Amerika’nın Türkiye’deki Rolü Nedir?

Amerika ve İngiltere Türk siyasetinde önemli bir figür, hatta başrol ülkelerden ilk ikisi de denebilir. Diğer önemli figürler sırasıyla Fransa ve Almanya, plase ise Hollanda ve İsviçre denebilir.

Sondan başlayarak konuyu açıklama gereği varsa İsviçre dünyanın çok uzun zamandan beri en önemli para merkezlerinden birisi ve nedense birçok zenginin parasını, sistemden kaçırmak için kullandığı parasının önemli kısmını güvenli liman olarak yatırdığı iddia edilen banka ülkesi. Yani zenginin malı, züğürdün çenesi misali zenginin malına yurt görevi yapan ülke İsviçre.

İsviçre sadece parasal anlamda değil, teknolojik anlamda da aslında kayda değer bir ülke, sadece çakıları ve saatleriyle ülkesini geçindirecek zenginlikte bir ülke olsa da makine sanayi ve tarım, tıp çok gelişmiş olmakla birlikte Türkiye siyasetine etkisi bakımından pek kayda değer argümanlar ortaya koymazlar. Ama bilinir ki zenginlerin parası İsviçre bankalarında mışıl mışıl uyurken bu ülke cazibe merkezidir.

Diğer bir ülke ise Hollanda’dır ve Hollanda hem tarımda hem sanayide önemli bir ülke olmakla birlikte, küçücük yüzölçümüne nazaran milyarlarca dolarlık tarım ihracatı ile Avrupa’ya yeten ülke Endonezya gibi bir ülkeyi uzun yıllar hatta yüzyıllar boyunca sömürmeyi başarmıştır. Hollanda Antiller son zamanlarda vergi cenneti olması bakımından Avrupa’da Lüksemburg’la birlikte bu işin merkezi durumundadırlar. Avrupa’dan bir ses geldiğinde ses Lüksemburg’dan geliyorsa bu bilin ki paranın merkezidir. Hollanda’dan gelense başka bir ses değildir.

Almanya Avrupa’da İngiltere ve Hollanda’dan sonra sanayileşmiş birden çok, çoktan da çok prenslik veya derebeyliğin birleşmesiyle oluşan geçmişi üç aşırı geçmeyen bir birliktir. Alamanlar sadece o gruplardan bir tanesi olmakla birlikte Gotlar, Keltler ve daha birçok soyların soylanıp boylanması ile oluşan bir eyaletler birliğidir. Ancak bu birlik oldukça başarılı bir organizasyon kurmuş, ciddi dünya çapında güç merkezi olmasını sağlayacak firmalar ortaya çıkarması ile gücüne güç katmıştır. Özellikle otomotiv ve kimya-ilaç sektörü, tarım ve sanayi alanında devasa büyüklükteki şirketler Almanlara aittir. Ancak Almanlarla ilgili önemli bir husus da 21. Yüzyıla damgasını vuran filozofların çoğu Almanlara aittir. Almanların filozofları düşünürleri Fransızlarla birlikte günümüzü şekillendiren fikirlerin ağababalarıdır.

Almanya 2. Dünya Savaşından sonra doğu ve batı olarak bölünmüş ve doğusu Sovyetlere batısı Amerikalılarca idare edilmişti. Amerikalıların elindeki bölgeler Fransa, İngiltere ve Amerikalılara olan savaş tazminatını ödemiş ancak onlarca Amerikan askeri üssü ile günümüze kadar gelen ülke bir şekilde Amerikalıların kontrolünde ancak tam bağımsız bir ülke olmuştur. Bizim için önemi hem 1. Dünya Savaşı hem de 2. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkar. Almanya Türkiye’de dini akımların mayalandığı en önemli üslerden birsi olma unvanına sahipken özellikle 1980 ihtilali sonrasında Türk mülteci akınına uğramış bir ülkedir. Alman şirketleri dünyaya hükmederken, Almanya’ya Amerika hükmetme yeteneğine sahiptir.

Fransa Amerika ve İngiltere konusuna gelince; bu konu çok çetrefilli bir konudur. Bunlar her şeyden önce iki dünya savaşının da bir şekilde galipleridir.  Onları birkaç cümle, birkaç paragrafla anlatmak imkân dâhilinde değildir. Onların Türkiye’de yaptıkları, yapacakları ciddi araştırma konusu olmalıdır. Dilden, siyasete, ticaretten ekonomiye hemen her alanda varlıklarını inkâr etmek başımızı kuma gömmek demektir.